Ankara'da ilkokul öğrencisi Mert Yağız Köksal ve Diyarbakır’da 7 yaşındaki Umut Bilgi’nin, okul kantininden aldığı şırınga çikolatayı yerken, kapağının nefes borusuna kaçması sonucu yaşamını yitirmesi tüm dikkatleri bu ürünlere ve bu ürünlerin güvenliğine çevirdi.
AA muhabirine konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi Ürün Geliştirme Merkezi (MÜRGEMER) Proje Yöneticisi Dr. Öğr. Üyesi Selim Hartomacıoğlu, kısa zaman diliminde iki canımız, iki yavrumuzu yanlış tasarlanan bir üründen dolayı kaybettik. Neden mi? Şırınganın ucuna takılan kapaktan dolayı. Kapak çocuğun nefes yolunu kapattı. Ürün geliştirme (Ür-Ge) süreçleri doğru işletilseydi, farklı bir konsept tasarım yapılsaydı, ürün geliştirmenin sadece teknik bir süreç olmadığı bilinseydi bu acı olayları yaşamayacaktık." ifadelerini kullandı.
Özellikle bebek ve çocuklara yönelik ürünlerin geliştirilmesinde çok daha dikkatli olunması ve detaylı çalışma yapılması gerektiğini vurgulayan Hartomacıoğlu, belgelendirme süreçlerinde daha titiz davranılması ve Ür-Ge süreçlerinin tam olarak uygulanmasının bu tür can kayıplarını ve diğer zararları engelleyeceğini dile getirdi.
Hartomacıoğlu, "Ürünlerin denetimi için üniversiteler gibi bağımsız kurumlara yetki verilip düzenli olarak kontrol edilerek rapor alınması, bu veya bunun gibi olayları en aza indirebilir." diye konuştu.
RİSK SENARYOLARI DİKKATE ALINMALI
Ürün geliştirme sürecinde, ürünün hedef kitlesinin yaş grubu, cinsiyeti, eğitim düzeyi, engel durumu gibi tüm özelliklerinin detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiğini belirten Hartomacıoğlu, ürün geliştirmeden önce hedef kitlenin psikolojik ve sosyolojik durumunun, gelişmişlik düzeyinin de detaylı değerlendirilmesinin önemli olduğuna dikkati çekti.
Bu konuda Türkiye’de önemli eksiklikler bulunduğunu anlatan Selim Hartomacıoğlu, "Söz konusu canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımız olunca, bu konu çok daha önemli hale geliyor ve katı kurallar olması gerekiyor. Çocukların tükettiği ürünleri detaylı bir şekilde düşünmeden, farklı risk senaryolarını dikkate almadan, kısa zamanda kar etme duygusu ile Ür-Ge süreçlerini devre dışı bırakarak geliştirirsek sonuç çok kötü olabilir." diye konuştu.
"HEDEF DOĞAYA VE İNSANA ZARAR VERMEYEN ÜRÜN GELİŞTİRMEK"
Selim Hartomacıoğlu, ürün geliştirmenin sadece teknik bir süreç olmadığını, bu süreçteki en önemli kısmın da doğaya ve insana zarar vermeyen ürün geliştirmek olduğunu belirterek, ürün tasarım süreçlerinde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
"Gelişim, Ar-Ge, teknoloji üretmek, yeni ürünler geliştirmek son derece önemli. Fakat bu ürünler insan sağlığını bozacaksa, ölümlere, yaralanmalara, kalıcı hasarlara, zararlara sebep olacaksa durup düşünmek, önlem almak gerekir. Burada firmalar kadar devlet kurumlarına da büyük görevler düşüyor. Yani ürün geliştirme bir disiplindir, çok yönlü bir süreçtir ve doğru bir şekilde uygulanmazsa sonuçları ağır olabiliyor.
Çevreye ve insana dost ürünler geliştirmeliyiz. Testlerimizi, incelemelerimizi, raporlamalarımızı iyi hazırlamalıyız. Bu durum aslında en çok firmalar için önemli. Uzun yıllar emek vererek büyüttüğünüz firmanız yapacağınız bir hata ile alt üst olabilir. Onca yıllık emek yanlış bir strateji ile yok olabilir."
10 KURUŞLUK İHMA
Plastik kalıp ustası Haşim Orhan, bu tür ürünleri çocuklara uygun şekilde hazırlanması gerektiğini ifade etti. Orhan, "Çok maliyetli şeyler değil bunlar. Bunu yapan insan sıktığın zaman boğaza kaçabileceğini tahmin etmeli. Neticede bu çocuğa hitap eden bir şey. Bunu hangi akılla mantıkla yapıyorlar anlamıyorum. Bu kapak 1 gram bile gelmez. Halkasıyla beraber 2 gram olsun. Çok maliyetli değil, yapılabilirdi" dedi.