1
Suriye'de bir süre terör örgütü PYD/PKK'nın paravan kuruluşu SDG'nin sözcülüğünü yaptıktan sonra bölgeden kaçan Talal Silo, örgütün "Akdeniz'e çıkış projesi"ne dikkati çekti. Silo, ABD'li bir istihbarat yöneticisinin kendilerine, "kalıcı" olabilmek için karadan Akdeniz'e ulaşmak gerektiği telkininde bulunduğunu açıkladı.
PYD/PKK, Suriye topraklarının dörtte birinden fazlasını işgal ediyor. Örgütün yayılma stratejisi, ülkenin doğusunda Irak sınırında başlayan hakimiyet alanını Türkiye sınırı hattından batıya doğru ilerletmek şeklinde gelişmişti.
SDG TAM BİR TİYATRO ESAS YÖNETİCİ MCGURK
Gelecekte, dış dünyayla doğrudan bağlantı kurma ve destek alma imkanına kavuşabilmesi, örgütün karadan Akdeniz'e çıkacağı bir koridor açabilmesine bağlı. Türkiye'nin örgütün hedeflerine ilişkin uyarıları karşısında, ABD yönetimi gelişmelerin DEAŞ'a karşı mücadeleden ibaret olduğunu savunuyor.
Suriye'den ayrılmadan önce PYD/PKK'nın silahlı kanadı olarak bilinen YPG elebaşlarıyla yakın ilişkiler geliştiren Silo, ülke genelinde SDG adını kullanan örgütün faliyetlerine içerden tanıklık etti.
Silo, PYD/PKK'nın en büyük destekçisi durumundaki ABD'yle yapılan temaslara birçok zaman katıldı.
Eski "SDG'li Silo, ABD'nin "Akdeniz'e çıkış projesi"ne bakışı, örgütün silah depolarını Türkiye'ye karşı nasıl koruduğu, Afrin'deki durum ve petrol ticareti gibi konularda AA'nın sorularını yanıtladı.
SORU: Son dönemde Irak sınırındaki Deyrizor'da hem savaş hem de uluslararası rekabet şiddetlendi. Perde arkasında neler yaşandı?
SORU: PKK, Deyrizor ve Haseke'deki petrolü nasıl işletiyor ?
SORU: Uzun süredir, PYD/PKK'nın Suriye'nin kuzeyinden Akdeniz'e çıkacağı bir hakimiyet koridoru projesinden bahsediliyor. Ziyaretler ve görüşmelerde Amerikalı yetkililerin tutumunu öğrenme şansınız oldu mu ?
SORU: Türk ordusu, 25 Nisan'da Karaçok'ta YPG hedeflerini vurdu. Karaçok'ta YPG'nin ne tür unsurları vardı?
Şahin Cilo'ya ölü sayısının bu kadar fazla olmasına şaşırdığımı söyledim. O da "Karaçok'ta Türkiye güvenlik ihlali yaptı. Liderler arasında yeni görevlere seçilecek olanlar vardı. Rüstem, Türkiye'ye giderek orada çalışacaktı. Türk istihbaratı bunu biliyordu. Biz ise zaten ABD'den 'hedef alınmayacaksınız' mesajı henüz gelmediği için dışarda kalıyorduk" dedi.
SORU: ABD'li komutan Karaçok'ta vurulan yere gelince neler yaşandı ?
CEVAP: İkinci gün ABD'li sıradan bir komutan oraya geldi. Şahin Cilo da ilk defa basında çıkmış oldu. ABD'linin koruması İngilizce konuşan Selar'dı. Saldırının nasıl gerçeleştiğini anlattılar. Komutana, orada PKK'lı yöneticilerin değil, sivillerle militanların bulunduğunu anlattılar. Komutan kınamadı bile. 5 gün kadar sonra Cilo bize, ABD'nin Türkiye ile konuştuğunu ve hiçbir saldırı olmayacağını anlattı.
SORU: YPG, silah deposu sorununu nasıl halletti?
CEVAP: Ağır silah ve mühimmatlar Hemin'e teslim ediliyordu. Hemin de bunları depolara bırakıyordu. Türkiye, Amerikalıların koruduğu bu depoları hedef almadı. Birçok silah ve mühhimat Türkiye hedef almasın diye ABD'lilerin olduğu (üslere) yerlere bırakılıyordu.
SORU: PKK, Afrin ile arasında bağlantı olmayan doğudaki alanların bağlantısını nasıl sağlıyor? Kopukluk örgütü endişelendirmiyor mu?
CEVAP: Suriye rejimi Halep’i alınca doğrudan bir yol oluştu. Fırat Kalkanı Harekatı alanına (güneyinden) paralel bir koridor bu. Yol, Afrin’den çıkıp (rejim bölgesinden geçip) Halep’in dışından Münbiç’e uzanıyor. Münbiç’ten de (Fırat'ın doğusuna) Cezire’ye yöneliyor. Güzergahı kullanmak için rejimden ya da Rus tarafından onay gerekiyor. Hatta bazen İranlıların.
SORU: ABD'nin YPG'yi koruyan tavrı Afrin için de geçerli mi?
CEVAP: ABD, Afrin için hiçbir güvence vermedi. Hatta McGurk ile ilk görüşmemizde sordum. O zaman daha Afrin ile (doğudaki alanların) hiçbir iletişim yolu yoktu. Ona Afrin'e desteği sordum. ABD yönetimi olarak Afrin'e destek vermeyeceklerini söyledi. Bu bizim ilk görüşmemizde oldu. "Afrin'dekiler başka bir destekçi istiyorsa arasın bulsun" dedi. "Ben de belki Rus tarafı olur" dedim. O da "Bizim için bir mani" yok dedi.
Sonra beni Esed'in amca oğlu Hüseyin Esed aradı. Hımeymim Üssü’nde bulunan Rus tarafıyla SDG arasında bir hat kurmamı istedi. Durumu Şahin Cilo'ya açtım. Bu hattın ABD’yi rahatsız edeceğini söyledi. Ama (sözde YPG genel komutanı) Sipan Hamo, Ruslarla iletişime geçmeyi istedi. Ben de durumu Hüseyin el-Esed’e aktardım. Ardından Rus tarafıyla iletişim kanalı açıldı. Birçok konuda Rusya’dan yardım istiyorlardı.
SORU: Türkiye'nin Afrin'e müdahalesi PKK'yı ne kadar endişelendiriyordu?
CEVAP: Türk kuvvetleri (Afrin'e) müdahale ederse çok hızlı şekilde kenti ele geçirebilirlerdi. Aslında Afrin'deki durum örgütün dışarıya gösterdiği gibi değil. Bundan dolayı çok korkuyorlardı. Mesele sadece Afrin’in düşmesi değildi. Türk güçlerinin kuzey kırsalını kesmesi, tüm (Akdeniz'e çıkış) projelerinin başarısızlığa uğraması demekti. Çünkü Afrin’i projenin kalbi sayıyorlardı. Türkiye'nin müdahalesi, pazarladıkları rüyaların sonu olurdu. Afrin'de, Türk kuvvetlerinin olası müdahalesine karşı orada Rus varlığını istiyorlardı.
Suriye rejimi, Afrin'de Türklerle herhangi bir temas durumunda Suriye bayrağı çekilmesini istedi. Ama rejim bayrak asılan noktaların kendine devrini şart koştu. İşte bu talebi Kandil reddetti. Ama en nihayetinde sınır unsurları korkuyordu. ABD’nin Türkiye’ye Afrin’i ele geçirmemesi için baskı yapacağına inanıyorlardı. ABD ise şu ana kadar cevap vermedi. ABD başlangıçta kurtarılan bölgelere destek sağlayacağını söyledi ama Afrin’e destek vermeyeceğini başından beri ifade etti.
AA