HABER MERKEZİ
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis'in, Türkiye'nin NATO'nun Barış İçin Ortaklık (PfP) programına katılmasını kabul etmesi halinde AB–Türkiye işbirliğine engel olmayacakları yönündeki önerisi, Rum basınında sert eleştirilere konu oldu.
Rum basınına göre Hristodulidis'in önerisi muğlak ve gerçeklikten uzak.
Yorumlarda, Türkiye'nin tanımadığı ve "işlevsiz" olarak nitelendirdiği GKRY ile bu çerçevede müzakereye girmesinin ne kadar olası olduğu sorgulandı.
Teklifin hangi açıdan ele alınırsa alınsın zamanlamasının kötü olduğu vurgulandı.
Analizlerde, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Almanya ve İngiltere'den gelen, Rusya'nın Avrupa'ya yönelik tehdidine dikkat çeken açıklamalara atıf yapılarak, "NATO'nun Rum tarafının sorunlu üyelik beklentilerinden çok daha acil ve önemli meselelerle ilgilenmesi gerekiyor" ifadeleri kullanıldı.
Rum basınında yer alan değerlendirmelerde, Avrupa'nın güvenlik ortamının giderek belirsizleştiğine dikkat çekilerek, yakın zamanda yayımlanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisinin de Avrupa'ya yönelik tehdit algısında Rusya'yı öne çıkardığı hatırlatıldı.
Ayrıca, Donald Trump'ın NATO'ya ilişkin belirsiz tutumunun Avrupa için ilave bir endişe kaynağı olduğu kaydedildi.
Bu koşullarda Hristodulidis'in PfP ve Türkiye'ye ilişkin önerisinin "gündeme dahi alınabileceğini düşünmesinin gerçekçi olmadığı" ifade edildi.
Avrupa ve NATO'nun belirsiz bir geleceğe hazırlandığı bir dönemde, Türkiye'nin AB'ye karşı GKRY dosyası üzerinden baskı altına alınmasının mümkün olmadığı savunuldu.
Yorumlarda, "Avrupa'nın en büyük daimi ordusuna sahip olan Türkiye, Kremlin ile nispeten iyi ilişkilerini sürdürse bile bu tür dönemlerde dokunulmazdır" denildi.
Hristodulidis'in "gösterişçi çıkışlarına" son vermesi gerektiği belirtilen yorumlarda, Avrupa'nın varoluşsal bir tehdit algısı içinde olduğu bir süreçte, savunma kapasitesi sınırlı küçük ülkelerin belirleyici rol oynayamayacağı vurgulandı.
Rum basını, askeri gücün öne çıktığı mevcut konjonktürde, "hiçbir gücü olmayan bir ülkenin gündemi belirleyebileceğini düşünmenin saflık" olduğu değerlendirmesinde bulundu.