Üstelik artık bu maddeleri sadece kazanmaya odaklanmış bir grup atlet kullanmıyor. 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre erkeklerin %6.4’ü, kadınların da 1.6’ sı hayatlarında en az bir kez bu tür maddelerden almış. Kullanım amacı kas kuvvetini ve performansı arttırmak olunca bu maddelerin büyük çoğunluğu anabolik androgenik steroidlerden oluşuyor, yani testesteron benzeri etkileri olan maddeler.
Fitness salonları müdavimleri üzerinde yapılan çalışmalarda bu maddelerin genellikle tanıdık bir doktor veya eczaneden alındığı saptanmış. Internet üzerinden yapılan satışlar ise son yıllarda giderek artmakta. Bazen gıda takviyeleri içine de gizlenen bu maddeler kargoyla kapınıza kadar geliyor. Bunlar ilaç olarak geliştirilmiş ürünler olmadıkları için çoğu zaman içindeki maddeler, etkinlikleri ve yan tesirleri bilinmiyor. Bu anabolik steroidlerin bir kısmı testesterona dönerken , bir kısmı hem testesterona hem de östrojene dönüşebiliyor. Bu durum çift taraflı yan etkilere yol açabiliyor: testesteron etkisi ile çalışmayı bırakan testisler küçülüyor ve sperm sayısı azalıyor, akneler çıkıyor, saçlarda incelme ve dökülme başlıyor; öte yandan östrojen etkisi ile ereksiyon bozuklukları ve memelerde büyüme (jinekomasti) ortaya çıkıyor. Bu yan tesirlerin çoğu maddeler bırakıldıktan sonra kendi kendine düzelebiliyor. Ancak ortaya çıkan meme dokusu kalıcı bir jinekomastiye yol açabiliyor.
Erkeklerin yüzde 25'inde meme büyümesi var
Erkekte meme büyümesinin az rastlanan bir durum olmadığını belirten Prof.Dr.Ferit Demirkan erkeklerin meme büyümesinden nasıl kurtulabileceğini şöyle açıkladı: “Ergenlik çağında erkek çocuklarının % 25’inde geçici olarak bir meme büyümesi görülebiliyor. Bu tür jinekomastiler, %10 luk bir kesim dışında kendiliğinden düzeliyor. Obezitenin bir sonucu olarak da jinekomasti ortaya çıkabiliyor, zira fazla yağlar bir östrojen kaynağı. Ancak sebep ne olursa olsun jinekomasti psikososyal açıdan büyük bir baskı yaratıyor. Yapılan testlerde erkeklerin % 65’inin beden algısı ve cinsel performans açısından etkilendiği gösterilmiş.Jinekomastik erkeklerde ereksiyon, orgazm ve ilişkideki tatmin düzeyi açısından daha düşük skorlar var.
Hal böyle olunca jinekomastinin düzeltilmesi elzem oluyor. Ancak bu genel anestezi altında cerrahi bir girişim gerektiriyor. Memelerdeki büyümenin ne kadarının yağ ne kadarının meme bezi olduğunu anlamak için ultrason yapmak faydalı oluyor. Meme bezi minimalse sadece liposuction yapmak yeterli oluyor. Ama 1-2 cm civarında bile meme bezi varsa bunu liposuction ile almak mümkün değil, çünkü bu doku çok sert. Vazer hatta lazer bile bunu eritemiyor. Böyle vakalarda meme başının altından yapılan küçük bir kesiden girilerek meme bezi alınıyor. Çevre dokulardaki yağ fazlalıkları da liposuction ile alınıyor.
Jinekomasti ameliyatlarında en sık rastlanan 2 sorundan biri memelerin hala fazla görünmesi. Meme başı altındaki meme dokusunun tam alınmaması bu durumu yaratıyor. İkinci sorun ise bunun tam tersi: Meme başının altı çok boşaltılırsa burası göğüs kaslarına yapışıp çukurlaşıyor. Çok büyük ve sarkık memelerde ise cilt fazlalığı başka bir problem olabiliyor. Lazer liposuction ile cildi bir miktar sıkılaştırmak mümkün. Ama sarkma fazla ise cilt eksizyonu yapıp farkedilen yara izleri bırakmak gerekiyor.
Eğer çok yorulmadan six-pack yapmak istiyorsanız anabolik steroid almak yerine high definition vazer liposuction yaptırmak daha iyi bir seçenek olabilir.”