Sinan Ateş davası başladı... Sanıkların savunması alındı

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Cinayetin azmettiricisi olduğu belirtilen tutuklu sanık Doğukan Çep ile cinayet mahallinde keşif yaptığı belirtilen sanık Suat Kurt'un savunmaları alındı.

Sinan Ateş cinayetiyle ilgili 22 sanığın yargılandığı dava Ankara'da görülüyor.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı.

Sinan Ateş 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

DAVA SAVUNMALARIN ALINMASIYLA DEVAM EDİYOR

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davada, cinayetin azmettiricisi olduğu belirtilen tutuklu sanık Doğukan Çep ile cinayet mahallinde keşif yaptığı belirtilen sanık Suat Kurt'un savunmaları alındı.

"ÖLMESİNİ İSTEMEZDİM, BİZ SUİKASTA GELMEDİK, ÖLSÜN DE İSTEMEDİK"

Sanık Çep, olayda adı geçen sanıklara yakıt ve yol parası olarak 4 bin lira verebildiğini iddia etti.

Sinan Ateş'in vurulmasına ilişkin, "Ben azmettirdim." ifadelerini kullanan Doğukan Çep, "Ben yaralamaya gönderdim, ne suikastı. Ayağından vurmaya gönderdim. 4 bin liraya suikasta mı gönderilir?" diye konuştu.

Sinan Ateş'in öldürülmesi olayında, cinayet mahallinde keşif yapan sanıklardan Suat Kurt'a Ankara'da bir işinin olduğunu belirterek yardım istediğini anlatan Çep, Kurt'un bunu kabul ettiğini anlattı.

Sanıklar Özyağci, Kurt, Balkaya'ya para vererek Ankara'ya gönderdiğini aktaran Çep, Kurt'un maktul Ateş'in ofisinin bulunduğu bölgede takibe başladığını söyledi.

Olay günü Kurt'un kendisini arayarak Ateş'i gördüğünü bildirdiğini anlatan Çep, şöyle devam etti:

"Kurt'un ardından ben de Eray'ı aradım 3 kişi olduklarını söyledim. 'Eray, Sinan Ateş'in ayaklarına 2-3 tane at, kimseye karışma gel' dedim. Ayaklarından vuruyor ama nasıl ölüyor bilmiyorum. Balistik raporuna baktım. Valla ölmesini istemedim. Ben suikast yaptıracak olsam sırtından vururum kimse görmez. Suikasta gelen adam silahı böyle tutmaz. Ben nasıl öldü bilmiyorum, şok oldum. Sadece yaralayayım dedim. Ölmesini istemezdim, biz suikasta gelmedik, ölsün de istemedik. Daha sonra Suat abi aradı 'ölmüş' dedi. Ben de 'maalesef' dedim. Ben cezama razıyım ama ben ayaklarından vurmaya gönderdim. Cebimizde para yok bin lira, iki bin lirayla suikast mı olur."

"KİMİN MERMİSİYLE ÖLDÜ MERAK EDİYORUM"

Sanık Çep, suikastın başkaları tarafından kendilerine yaptırılmadığını iddia ederek, "Ben neden motosiklet arayayım, ev arayayım. Her şeyi ben ayarlıyorum her şeyi yapan benim. Nasıl biri bana yaptırmış oluyor? Biri bana bunu yaptıracak olsa neden para bulmak için çabalayayım, borç alayım." ifadelerini kullandı.

Ateş'in ölümünden üzüntü duyduğunu ifade eden Çep, "Kimin mermisiyle öldü merak ediyorum. Bunun araştırılmasını istiyorum. Eray ayağından vuruyor, mermiler aşağıya gidiyor. Karnından giren ölümcül darbe, o açı kimin açısı? Selman'ın açısı. Büyük şaibe var, bence Selman'ın mermisiyle karnından vuruldu." iddiasında bulundu.

Savunmanın ardından Çep'e, Ateş ile görüşme yaptığını iddia ettiği telefon numarası soruldu. Çep, "Telefona hat takmıyorum, FaceTime üzerinden konuşma yapıyorum." cevabını verdi.

"BÜTÜN BİLGİLERİNİ DOĞUKAN'A ATAN BENİM"

Tutuklu sanık Suat Kurt, dosyanın sanıklarından Doğukan Çep'in, kendisine "Alacak meselesi var. Sana bir adres vereceğim. Bu şahıs saat kaçta giriş yapıyor, kaçta çıkıyor takip eder misin?" diye sorduğunu söyledi.

Çep'in bu isteğini kabul ederek Ankara'da gittiğini anlatan Kurt, mahkeme başkanının, "Bu adamı neden takip edeceğini sormadın mı?" şeklindeki sorusuna, "Doğukan, alacak meselesi olduğunu, bu kişinin dövüleceğini, en fazla ayaklarından yaralanacağını söyledi." cevabını verdi.

Kurt, Çep'in gönderdiği adrese giderek takibe başladığını belirterek, "Rahmetlinin giriş çıkışlarıyla ilgili bütün bilgilerini Doğukan'a atan benim. Böyle bir şeyin olacağını kestiremedim. Doğukan'ın, Eray'la telefonla görüşmesi sırasında vuracağını duydum. Olay günü adamı gördüğümü Doğukan'a söyledim. Bana 'Taksiye bin git' dedi. Taksiye binmeden önce silah sesini duydum. Rahmetlinin siyasi bir kimliği olduğunu bilmiyordum." savunmasını yaptı.

Duruşmaya öğle arası verildi.

SORUŞTURMA 16 AY SÜRDÜ

Cinayetle ilgili soruşturmayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttü. Yaklaşık 16 ay süren soruşturmanın ardından Başsavcılık aralarında Eray Özyağcı, Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel, Serdar Öktem'in de bulunduğu 22 sanık hakkında tasarlayarak öldürme, öldürmeye teşebbüs, suça azmettirme ve suça yardım etmekten iddianame hazırladı.

SİYASİLER TAKİP EDİYOR

Sincan'da görülen davayı CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra MHP avukatları da takip ediyor.