Polatlı darbe davası kararının gerekçesi açıklandı

Polatlı'daki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndaki eylemlerle ilgili 328 sanığın yargılandığı davada, 281 sanık hakkında verilen hapis cezasına ilişkin gerekçeli karar açıklandı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'nın Polatlı ilçesindeki 58. Topçu Tugayı ile Topçu ve Füze Okul Komutanlığı'ndaki eylemlerle ilgili 328 sanığın yargılandığı davada, 281 sanık hakkında verilen hapis cezasına ilişkin gerekçeli karar açıklandı.

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Zikrullah Özbağ ile üye hakimler Mehmet Güven ve Mustafa Asefler'in yazdığı gerekçeli kararda, sanıkların darbe faaliyeti kapsamında önemli yol ve kavşakları tutmak için gruplar halinde Ankara'ya doğru yola çıktığı belirtildi.

1 numaralı sanık eski Tümgeneral Osman Ünlü'nün, suç tarihinde Ankara'da düğüne katıldığı, darbecilerin sözde atama listesinde, "Ankara Sıkıyönetim Komutanı ve 4. Kolordu Komutanlığı"na getirilmesi üzerine, atama mesajını teyit edip düğünden ayrılarak evine geçtiği, burada darbeye teşebbüse yönelik haberleri izlediği ve uçakların alçaktan uçuşlarına tanık olduğu, akabinde sözde atamaya uygun olarak 4. Kolordu Komutanlığı'na gidip darbe faaliyetine destek olduğu ifade edildi.

Gerekçede, sanıklardan eski Tuğgeneral Murat Aygün'ün, 58. Topçu Tugay Komutanlığına bağlı birliklerden tugay teşkilat yapısına uygun olmayan yeni birlikler oluşturup gruplandırarak, bu birlikleri, Ankara merkezde 10 ayrı kavşak noktasının trafiğe kapatılması ve kontrol altına alınması için görevlendirdiği bildirildi.

Aygün'ün, Gölbaşı'ndaki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığını (TİB) ele geçirme ve yüksek kapsama alınana sahip telsiz bulunan araçlarla örgütün iletişimini sağlama görevlerini de üstlendiği, sanığın Ankara'ya giden 45 araçlık konvoyun polis ve vatandaşlarca engellendiği sırada sanık Bilal Akyüz ile görüşerek hava desteği istediği, 58. Topçu Tugayı'nda 2 adet fırlatma aracına bora füzesi yüklenmesi ve Topçu ve Füze Okul Komutanlığına bağlı Gösteri ve Tatbikat Alayının bulunduğu Sakarya kışlasından Ankara 28. Mekanize Piyade Tugayına fırtına obüsü taşınması için çekici araç gönderilmesi faaliyetlerini yürüttüğü kaydedildi.

Aygün'ün Polatlı'da kontrolü sağlamak, emniyet binasını ele geçirmek, ezan ve selaları susturmak için Kurs Tabur Komutanı sanık eski yarbay Abdulkerim Ceyhan'a emir verdiği bilgisi de gerekçede yer aldı.

Sanık eski kurmay albay Bilal Akyüz'ün Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığı Teşkilat Şube Müdürlüğünde görev yaparken İstanbul'da bulunan Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademisi Eğitimine katıldığı, ancak 15 Temmuz'da izin alıp Ankara'ya geldiği ve darbe faaliyetinin yönetildiği Akıncı Hava Üssü'nde Kara Kuvvetleri temsilcisi olduğu belirtildi.

Gerekçede, eski yarbay Abdulkerim Ceyhan'ın, Ankara'da Bilal Akyüz'den aldığı 3 telsiz ile harita ve "Birlik, Telsiz çağrı kodları, İrtibat personeli" başlıklı listeyi içeren malzemeleri Polatlı'ya getirip şüpheli Murat Aygün'e teslim ettiği, Polatlı'nın kontrolü ve ezan ile selaların susturulması için faaliyet yürüttüğü bildirildi.

- Yapracık'ta durduruldular

Sanıklardan Selçuk Serhat Pesek'in, Ankara'ya gidecek konvoylar yola çıkarken, "Önünüze çıkan engelleri aşın, polise, halka ateş edin." şeklinde bağırarak konvoyda bulunanlara talimat verdiği kaydedildi. Ankara'ya doğru yola çıkan sanıkların, protestolara aldırmadan Yapracık mevkisine kadar ulaştığı, burada, polis ve vatandaşlar tarafından yolu kapatılan konvoyun geri dönmeye yönelik bir girişimde bulunmadığı belirtildi. Emniyet birimleriyle temasa geçip silah bırakmayan sanıkların, yolun açılacağı düşüncesiyle araçlarının motorlarını bile kapatmadan bir süre bekledikleri bilgisine yer verildi.

TİB'i ele geçirmek için görevlendirilen 32 sanığın 5 araçla kışlanın 2 no'lu nizamiyesinden saat 23.50'de çıktığı belirtilen gerekçede, Temelli çıkışındaki engeli aşan sanıkların Yapracık yokuşu mevkisinde polis ve halk tarafından kapatılan yolda bir süre beklediği, darbe girişiminin başarısız olacağı anlaşılınca Polatlı'ya dönen sanıkların, Basri köyü mevkisinde yakalandığı ifade edildi.

Ankara Beysukent kavşağını kontrol altına almakla görevlendirilen sanık eski İstihkam Savaş Takım Komutanı üsteğmen Naci Kozan'ın,16 personel ve 3 araçla saat 23.59'da kışladan ayrıldığı belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi:

"Sanıklar, Yapracık yokuşu mevkisinde durdurulup gözaltına alındı. Bilkent kavşağını kapatmak için görevlendirilen ve 16 personel 4 araçla yola çıkan sanık eski binbaşı Cafer Öncel de Yapracık yokuşu mevkisinde yakalandı. AŞTİ kavşağını kapatmakla görevli eski üsteğmen Yusuf Aydoğan da 19 personeliyle Yapracık'ta gözaltına alındı. Ümitköy kavşağında görevlendirilen eski yüzbaşı Hakan Kıvrak 14, AK Parti Genel Merkezinin etrafında kavşakları kontrol altına almakla görevli eski üsteğmen İbrahim Bektaş da 15 personeliyle gözaltına alındı."

TSK'da plansız tatbikat olmaz

Gerekçede, "15 Temmuz tarihi normal şartlarda alarm ve tatbikat gibi eğitimlerin asgari bir ay önceden tamamlanmış olduğu ve atama gören personelin ilişik kestiği, mehil müddeti kullandığı veya izinli bulunduğu bir dönemdir. Böyle bir dönemde kendisine alarm veya tatbikat olduğu emri verilen profesyonel bir TSK mensubunun böyle bir emri hayatın olağan akışına aykırı bularak sorgulaması gerekir. Ayrıca, plansız, aniden tatbikat olmaz, alarm eğitimi de aniden haber verilse bile kışla içinde icra edilir, dışarı çıkılmaz." değerlendirmesi yer aldı.

Sanıklardan eski uzman çavuş Cihan Yavaşlı'nın 16 Temmuz 2016 tarihinde saat 00.02'de mesajlaştığı Deniz A. isimli bir kişinin, "Hacı AK Parti il binası kuşatılmış MİT'e saldırı düz." şeklinde mesaj göndermesi üzerine, "Alıp döneceğiz, bunda da devrilmezse daha da bu göçmez." karşılığını verdiğine işaret edilen gerekçede, Yavaşlı'nın bu cevabı, "anayasal düzeni ortadan kaldırıp Cumhurbaşkanı ve hükümeti devirmeye yönelik darbe girişiminin içinde bulunduğu"na dayanak gösterildi.

Sanık Abdülkerim Ceyhan'ın "Komutanım ben kaymakamlığa, emniyete gideyim, ele geçireceğiz, çatışma çıkarsa çıksın, Polatlı'nın merkezine ZPT ya da top koyalım." şeklindeki mesajı da deliller arasında yer aldı.

Anayasayı ihlalden ceza

Gerekçede, sanıklar, dönemin Topçu ve Füze Okulu Komutanı eski tümgeneral Osman Ünlü, 58. Topçu Tugayı Komutanı eski tuğgeneral Murat Aygün ile Selçuk Serhat Pesek, Alper Doğan, Ali Dilcioğlu, Yunus Çiçek, İsmail Kanal, Yasin Malkoç, Murat Dinlecener, Bilal Akdoğan, Mustafa Kemal Biber, Aydın Babaoğlan, Melih Yasin Yüksel, Naci Kozan, Yusuf Aydoğan, Cafer Öncel, İbrahim Bektaş, Bilal Tümürlek, Önder Tanrıkulu, Mesut Yurtseven, Hakan Kıvrak, Veyis Murat Tabak, Mehmet Erol, Alican Demir, Güngör Gazi Karslı, Abdülkerim Ceyhan, Oğuz Serdar Özgür'e "anayasal düzeni ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği kaydedildi.

Sanıklar İsmail Dumlupınar, Kadir Özcan, Mustafa Torun, Necmettin Çimen, Uğur Ünal, Özge Pasin, Hakan Merdan, Emrah Aslanbaş, Enes Demir, Cüneyt Çoban, Serdar Yavuz, Ömer Gemici, Mehmet Özsoy, Alper Erkaya, Aytekin Kara, Şaban Demiraslan, Saltuk Buğrahan Kale, Erkan Kundakçı, Samet Yıldırım ve Serhat Bozoklu'ya ise aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildiği, takdir hakkı kullanılarak cezanın müebbet hapse çevrildiği bildirildi.

Diğer sanıkların ise "anayasal düzeni ihlal suçuna yardım"dan çeşitli sürelerde hapisle cezalandırıldığı, Albay Varol Aydın ve olay tarihinde vatani görevini yapan 62 er ile bir sivil memurun da beraatına hükmedildiği belirtildi.

Kararın gerekçesinde, anayasayı ihlal suçunun tek bir kişi tarafından işlenmesinin mümkün olmadığı, suçu 

gerçekleştirmeye elverişli nitelik ve nicelikte silahlı güce ihtiyaç bulunduğu, bahse konu olayda subay rütbesindeki sanıkların bu durumun bilinciyle emirleri altındaki birlikleri suçun işlenmesinde kullandıkları ifade edildi.

Gerekçede, subay rütbesindeki sanıkların, darbe girişimi kastıyla personeli tugaya çağırdıkları, mevzuata aykırı birlikler oluşturdukları, bu birliklerin suçta kullanacakları araç, teçhizat ve mühimmatın tahsis edilmesi için talimat verdikleri, birlikleri sevk ve idare ederek tugay dışına intikal ettirdikleri vurgulandı.

Asteğmen, astsubay ve uzman erbaş rütbesindeki sanıkların da darbe girişimi kastıyla subay rütbesindeki sanıkların emirleri altına girdikleri, araç, teçhizat ve mühimmat alıp dağıttıkları, birlikleri hazırladıkları, cebir ve şiddet uygulamaya hazır halde intikalde kullanılan araçların içinde bekledikleri kaydedildi.

(AA)