Yerel seçimlere bir aydan az bir süre kala aday belirleme krizi yaşayan CHP'de şimdi de 'rüşvet' skandalı patlak verdi. Kırklareli'nin bağımsız adayı, CHP'li Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Kesimoğlu'ya ilgili çok tartışılacak açıklamalar yaptı.
Katıldığı bir programda seçmenlere seslenen Serdar Türker, Kırklareli'de CHP'nin yaptığı ön seçim anketlerinde açık ara birinci çıkmasına rağmen aday gösterilmediğini belirterek, "Kırklareli Belediye Başkan aday adayıydım. Ve yapılan bütün anketlerde birinci çıktım. Bunu CHP Genel Merkezi de milletvekilleri de biliyor. Fakat ısrarla memnuniyet anketlerinden yüzde 16,5 gibi o kadar düşük bir oy oranı alan Kırklareli belediye başkanı, ısrarla Ankara'daki baskılarla ön seçime sokuldu. Ön seçimde de, bütün Kırklareli halkı bilir. Belediyede çalışan 500'e yakın CHP üyesi kardeşimiz işleriyle, aşlarıyla, evlatlarıyla tehdit edildiler. Ve böylesine adil olmayan bir ön seçime girildi. Ön seçimde de rekor denecek oy aldım " ifadelerini kulandı.
Bağımsız aday olduğunu ilan ettikten sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisini 3 kez arayarak adaylıktan çekilmesini istediğini söyleyen Türker, "Ben de hiçbir zaman adaylıktan çekilmeyeceğimi ve benim arkamda çok değerli Kırklareli halkı olduğunu ısrarla ifade ettim" dedi.
Türker, daha sonra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aracılığıyla Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün kendisini aradığını anlattı:
"Akgün, Ekrem başkanım bir akşam yemeğinde sizinle görüşmek istiyor, dedi. Ben bunu da kabul etmedim. Ben bir yola çıktım. Değerli ekip arkadaşlarımı ve Kırklareli halkını yarı yolda bırakmayacağımı ifade ettim."
Kendisine İBB'de bir daire başkanlığı, çok iyi bir maaş, makam aracı ve şoför teklif edildiğini söyleyen Türker, şöyle devam etti: "Özgür Özel, bunun yanı sıra önümüzdeki yerel seçimde de istediğim yerden belediye başkan adayı yapma ya da milletvekili yapma sözü verdi. Ancak ben hiçbir zaman verdiğim sözlerden geri dönmedim. Hem banka müdürü olduğum dönemde hem 10 yıldır Kaynarca Belediye Başkanlığı yaptığım dönemde geri adım atmadım. Halkın iradesine karşılık siyaset yapılmaz."