Semih Altın'ın Açık Görüş'te yer alan röportajında İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı koronavirüse karşı maske üretimi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
İşte o ropörtaj;
Pandemi sürecinde meslek liselerinin üretimleri sevindirici başlıklarla ülke gündemine girdi. Mesleki eğitim ile ilgili önemli projeler zaten vardı, bu gelişme vizyonu nasıl etkiledi?
Tüm dünyayı ve Türkiye’yi de etkileyen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla ilgili devletimiz çok önemli tedbirler aldı. Bu kapsamda mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızda üretim çeşitliliğini ve kapasitesini artıran Millî Eğitim Bakanlığımız, ihtiyaç duyulan ürünlere öncelik verdi. Zaten mesleki ve teknik eğitim alanında çok ciddi hazırlıklar ve projeler sürüyordu. Bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonu doğrultusunda İstanbul’daki mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızdaki yönetici, öğretmen ve usta öğreticilerimiz gönüllülük esasına göre üretim yapıyor. Bu zor günlerde mesleki ve teknik eğitim alanı başta olmak üzere tüm eğitim süreçlerinde ülkemiz için ne gerekiyorsa gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Uzaktan eğitimle birlikte üreten okullar yaklaşımını farklı alanlara taşımanın çok sevindirici olduğunu vurgulamak isterim.
Bildiğim kadarıyla yapılan üretimler Üreten Okullar Projesiyle bağlantılı.
Elbette. Sanılandan çok daha ciddi ve çok boyutlu ele alınması gereken bir proje Üreten Okullar Projesi; hayatın her anında her karesinde olan bir ekosistemin parçası. Aslında bu ülke ekonomisini ve eğitimini birbiriyle ilişkilendirerek çok daha güçlü bir eğitim sistemi ortaya çıkarmakla da bağlantılı. Bu çerçevede sizin de dikkat çektiğiniz Üreten Okullar Projesinin amacı, mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızın üretim kapasitelerinin artırılmasıdır. 2023 Vizyonu doğrultusunda çalışmalarımızın hedefleri ise mesleki değerlere sahip, yenilikçi, girişimci, üretken ekonomiye değer katan nitelikli işgücü yetiştirmektir. Aynı zamanda döner sermaye işletmesine sahip mesleki ve teknik eğitim kurumlarının mevcut üretim kapasitelerinin yükseltilmesidir. Şu anda mesleki ve teknik eğitim okullarımız Üreten Okullar Projemiz kapsamında koronavirüsle mücadele sürecine üretim yaparak katkıda bulunuyor. Solüsyondan maske üretimine çok çeşitli alanlarda ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri üreterek içinde bulunduğumuz zor dönemde milletimize yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Yeni tip koronavirüsle mücadele sürecinde öncelikle solüsyon üretimi gündeme geldi. Bu alanda neler yapılıyor?
Belirttiğim gibi Millî Eğitim Bakanlığımız, koronavirüs salgını nedeniyle alınan önlemler kapsamında meslek liselerinde üretim çeşitliliğini ve kapasitesini artırıyor. Öncelikle temizlik ve dezenfeksiyon malzemeleri üretimine odaklanan Bakanlığımız tüm okul ve pansiyonların temizlik ürünlerinin tamamını üretebilir duruma geldi. Hem biz hem de Bakanlığımız bu konuda şanslıydık, zira hazırlıklarımız vardı. Teknik ve altyapı kapasitemiz bu işi hızlı bir şekilde yapabilecek yetkinliğe sahipti. Solüsyon üretimi alanında 14 lisemiz üretim yapmakta. Bu kurumlarımızda 56 öğretmenimizle 28 yöneticimiz gönüllü olarak çalışıyor. Mart ayından bugüne kadar 2 bin 450 ton üretim yapıldı. Şunu hemen söylemeliyim ki bu zor günlerde meslektaşlarım mesai mefhumu gözetmeden evinde ailesini, çocuklarını bırakarak büyük bir gayret örneği gösteriyor.
Maske üreten kaç okul İstanbul’da?
Eğitimi hayatın kendisi, bir hayat sahnesi şeklinde ele alan Millî Eğitim Bakanlığımız ikinci adımı atarak maske üretimine başladı. Cerrahi maske üretimi alanında; 10 Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz çalışıyor. Altı okulumuzda toplam 60 öğretmenimiz ve 12 yöneticimiz görev yapıyor. Şimdiye kadar yaklaşık 3 buçuk milyon adet maske üretimi yapıldı. En fazla üretimi ilimizin yaptığı bu süreçte ürünleri üreten cihazların tasarımına ve AR-GE çalışmalarına ağırlık verildi. Gaziosmanpaşa Küçükköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde otomatik üç katlı telli ultrasonik cerrahi maske makinesi üretildi. Bu çok önemli bir adımdı çünkü tam kapasiteyle çalıştığında sadece bir makineyle günde yaklaşık 100 bin maske üretilebiliyor. Önümüzdeki günlerde iki yeni ultrasonik cerrahi maske makinesinin üretimi daha tamamlanacak.
Peki, üretilen maskeler kimlere ulaştırılıyor? Bu sürecin mesleki ve teknik eğitimi nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Üretilen cerrahi maskeler kamu kurum ve kuruluşları aracılığıyla yaşlılarımıza ve desteğe ihtiyaç duyan ailelere ücretsiz bir şekilde ulaştırılıyor. Millî Eğitim Bakanlığımızın maske üretim sürecini hızlandırmasının ne kadar doğru ve stratejik bir adım olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyoruz. Çünkü Avrupa’da maske savaşları yaşanırken, Türkiye sosyal devlet olmanın ne demek olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösteriyor.
Önümüzdeki süreçte mesleki ve teknik eğitim kurumlarımızda Makine Teknolojisi dersi okutulacak. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; mesleki ve teknik eğitimin hayatın merkezine yerleştiği bu günleri ülkemizin maske ihtiyacının önemli bir kısmının üreten okullarımız tarafından karşılandığı günler takip edecek. Böylelikle mesleki ve teknik eğitinin güçlü bir katma değer sağlayama rolü daha net bir şekilde ortaya çıkacak.
Tek kullanımlık önlük ve tulum üretimde İstanbul pilot il seçildi. Bu konudaki gelişmeleri aktarır mısınız?
Bunlar da Millî Eğitim Bakanlığımızın vizyonu çerçevesinde mesleki ve teknik eğitim alanında biraz önce bahsettiğim adımlarına bir yenisini eklemesiyle ilgili. Özellikle sağlık çalışanları için hijyen açısından çok önemli olan tek kullanımlık önlük ve tulum üretimi için yatırımlar yapıldı ve üretime başlandı. İstanbul’un pilot il seçilmesiyle üretim süreci başladı. 32 öğretmenimizle, 16 yöneticimizin görev yaptığı bu okullarımızda başlattığımız çalışmaların hızla üretime dönüşmesiyle 10 bin 350 adet üretim yapıldı. Bu süreçte tek kullanımlık çatal, bıçak gibi ürünlere ilgi giderek artıyor. Bu çerçevede PAGEV Halkalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Kağıthane Gültepe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde tek kullanımlık çatal bıçak üretiliyor. Ayrıca 20 okulumuzda yüz koruyucu maske siperliği üretimi yapılıyor. Özverili bir çalışmayla rekor sayılacak bir sürede Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimizde 77 bin 795 adet, Bilim ve Sanat Merkezlerimizde ise 22 bin 80 adet üretim yapıldı.
Peki, başka üretimleri var mı meslek liselerinin?
Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesiyle Bağcılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 3D Yazıcı üretilmekte. Kartal Şehit Öğretmen Hüseyin Ağırman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizde koronavirüs tedavisinde sağlık çalışanları, entübasyon (solunum yoluna ağız ya da burun yoluyla özel bir tüp yerleştirilmesi işlemi) sırasında kullanılmak üzere Aerosol Box üretiliyor. Yine aynı okulumuzda solunum sorunu çeken hastalar için hastanede ve ev ortamında kullanılmak üzere öğretmenlerimiz tarafından tasarlanan solunum cihazı üretildi. Solunum cihazı, iş sağlığı ve güvenliğine uygun şekilde tasarlandı ve Sağlık Bakanlığı Tıbbı Cihaz Yönetmeliği’ne uygun olarak imal edildi. Solunum cihazının tescilinin alınmasının ardından seri üretime başlanacak.
Sancaktepe Eyüp Sultan Mesleki Teknik Anadolu Lisesindeyse solunum yetmezliği teşhisi konan hastalara hızlı ve doğru entübasyon yapacak sağlık personelini korumak amacıyla video laringoskop cihazı yapıyoruz. Ayrıca PAGEV Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde tek kullanımlık plastik ürünlerin yanı sıra özellikle sağlık çalışanlarımızın en büyük ihtiyaçlarından olan siperlik üretimine de başlıyoruz. İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak koronavirüs ile mücadele sürecinde ve sonrasında meslek liseleri odaklı kurumsal iş birliği çalışmalarımız artarak sürecek.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Eğitim, iyi ve erdemli insanların yetiştirilmesi için elimizdeki imkânlardan biri olmanın ötesinde sağladığı bireysel ya da toplumsal hayata doğrudan katkılarıyla birlikte de ele alınmalı. Bu ihtiyaca özellikle çok kısa zaman zarfında temizlik ve dezenfeksiyon ürünlerinden maske üretimine, tek kullanımlık önlük ve tulumdan yüz koruyucu sipere kadar çok çeşitli ürünlerin seri üretimine geçerek cevap verdiğimiz ve hayata dokunduğumuz için mutluyuz. Şu bir gerçek ki; üretim kapasitesini ve çeşitliliğini artıran meslek liselerimiz bu süreçte eğitimin bir problem alanı değil bir çözüm alanı olarak var olduğunun da işaretini ortaya koymuş oluyor. Eğitimdeki dönüşümü bilfiil tecrübe ettiğimiz bu zor günlerde Millî Eğitim Bakanlığımızın vizyonu ve stratejik yönetimi çerçevesinde çalışan alan öğretmenlerimize, usta öğreticilerimize ve diğer personelimize canı gönülden teşekkür ederim. Ayrıca her zaman olduğu gibi bu süreçte de desteğini bizden esirgemeyen Sayın Bakanımıza, Bakan Yardımcımız Sayın Mahmut Özer’e, projeye önemli katkılar sunan Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğümüze, görev ve sorumluluk alan tüm yönetici, öğretmen ve üreten okullar destek personelimize, ilçe millî eğitim müdürlerimize müteşekkirim. Sağ olsunlar, var olsunlar.