1
Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ve eşi Zehra Sarar Eskişehir'deki evlerinde darbedilip gasp edilmeleriyle ile ilgili yaşadıkları dehşet dakikalarını anlattı.
Sümer Mahallesi'ndeki konutlarında gazetecilere açıklamalarda bulunan iş insanı Cemalettin Sarar, ramazan ayında üzüntü verici bir olay yaşadıklarını söyledi.
Yaşadıklarını anlatan Sarar, şöyle konuştu:
"Zehra Hanım çok direndi. Bu direnmesinin sonunda ikimizi de bağlayıp yere yatırdılar. 'Kasada ne varsa alın götürün' dedim. Zehra Hanım olmasaydı kurtulamazdık. Başka bir kadın olsa elini çıkaramazdı. Kasayı alıp götürdüler. Miktarı bilemiyoruz. Yüksek miktarda diyebiliriz. Yüklü miktarda döviz istediler. Bir milyon avro ve bir milyon dolar istediler. 'Hepsi fabrikada' dedik. 'Kasada ne varsa al git' dedim. Kasanın içinde dövizlerimiz vardı. Zehra Hanım'ın dövizleri ve ziynet eşyaları vardı. Başta İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, Valimiz, Emniyet Müdürümüz, bakanlarımız bu işe eğildiler ve başarıyla yakaladılar. İnşallah başka arkadaşlarımıza, kimsenin başına gelmesin."
Evinde yabancı uyruklu çalıştıracaklara uyarılarda bulunan Sarar, "Emniyete haber vermeden yabancı uyruklu insanları almayın. Yabancı çalıştırmak gayet iyi ama böyle şeyler olunca... Buna benzer bir sürü şeyler oldu. Daha önce de ülkemizde yaşandı. İnsanları katleden birileri bile oldu." ifadelerini kullandı.
Eşinin daha çok direndiğini ve zanlıların onu darbettiğini belirten Sarar, şüphelilerin kendisi yerdeyken üzerine bastığını anlattı.
Cemalettin Sarar, olayla ilgili olarak kendilerini arayıp "geçmiş olsun" dileğinde bulunan herkese teşekkür etti.
"ANAHTARIN DA KASANIN DA YERİNİ BİLİYORDU"
Zehra Sarar da o gece teravihin ardından eve geldiğini söyledi.
"Kış bahçesinde eşimle oturuyoruz. Sularımızı, haplarımızı içtik." diyen Sarar, şunları kaydetti:
Sarar, zanlıların doğrudan kasanın bulunduğu odaya gittiğini ifade etti.
"ESKİ HİZMETÇİ İKİ AY EVİN ÇEVRESİNDE KEŞİF YAPMIŞ"
Güvenlik görevlilerini aradığında personelin 3 zanlının peşinde olduğunu öğrendiğini dile getiren Sarar, şu bilgileri verdi:
"Evde ne kamera ne alarm ne bekçi var." diyen Sarar, şunları ifade etti:
"Kapıda iki bekçi var. Biz güvendeyiz diye oturuyoruz. Adam karşıdan kendisine kapı açmış. Oradan elini kolunu sallayarak girdi. Anahtar kapının üzerinde. Moldovalı hizmetçi giderken zaten anahtarı yanında götürmüş. Teslim etmedi. Çalışırken sevgilisiyle kadın kendi aralarında güya kavga etmiş. Gece 02.00-03.00 gibi binmişler arabaya gitmiş, bir minibüsleri vardı. İki yıl önce iki ay kadar çalıştılar, bu sürede planladılar herhalde. Onlardan çalıştıkları sürede şüphe etmedik. Sonra anladık ki onların yerine gelen kadını takip etmişler. Bir gün çalışan kadın geldi, 'Birisi beni takip ediyor.' dedi. Daha önce Moldovalı hizmetçinin saçları sarıydı ta ki bu olaya kadar, sonra siyah yapmış saçlarını. Tabii orada otobüsler duruyor, işçiler akın gibi giriyor ya o, onların arasına karışmış girmiş.
Herkes fabrikaya giriyor. Bir tek bize gelen iki kadın buraya doğru yöneliyor. Onlar bayağı bir araştırma yapmışlar. Benim için çalınan her şey özel."
Zehra Sarar, merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in hediye ettiği altın yoncalı iki saatin de çalınan eşyalar arasında olduğunu söyledi.
Failleri bir an önce karşısında görmek istediğini belirten Sarar, "Ben de onu aynı şekilde yere yüzükoyun yatırıp üzerini tekmeleyeceğim. Emniyete de söyledim, geldiği zaman ona aynısını yapmak istiyorum. Bizi neden öldürmediler bilmiyorum, ben kadını tanıdım gözlerinden. Sanırım onları tanımadığımızı düşünerek bizi öldürmediler. Sesinden, gözünden tanıdım. Niyetleri olsa öldürürlerdi, ellerinde her şey vardı. Bundan sonra normal hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ev son sistem koruma sistemi yapılacak. Bir tek değişiklik o olacak." ifadelerini kullandı.
(AA)