AA
Başkan Erdoğan, "Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir" dedi.
Başkan Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katıldığı Mısır ziyaretinden dönüş yolunda gazetecilerin sorularını cevapladı.
PKK İÇİN YOLUN SONU GELDİ: PKK/YPG'nin umutları boşa çıktı. Esed'in beklentileri farklıydı ama bunlar tecelli etmedi. Bundan sonraki süreçte Suriye'deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir.
YENİ YÖNETİME GÜVEN: Bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir Suriye, göz ardı edilemez. ABD ile Sayın Donald Trump'ın görevi devralmasıyla birlikte yapacağımız görüşmeler çok önemli. Ruslar Suriye'deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bir zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Gerek İslam dünyası gerekse Batı'dan birçok ülke artık Sayın Golani ile irtibatlarını geliştiriyor. Bu bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir.
İSRAİL İŞGALİ: İsrail uluslararası hukuku çiğnemeyi adet haline getirdi. İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgaline yönelik BM Güvenlik Konseyi'nin 1967'deki 242 numaralı kararı mevcut. Bu kararla İsrail'in Golan Tepeleri'ni işgal etmesi kınanmakla birlikte bölgeden çekilmesi talep ediliyor. Bu kararın yeniden hatırlatılması ve uygulanması için uluslararası toplumun harekete geçmesi önemli. İsrail, uluslararası hukukun kendilerini de bağladığını er ya da geç öğrenecek. Biz her zeminde İsrail'i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamaya devam edeceğiz. İsrail'in durdurulması için ABD başta olmak üzere Batılı ülkelere büyük görevler düşüyor. İsrail'in Suriye'nin topraklarını işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmelidir. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına "dur" denilmelidir. Yoksa İsrail bumerangı yarın onları her şartta destekleyenleri de hedef alır.
MİKATİ'NİN SÖZLERİ: (Lübnan Başbakanı Necip Mikati 'önce Allah'a daha sonra da Türkiye'ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik' ifadesi) Sayın Mikati ile D-8 Zirvesi'nde beraberdik, kendisine "Önce Allah'a sonra Türkiye'ye güveniyoruz ifaden halkımızın arasında çok ciddi olumlu bir tepki meydana getirdi." dedim. Sayın Mikati'nin Türkiye'ye güven duyduğunu dile getirmesi de çabalarımızın takdir edildiğinin göstergesidir. Biz, yaptığımız uyarılarda da, aldığımız tedbirlerde de, gizli ajandalarda kayıtlı gündemlerle hareket etmeyiz. Mertçe konuşur, mertçe davranırız. Bize güvenen, bizimle yol yürüyen kimseyi de yarı yolda bırakmaz, arkasından kuyu kazmayız.
SURİYE DİPLOMASİSİ: Görüştüğümüz liderlere Türkiye'nin, Suriye'nin egemenliği, toprak bütünlüğü için gayret gösterdiğini anlattım. Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumanın yolu öncelikle terör örgütleri ile mücadeleden geçiyor. Terör örgütü DEAŞ bahanesi ile PKK ve uzantılarına sahip çıkma anlayışında olanlar var. Bu yaklaşım yakın geçmişte Suriye'yi bölünmenin eşiğine getirdi. Biz en başından beri PKK ve uzantılarıyla da, DEAŞ unsurlarıyla da mücadele ettik, ediyoruz. Batılı ülkelerin caddelerinde, meydanlarında nasıl DEAŞ gösteri yapamıyorsa PKK ve uzantıları da yapamamalı. Sadece caddeler meydanlar değil, sosyal alanlardan kültürel mecralara kadar her yerde terör yapılanmaları ile mücadele şart.
TRUMP'IN AÇIKLAMASI: (Sizin için 'Çok akıllı bir adam, çok güçlü, çok çetin, iyi anlaştığım biri' diyor. Suriye ile ilgili de 'Suriye'de olacakların anahtarı Türkiye'dir' diyor.) Sayın Trump'ın sözleri kendisinin ve önümüzdeki aylarda oluşturacağı yönetiminin Türkiye'ye bakışını özetliyor. Türkiye'nin gücünün ve etkinliğinin bizdeki muhalefet dışında herkes farkında. Trump da aslında bir durum tespiti yaparak ülkemizin gücü ve etkinliğinin altını çiziyor. Doğru söze ne denir? Aramızda herhangi bir sıkıntı gerçekten yok. Seçildiği andan itibaren görüşmelerimizi yaptık. Pragmatik bir siyasetçi. Ülkesine ve müttefiklerine maliyet üreten politikaları değiştirme vizyonuna sahip. Devir-tesliminden sonra ilk tebriğimizi yapar, gündemimizdeki konuları samimiyetle ele almaya başlarız.
SEDYANA CEZAEVİ: 6 kat yerin dibindeki cezaevinin nasıl olduğunu ve burada insanların ne hallere sokulduğunu gördünüz. Umarım Sednaya fotoğrafı "Türkiye'nin Suriye'de ne işi var?" diyenleri, yabancı düşmanlığını körükleyenleri, "Esed af ilan etti, Suriyelileri ülkelerine gönderin" diyerek bizlere akıl verenleri bir nebze olsun utandırmıştır.
FARKLI HAVA GELECEK: Irak'la, Suriye'yle ticari ilişkilerimizi yoğunlaştıracağız. Bu, gerek Suriye için gerek Türkiye için yeni bir hareketlenmeyi her bakımdan getirecek. Bununla birlikte de bölgeye farklı bir hava gelecek. Gaziantep şu anda hareketlendi. Kilis hareketleniyor.
İMAR VE İHYA SÜRECİ: Suriye halkı birliğini ve kardeşliğini yeniden tesis etmeye çok yaklaştı. DEAŞ, PKK-YPG gibi terör örgütlerinin başı en kısa sürede ezilecektir. Terörden arındırılmış ve halkı tarafından yönetilen bir Suriye'nin inşası için dün olduğu gibi bugün de elimizden geleni yapacağız. Suriye'nin yeniden imarı ve kurumlarının ihyası için uluslararası toplumun da katkı sunması için çalışıyoruz.
TÜRKİYE YAKLAŞIM TARZI İLE ÖNE ÇIKIYOR
AGİT GENEL SEKRETERLİĞİ: AGİT konusuna gelirsek; Türkiye'nin etkinliğini ve sorun çözme kapasitesini bilen AGİT üyesi ülkeler oybirliğiyle Sayın Feridun Sinirlioğlu'nu Genel Sekreterlik gibi önemli bir göreve layık gördü. Türkiye hem bölgesinde hem de küresel sorunlara yaklaşım tarzı ile öne çıkıyor. AGİT tüm bu özelliklerimiz nedeniyle ülkemize duyduğu güveni ortaya koymuştur.
'ETİYOPYA DENİZE AÇILSIN' DEDİK
ETİYOPYA-SOMALİ: Gerek Etiyopya Başbakanı gerek Somali Cumhurbaşkanı arabuluculuğumuza olumlu yaklaştılar. Anlaşma bir yıllık süreçte sağlandı. Etiyopya, topraklarından denize ulaşamıyor. Bunun için Somali'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü temellinde bir adım atıldı, Etiyopya'ya denize erişim imkanı tanındı. Biz Somalili kardeşlerimize, "Artık burada Etiyopya'ya destek vereceksiniz. Etiyopya denize açılsın" dedik. 7 saat sadece üçümüz değil, heyetler de aralarında görüştü. Bazen görüşmeler çıkmaza da girdi. Böylesi anlarda devreye girdik, meseleyi çözdük.
FİDAN GİDECEK, YENİ YAPILANMAYI BİRLİKTE YAPACAKLAR
SURİYE'NİN GELECEĞİ: Suriye'de savaş, şehirlerin ve devletin altyapısını çökertti. Kentlerin yeniden imarı önemli. Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü dönüşü ve sürdürülebilir bir yaşam kurmaları için barınma meselesi halledilmeli. Suriye ekonomisi de çökmüş durumda. Esed rejimi nedeniyle konulan ambargo ve kısıtlamaların kaldırılması ülkenin yeniden toparlanması için fayda sağlar. Suriye'nin yeniden uluslararası topluma entegre edilmesi bir başka konu. Suriye'nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmek de bu adımlar kadar gerekli. Suriye'ye şu anda o beklenen insani yardımın geldiği de yok. Biz Türkiye olarak bugüne kadar Suriye'ye yeni dönem için insani yardım bazında birçok katkılar yaptık. Şimdi de bu devrimden sonra bu insani yardımlarımız devam ediyor. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede yeni yönetimin hiç yalnız kalmaması lazım. Gereken neyse bunları yapacağız. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da inşallah oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar.