Siber Güvenlik Başkanlığı kuruluyor... Bakan Kacır: Acil ve kritik bir ihtiyaç

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, 24 TV'ye özel açıklamalarda bulundu. Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kurulacağını açıklayan Bakan Kacır, ''Siber güvenlik daha acil ve kritik bir ihtiyaç haline geldi. Önümüzdeki dönemde Meclisimizde bir kanunla birlikte Siber Güvenlik Başkanlığı kurulacak. Siber güvenlik tedbirleri tek bir merkezden koordine edilecek noktaya gelecek. Meclis'in öncelikli gündemi haline gelecek.'' ifadelerini kullandı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, 24 TV'ye özel açıklamalarda bulundu.

Bakan Kacır'ın açıklamalarından satırbaşları:

Türkiye Togg ile birlikte 60 yıllık hayaline kavuşuyor. Tanıtımını 2019 yılında Cumhurbaşkanımız Erdoğan yapmıştı.

2020 yılının yaz aylarında pandeminin dördüncü aylarında Gemlik'te Togg üretim tesislerinin temelini attı. 2022 yılı 29 Ekim'de Togg araçları banttan iniş törenini gerçekleştirdik. Bu defa "Bunlar göstermelik tören yapıyorlar. Bu fabrikada üretim olmayacak" diyenler oldu.

2023 yılı Nisan-Mayıs aylarında Togg araçları yollara çıkmaya başladı. Bu defa "Togg'lar İtalya'dan gemilerle getiriliyor, üretilmiyor." diyenler oldu. Şimdi 37 binden fazla Togg var caddelerimizde.

Ben arzu ederim ki milletimizin ortak hedefi olan bu projeye hep birlikte sahip çıkalım. Bu proje Türk milletinin projesi. Türk milletinin yüksek teknolojide paradigma değişimini yakalamak adına iddia sahibi olduğu bir sektörde kendi markasını 60 yıllık bir hayalin ardından gerçekleştirmesi projesi.

Sayın Cumhurbaşkanımızın iddiasıyla bu proje buralara geldi.

Diğer siyasilerin önemli bir kısmı bunun ancak bir hayal olduğunu ifade ettiler. koca koca iş adamlarımızdan dahi maalesef "Ya Türkiye'de zaten otomobil üretiliyor. Yerli markaya ne gerek var?" diyenler oldu. Halbuki biz her zaman şunu söyledik: Fikri hakları bize ait olan bir marka bizim teknoloji yarışına dahil olmamızı hızlandıracak. Bu markanın etrafında teknoloji girişimleri bir araya gelecek. Bu markayla iş birliği yapacak. Belki Togg'dan daha değerli markalar filizlenecek. Biz yarışa iddialı olabilmek adına paradigmanının kırıldığı noktada dahil olmuş olduk. Ama ifade ettiğiniz gibi ancak 7 yıl süren ve adeta bir "babayiğit" arayışına dönüşen bir sürecin sonunda. Bunun adına ister "öğrenilmiş çaresizlik" diyelim ister "öğretilmiş çaresizlik" diyelim. Bu tanımların hepsini milletimiz elinin tersiyle itti.

Milletimiz, Türkiye'nin milli teknoloji hamlesi projelerine, savunma sanayii teknolojilerine sahip çıkmıştır.

T10F GÖRÜCÜYE ÇIKTI!

Ben geçtiğimiz hafta T10F'in test sürüşüne katıldım. T10F aslında mevcut aslında T10X platformuyla aynı platform üzerinde tasarlandı. Genellikle otmobil markaları, bir platform geliştirip bu platform üzerine kullanıcı tercihlerine göre farklı yüzler üretirler.

Togg da halihazırda tüm güvenlik testlerinden geçmiş ana platformunu C sınıfı ama biraz büyücek bir C sınıfı olan T10X'te kullandığı platformun üzerine bu defa sedan/fastback modeli geliştirmiş oldu.

Tabi bu model daha sportif araç beklentilerine uygun olarak tasarlandı. Ben spor modda da test ettim çok seri. Elektrikli araçlardan tork ivmelenme çok yüksektir. Bu da ayrı bir keyif veriyor.

Zaten elektrikli araçlar kullanmaya başladığınızda sessiz olmaları, hızlı ivmelenmeleri ve benzeri özellikleriyle kendilerine çok hızlı alıştırıyorlar. Ben şimdi bir Togg kullanıcısı olarak içten yanmalı benzinli ya da dizel bir araca bindiğimde inanılmaz bir gürültü ve titreşim hissediyorum.

Yıllardır bu araçları kullandık ama elektrikliye binince içten yanmalarla çok pozitif anlamda ayrıştığını görüyorum. Aynı zamanda T10F 80 kilometre daha fazla menzil sunacak kullanıcılara. Elektrikli araç tercihlerinde batarya menzili teme l kriterlerden biridir. Malumunuz T10X'te 520 kilometreye yakın menzil vaadi var. Ama tabi bütün bu istatistikler tüm araçlarda olduğu gibi sabit bir hızda yaklaşık 90 Km/s hızda ve düz yolda yapılabilecek menzil istatistiğidir.

Burada artı 80 kilometreye varan bir menzil hedefi var. Dolayısıyla bu da elektrikli araç tercih edecekler için önemli bir ayrıcalık sunuyor olacak . Burada asıl olay şu: Togg'un hızlı ürün geliştirme kabiliyeti pazar koşullarına beklentilerine hızlı adaptasyon kabiliyeti çok değerli.

Sıfırdan bir marka ortaya çıkıyor. Bakınız bazen konuşulanları söylenenleri dikkatle takip ediyorum. Şaşırdığımı da ifade etmeliyim. şimdi Togg bugüne kadar 37 bin araç yollara çıkardı. 1.5 yıllık bir süreden bahsediyoruz. Bunu azımsayanlar var. Şimdi size bir örnek vermek istiyorum. Şu anda dünyanın en yüksek değere sahip markası Tesla. Şu anda dünyadaki pek çok otomobil markasının toplam değerinden daha fazla değeri var.

Bütün bu değer vaadinin arkasında da Tesla'nın elektrikli araç, otonoma araç gibi yenilikçi teknolojilere yönelmiş olması var. Peki Tesla, piyasaya çıktığında 2009-2010'lu yıllarda kaç adet satılmış? İnanın ilk yıllarda ancak binli iki binli adetlerde satıldığını görüyoruz. Ancak beşinci yılında 20 binden fazla satılmış. Şimdi Togg ilk yılında 37 bin aracı geliştirdi, üretti, seri üretim kabiliyetini rayına oturttu. Müşterilerle ilgili bütün süreçlerini iyileştirme çabası için çalıştı.

Bu milli teknoloji hamlesinin arkasında durmak meselesi. Yani biz yerli girişimlerin arkasında duracağız ki onlar adım adım yol alacaklar işlerini büyütecek küresel markalar haline gelecekler. Türkiye'ye katma değer katacaklar. Türkiye'nin müreffeh ve güçlü Türkiye olma yolculuğuna değer katacaklar.

Teknolojide milliliğin, yerliliğin ve bağımsızlığın ne kadar önemli ve hayati olduğunu tekrar tekrar ispat ediyor.

İSRAİL'İN TERÖR SALDIRILARI!

Gerçekten hem bir yıldır devam İsrail mezalimini ve soykırımın etrafında halen İsrail'in çatışmayı bölgenin farklı coğrafyalarına yayma çabası içinde yaptığı bu işler, hem dünyanın farklı coğrafyalarında son yıllarda yaşanan muharebelerde gözlemlediğimiz gelişmeler teknolojide milliliğin yerliliğin ve bağımsızlığın ne kadar önemli ve hayati olduğunu tekrar tekrar ispat ediyor.

Yurtdışından ithal edilen daha güvenli iletişim amacı taşıdığı düşünülen bir yaklaşımla ithal edilen çağrı cihazları, tedarik zinciri içerisinde patlayıcı yerleştirilerek bir bombaya dönüştürülüyor. Ve yine yazılım marifetiyle onları uzaktan gönderilen kodlarla bombalar patlatılıyor.

Şimdi burada kendi imkanlarınızla teknoloji geliştiriyor olsanız, sizin tedarik zincirine kimse böyle bir müdahalede bulunamaz. Kendi imkanlarınızla teknoloji geliştirmiş olsanız , sizin cihazlarınızın yazılımına uzaktan müdahale bulunma imkanına sahip olamaz.

Bu ve benzeri pek çok örnekte teknolojik yerli ve millilğin ne kadar kritik olduğu tekrar tekrar ispatlandı.

"40 YILA YAKINDIR TERÖRLE SAVAŞIYORUZ"

Biz 40 yıla yakındır teröristlerle savaştık. Bu ülkede bu mücadeleyi verirken müttefik olması gerekenleri yanımızda görmedik. Hatta maalesef mücadele ettiğimiz teröristlerin yanında gördük.

Parasını ödediğimiz halde, ihtiyaç duyduğumuz ürünleri bize vermedikleri dönemler oldu. Dolayısıyla milli teknoloji hamlesini savunma sanayiinde gerçekleştirmek bizim için bir mecburiyet haline gelmişti.

Türkiye, 200'li yıllardan itibaren savunma sanayiinde yerli ve milli özgün üretim modeline geçti. Kendi ürünlerini kendi tasarlayan kendi geliştiren kendi test eden kendi üretebilen bir ülke olma yoluna girmiş oldu. Nihayetinde bunun sonuçlarını bu meydanda görüyoruz.

"TÜRKİYE'YE İNANAN KAZANIR"

Türkiye'ye inanan, Türkiye'ye güvenen, Türkiye'ye yatırım yapan her daim kazanır.

ÇELİK KUBBE HAVA SAVUNMA SİSTEMİ

Katmanlı bir şekilde Türkiye'nin gök kubbesini muhafaza altına alacağız.

Kimse buradan ayrılmak istemiyor. Türkiye'nin umudu var, geleceği var, yarınları var . Çünkü burada gerçekten pırıl pırıl gençler var onların eserleri var.

Dostlarımız güven ve itimat içinde, hasımlarımızda hayret ve endişe içinde olmaya devam edebilirler.