Emine Erdoğan restorasyonu tamalanan imaretin açılış törenine katıldı

Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen Mihrişah Valide Sultan İmareti Başkan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşen törenle açıldı.

AA

Törende konuşma yapan Emine Erdoğan, Ayasofya'nın yeniden ibadete açılmasıyla ilgili, "Ayasofya'mıza 86 yıl sonra cami sıfatıyla yeniden kavuşmuş olmanın sevincini yaşıyorum" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın da katılımıyla gerçekleştirilen törende, imaretin yaklaşık iki buçuk asırdır merhametin, paylaşmanın ve yardımlaşmanın adresi olduğunu söyledi.

Eyüpsultan ilçesine verilen öneme değinen Ersoy, şöyle konuştu:

"Eyüp ilçesinin, Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in mihmandarı, İstanbul'u fetheden ruh ve iradenin timsali olan Ebu Eyyüb El Ensari Hazretlerinin ismine yakışır bir yer olması için daima itina gösterilmiştir. Osmanlı ulemasının buraya Uluların Seçkinleri anlamına gelen Havass-ı Refia demesi de duyulan saygı ve gösterilen hürmetin bir ifadesi olmuştur. Elbette ki sadece sözle değil, icraat ve inşa ile de bu semt ihya edilmiştir. Bugün yeniden kapılarını açan Mihrişah Valide Sultan diğer adıyla Eyüp İmareti bunun en özel örnekleri arasındadır."

Ersoy, Osmanlı sultanları ve hanedan mensuplarının bu topraklarda nice hayrın filizlenmesine vesile olduğuna dikkati çekti.

O hayırların, gölgesinde din, dil, ırk ayırmadan beşeri muhafaza eden dev çınarlara dönüştüğünü vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:

"Mihrişah Valide Sultan tarafından yaptırılan bu imaret de onun hamiyetperverliğinin ve hayırseverliğinin bir nişanesi olmuştur. Ecdadımızın manevi hassasiyetleri öylesine ince detaylarda kendisini gösteriyor ki hayran olmamak, ilham almamak mümkün değil. Yaptıkları her işte en iyi malzeme en güzel şekilde kullanılmış, yapılar en ideal şekilde bina edilmiş ama değer hiçbir zaman bunlara atfedilmemiştir. Hep gönül hep ruh önce gelmiş, değer manada aranmış, onunla ölçü verilmiştir. Benzer hizmeti veren nice örnekte olduğu gibi bu imaretin işleyişinde de öncelik verilen hususlara baktığımızda bunu net bir şekilde görüyor ve anlıyoruz."

"YARIN BUGÜNDEN DAHA FAZLA BU DEĞERLERE İHTİYACIMIZ OLACAK"

Vakıf medeniyetinin sadece bir hayır işi yahut yardım çalışması olmanın çok ötesinde olduğuna işaret eden Bakan Ersoy, bu anlayışla hayat bulan eserlere bakıldığında Türk-İslam medeniyetinin kimliğinin görülebileceğini söyledi.

Ersoy, vakıflara sahip çıkma ve nesilden nesle aktarma sorumluluğunun herkese ait olduğunun altını çizerek, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Her geçen gün bize gösteriyor ki yarın bugünden daha fazla bu değerlere ihtiyacımız olacak. Sadece bizim de değil. Bugün dünyanın çok farklı kültür ve inanç coğrafyalarında tarih bir kez daha büyük bir ısrarla ve özlemle bizi çağırmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin insan merkezli, hak ve adalet esasıyla yürüttüğü uluslararası politikaların ve sergilediği duruşun etkilerine baktığımızda bu gerçeği açıkça görmekteyiz.

Savaşlardan hastalıklara kadar birçok krizle sarsılan dünyada, Türkiye adı her gün daha yüksek bir sesle ve umutla, adaletle, merhametle bir anılmaktadır. Kimsenin şüphesi olmasın ki inandığı değerleri canından aziz bilen milletimiz, kendisini bekleyen eli tutmaktan asla imtina etmeyecektir. Yüce Allah’ın 'Hayır işlemekte yarışın.' emrine dün olduğu gibi bugün de bütün varlığını adayacak, nerede bir masum, bir mazlum kendisine ihtiyaç duyuyorsa oraya koşacaktır. Vakıf medeniyetinin bizlere bıraktığı miras da budur. Bu miras Türk milleti var oldukça daima yaşayacak, emanet aldığımız görevler bihakkın yerine getirilecektir."

"İSTANBUL GERÇEK MANASIYLA VAKIF ŞEHRE DÖNÜŞTÜ"

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy ise vakıf geleneğinin ana düsturunun "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" ilkesi olduğuna dikkati çekerek, "İnsanı yaşatmak için padişahlar, valide sultanlar, iyilik ve hayır sahipleri dünyanın dört bir yanında vakıflar kurdu. Herkes iyilikte yarıştı, böylece merhamet ve şefkat temelinde büyük bir vakıf medeniyeti oluştu." diye konuştu.

Mihrişah Valide Sultan ve onun gibi vakıf kuran insanların kendilerini de vakfettiklerini belirten Burhan Ersoy, "Dersaadet dediğimiz aziz İstanbul gerçek manasıyla vakıf şehre dönüştü. Sancaktar-ı Nebi Eyüp Sultan hazretlerinin İstanbul'a gelmesiyle başlayan vakıf ruhu büyüdü, fetih ruhuyla birleşti ve rüyamız Hazreti Fatih ile gerçek oldu. Ayasofya hilal ve minareyle şereflendi. Sultan Fatih tarafından cami olarak vakfedildi hamdolsun Ayasofya hasretimiz dün sona erdi." değerlendirmesinde bulundu.

Burhan Ersoy, İstanbul'un vakıf medeniyetini tüm görkemiyle yaşattığını vurgulayarak, "İmaretimizi ihya ederken hem büyük bir iyilik halkasını koruma ve yaşatma irademizi beyan ediyor hem de mimari ve şehircilik üslubumuzun köklerini bulmak ve yeniden açığa çıkarmak kararlılığımızı da ortaya koyuyoruz." şeklinde konuştu.

İmaretin açılışına, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya ve AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de katıldı.

Eyüpsultan ilçesinde bulunan ve Mihrişah Valide Sultan tarafından 1795'te yaptırılan imaret, Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde sosyal güvencesi bulunmayan yardıma muhtaç vatandaşlara aşevi olarak hizmet veriyor.