BÜLENT ŞANLIKAN
Koronavirüsle mücadelede en etkin önlem olan maske kullanımıyla ilgili ortaya atılan iddialar vatandaşın kafasını karıştırıyor. Maske takılması halinde insanların karbonmonoksite maruz kaldığı, virüsün daha çok maskede topladığı gibi iddialara İç Hastalıkları ve Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Çetiner açıklık getirdi. İddiaların tamamen asılsız ve bilimsel bir temelinin olmadığına işaret eden Çetiner, konuyla ilgili şunları anlattı: “Son zamanlarda sosyal medyada maske kullanımının zararlı olduğuna ilişkin iddialar dolaşıyor. Dışarıya verdiğimiz karbondioksit gazının maske taktığımızda tekrar geri soluduğumuz bunun ise sağlığa zararlı olduğu iddia ediliyor. Karbonmonoksit zehirlenmesi olabileceğini söyleyenler bile var. Maskenin yol açabileceği kanda karbondioksit seviyesinin yükselmesiyle baş ağrısı, halsizlik, baş dönmesi riski olduğu iddia ediliyor. Bilimsel olarak ise böyle bir kanıt bulunmuyor.”
KULLANAN ÜLKELER KAZANIYOR
“Eğer Kovid-19 pozitifsek, maske taktığımızda sürekli olarak virüs soluyarak kendimizi daha çok enfekte ettiğimizi söyleyenler var. Böyle bir durum ise söz konusu değil. Lütfen insanlarımız böyle asılsız iddialara inanmasın. ABD’de maske takmanın zorunlu olduğu eyaletlerde vaka sayısı yüzde 25 azalırken, maske takmanın zorunlu olmadığı eyaletlerde vaka sayısı yüzde 84 artış göstermiş. Toplam 198 ülkenin analiz edildiği bir başka çalışmada ise Hong-Kong, Vietnam ve Japonya gibi ülkeler olmak üzere enfeksiyon görüme sıklığının daha da düşük olduğu ortaya çıktı.”
2 YAŞ ALTI VE SPOR YAPANLAR TAKMASIN
Prof. Dr. Mustafa Çetiner, sözlerine şöyle devam etti: “Maske öncelikle karşımızdaki kişiyi korumaktadır. Bulaştırıcılığı yüzde 50-85 arasında azaltmaktadır. Şu anda herkes potansiyel Kovid-19 taşıyıcısı olarak kabul edilmeli ve herkes maske takmalıdır. Öte yandan maske takmanın önerilmediği iki durum var. Birincisi 2 yaş altı çocuklar maske takmamalıdır. Bir diğeri ise, ağır egzersiz/spor sırasında maske takılmamalıdır. Maske yerine 5-6 metrelik fiziksel mesafe sağlanmalıdır.”