AA
Bursa Şehir Hastanesine ait medikal ürünleri hastalara kullanılmış gibi gösterip başkalarına satarak 8 milyon liradan fazla kamu zararına yol açtıkları iddia edilen 5'i kamu görevlisi 6 sanık, "zimmet" ve "nitelikli zimmet" suçlarından yargılanacak.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca tıbbi malzemelerin bazı çalışanlar tarafından satılmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, ecza deposu personeli M.K'nin, Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesine gelerek, İstanbul'da alt bayisi bulunan firmanın sahibiyle yaptığı telefon görüşmesinde kendilerine ait bazı medikal ürünlerin, bayisi olmayan başka bir kuruluş tarafından satışının teklif edildiğini söylediği bildirildi.
YARI FİYATINA PİYASAYA SÜRÜLÜYORDUİddianamede M.K'nin bu medikal malzemelerin Ürün Takip Sistemi'nden lot kontrolünü yaptığında, Devlet Malzeme Ofisi üzerinden ihale yoluyla tedarik edildiğini, Türkiye genelinde hastanelere satıldığını belirlediğini, bu sağlık kuruluşlarının stoklarında olması gerektiğini ancak C.I. tarafından değerinin yarı fiyatına piyasa sürülmek istenildiğini öğrendiğini anlatmasının ardından soruşturmaya başlandığı bilgisine yer verildi.
Bursa Şehir Hastanesindeki ameliyathane malzemelerinin, ilgili birimde koordinatör olarak görev yapan sağlık memuru D.B. aracılığıyla kurum dışına çıkarıldığının anlaşıldığı aktarılan iddianamede, C.I'nın Balıkesir'in Altıeylül ilçesinde kullandığı depoda yapılan aramada 7 milyon 764 bin 202 liralık medikal ürün ele geçirildiği ve bunlardan 34'ünün söz konusu hastanenin envanterine kayıtlı olduğunun ortaya çıkarıldığı ifade edildi.
Sanıkların ve bazı yakınlarının hesaplarına gönderilen paraların tarihleriyle yer aldığı iddianamede, D.B'nin aracında ise yine hastaneye kayıtlı 361 bin 646 lira değerinde tıbbi malzeme bulunduğu, şu ana kadar tespit edilen kamu zararının 8 milyon 241 bin 678 lira olduğu kaydedildi.
Sağlık Bakanlığınca görevlendirilen başmüfettişin raporuna yer verilen iddianamede, hastalara kullanılmış gibi gösterilen ve usulsüz olarak hastalara sistem üzerinden çıkışı yapılan tıbbi malzemelerin daha sonra satışa çıkarılmak üzere biriktirildiği steril odanın açığa çıkarıldığı belirtildi.
KULLANILMIŞ MALZEMELERİ STERİLİZE EDEREK AÇIĞI KAPATMAYA ÇALIŞMIŞLAR
Sanıkların tıbbi ürünlerin satışından elde ettikleri geliri ortak kullandıkları, D.B'nin bu paralarla tekne kiralayıp tatil yapmak için C.I'dan 4 bin avro isteyerek onay aldığına yönelik yazışmalar da iddianameye eklendi.
Steril odadan bazı çalışanların malzeme aldığı ve 579 medikal ürünün usulsüz olarak Bursa Şehir Hastanesi Ameliyathane Ana Cep Deposunda görevli hemşire H.Ş. tarafından sistem üzerinden hastalara kullanıldığının da ortaya çıkarıldığı bilgisi verilen iddianamede, diğer sanık H.Ş'nin de farklı tarihlerde içinde tıbbi ürünler bulunan koliler hazırladığı ve bunları D.B'nin yönlendirmesiyle onun odasına bıraktığını ifade edildi.
Envantere kayıtlı tıbbi ürünleri D.B. ile hastane dışına çıkaran veri girişi görevlisi A.H.A'ya satıştan elde edilen paralardan bir bölümünün aktarıldığına değinilen iddianamede, D.B'nin Bursa Şehir Hastanesi envanterinde bulunan ve kendi zimmetinde olan medikal tıbbi ürünleri usulsüz şekilde birçok kez çıkararak sanık C.I'ya sattığı, depodan eksilen malzemelerin yerine kullanılmış ürünleri sterilize ederek tekrar kullandırtarak açığı kapatmaya çalıştıkları aktarıldı.
A.H.A, C.I. ve H.Ş'nin "zimmet" suçundan 12'şer yıla, D.B, H.Ş. ve T.S'nin ise "nitelikli zimmet"ten 18'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle açılan davanın görülmesine Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinde başlanacak.
Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Mali Suçlar Büro Amirliği ekiplerince mayıs ayında düzenlenen operasyonda, Bursa Şehir Hastanesine ait medikal malzemeleri satarak haksız kazanç elde ettikleri ileri sürülen C.I. (38) ile kamu görevlileri D.B. (43), H.Ş. (39), A.H.A. (40), H.Ş. (30), C.G. (38) ve T.S. (31) gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen D.B, A.H.A. ile C.I. "zimmet" ve "nitelikli dolandırıcılık" suçlamasıyla tutuklanmış, diğer 4 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. A.H.A. daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.