PKK'nın katlettiği koruculardan geriye 51 yetim kaldı

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi Tendürek Dağı eteklerindeki korucu noktalarına PKK mensuplarınca düzenlenen saldırıda şehit düşen biri emekli 8 köy korucusunun geride bıraktığı 51 çocuk yürekleri burkuyor.

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Tendürek Dağı'nda bulunan korucu noktalarına geçen hafta PKK'lı teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan biri emekli 8 köy korucusundan geriye 8 gözü yaşlı kadın ile 51 yetim çocuk kaldı.

Somkaya, Gökçebulak ve Karakent köylerinde şehit korucuların aileleri Türk bayrağı asılı çadırlarda taziyeleri kabul ederken, geride kalan yetim çocuklar taziye için gelenleri derinden etkiliyor. Şehit korucular Abdulhadi İsmailoğluları'nın 5, Ahmet Demir'in 7, Mehmet Demir'in 4, Adem Demir'in 3, Mehmet Bakındı'nın 9, Müslüm Zerek'in 9 , Engin Zerek'in 2, emekli korucu Ali Dülek'in ise 12 çocuğu olduğu öğrenildi.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Veysel Topkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köy korucularının beraber nöbet tutukları bölgeye hain bir saldırı gerçekleştiğini ve bu saldırı neticesinde 8 köy korucusu ile 2 askerin şehit düştüğünü anımsattı.

Terör saldırısının gerçekleştiği günden itibaren ailelerin yanında onlara destek olduklarını ifade eden Topkaya, "Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü olarak olayın vuku bulduğu günden bu yana çalışma arkadaşlarımızla köyleri ziyaret ettik ve dul kalan eşlerle yaptığımız görüşmelerde devletin sürekli onların yanında olduğunu söyledik." dedi.

Topkaya, şöyle konuştu:

"Şehitlerimizin yaş ortalamaları genç ve 51 tane çocuk yetim kaldı. Kan ağlayarak söylüyorum, bu alçak ve hain saldırı neticesinde 51 küçük çocuk yetim kaldı. Bu köylerde gördüğüm, gururluydular. Yüzlerinde bir isyan, şikayet yoktu. Şehit aileleri, 'Çevremizi, köyümüzü korumak için buradaydık, bunu yaptık ve yine de yaparız' dediler. Biz de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak gerekli psiko-sosyal desteklerimizi olayın vuku bulduğu günden bugüne kadar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Acı bir durum. İnşallah bir daha böyle olayları yaşamayız."




Sözlerini tamamlayamadı

Şehit Mehmet Demir'in annesi ve aynı zamanda şehit Ahmet Demir'in de ablası olan Beyzaman Demir (60) ise şehit annesi olduğunu, oğlunun geride 4 yetim çocuk bıraktığını söyledi.

PKK'nın hain bir örgüt olduğunu vurgulayan Demir, büyük acı yaşadıklarını söyledi ve sözlerini tamamlayamadan bayıldı.

Şehit Müslüm Zerek'in kızı Mesude Zerek (27), olay gecesi babasının kuş tepesinde nöbete gittiğini ve patlamaların etkisi ile dışarı çıktıklarını söyledi.

Terör örgütü PKK'nın bir yandan köye saldırdığını bir yandan da korucu kulübesine tuzak kurduklarını anlatan Zerek, "Bir yandan köy yardıma gitmesin diye köye saldırıyorlar, bir yandan da babamlara haince pusu kurmuşlar. Orada babamları şehit düşürdüler. Biz buradan yardıma gidemiyoruz. Köyün çevresini tutmuşlar hiç kimse gidemiyor. Daha sonra 2 kardeş, yardıma gitti, bir kardeşim mayına bastı, ayağında şarapnel parçası var." dedi.

"Kürt Türk birdir, bu memleket bizim"

Zerek, 9 kardeş olduklarını belirterek, terör örgütünün en büyük zararı adına savaştığını iddia ettiği Kürtlere verdiğini anlattı.

Mesude Zerek, şöyle konuştu:

"Kimsenin artık bu acıları yaşamasını istemiyoruz. Kürt - Türk birdir. Bu memleket bizim. Kimin için bu kanlar dökülüyor ki? Bu topraklar bizim. Türk, Kürt, Laz, Çerkez fark etmiyor ki. Kimin için savaşıyorlar bunlar? Kürtler için mi? Bizde Kürtüz niye Kürt'ü öldürüyorlar? Kürt diye geçinmesinler. Böyle perişan ettiler bizi. Babam şu an yok başımızda. 3 kardeşim evli, 3'ü bir evde yaşıyor. Toplam 9 kardeşiz. Bir evde 16 kişi kalıyorduk. Bunca kardeş bir korucu maaşı ile geçiniyorlardı. Şimdi ne yapsın bunca kardeş. Bu Müslümanlık işi değil, bu bir ranttır. Müslüman olan haince katletmez. Bir davan varsa konuşarak halledilir. Meclis var. Niye Meclis var? Niye Meclis'te bizi savunuyorlar. Amcamın oğlu 24 yaşında ve evin tek erkek çocuğu şehit oldu. Annesini babasını geçindiren tek kişiydi. Hanımı hamile ve 2 çocuğunu da yetim bıraktı. Ne yapsın bunlar. Diğer amcam da 8 yetim bıraktı. Yani çok zor, acılarımız çok büyük." (AA)