Adana'da yolda yürürken şüphe üzerine durdurulan terör örgütü PKK/KCK'nın üst düzey kadrosunda yer alan "Mehtap" kod adlı terörist Gülistan Al hakkında, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Havuzlubahçe Mahallesi'nde 12 Mayıs'ta devriye görevi yapan polis ekipleri, yolda yürüyen bir kadından şüphelenip takibe aldı. Bir süre sonra durdurulan kadının yapılan incelemesinde isminin Gülistan Al (25) olduğu tespit edildi. Şüphelinin kimliğinin doğrulanmasına yönelik yapılan araştırma ve incelemede, kadının, bölücü terör örgütü PKK/KCK'nın kırsal alanda faaliyet gösteren üst düzey kadrosunda yer alan "Mehtap" kod adlı Gülistan Al olduğu, hakkında DiyarbakırCumhuriyet Başsavcılığınca "Silahlı terör örgütü üyesi olma" suçundan yakalama kaydının bulunduğu belirlendi. Üst aramasında bir tabanca, bu tabancaya ait şarjör ile 14 fişek bulunan terörist Al'ın cep telefonunda yapılan incelemede ise rehberde kayıtlı "Ak" ve "M" ibareli şahıslarla yapmış olduğu şifreli görüşme tespit edildi. Araştırmayı derinleştiren polis, bu kişilerin PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosuna katılımı sağlanmak istenen yaşı küçük çocuklar olduğunu saptadı.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı, emniyetteki sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Al hakkındaki soruşturmayı tamamladı.Terörist Al hakkında, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak", "6136 sayılı Yasa'ya muhalefet" suçlarından iddianame hazırlandı. Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, PKK'nın üst düzey elemanlarından olan Al'ın ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ayrıca 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.
ÖRGÜTÜN DAĞ KADROSUNU ELAMIN KAZANDIRMAYA ÇALIŞIYORMUŞ
İddianamede, "Mehtap" kod adlı Gülistan Al'ın PKK/KCK terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olarak "Mizgin", "Dicle" ve "Güneş" kod isimlerini de aldığı, örgüt faaliyetleri kapsamında gerçekleştirilen ve kamuoyunda "barikat olayları" olarak adlandırılan çok sayıda askerin, polisin, korucunun şehit olup, birçok sivilin zarar gördüğü eylemlere aktif olarak silahlı bir şekilde katıldığı, örgütün dağ kadrosuna eleman kazandırmak ve bu sayede örgütün silahlı direniş gücünü artırmak amacıyla faaliyette bulunduğu belirtildi.
Al'ın Adana'da örgüte eleman kazandırmak amacıyla çalışmalarda bulunduğunun dijital veri incelemeleriyle sabit olduğu ifade edilen iddianamede, PKK/KCK terör örgütünün yapmış olduğu çağrı üzerine Şırnak'ın Silopi ilçesinde gerçekleşen terörist eylemlerde aktif halde bulunurken yakalanan, kimisi ise teslim olan bazı teröristlerin sanık hakkında verdikleri ifadeler de yer aldı. Geçmişte terör örgütü adına eylem yapan bu kişiler ifadelerinde, Gülistan Al'ın PKK/KCK adına faaliyet yürüttüğünü, İstanbul'da bulunan HDP binasından örgüte katılmak isteyenlere yardımcı olduğunu, örgütün kırsal kadrosunda faaliyette bulunduğunu belirtti.
Ayrıca, Al'ın PKK'nın dağ kadrosundan Şırnak'ın Silopi ilçesine gelerek silahlı olarak faaliyette bulunduğu, ilçede bulunan gençleri kandırarak veya ailelerine baskı yaparak örgüte götürdüğüne de dikkati çekildi. Gülistan Al'ın Silopi'deki terör saldırıları sırasında yaralanarak "Adil" kod adlı teröristin yardımıyla Suriye'ye geçtiği de kaydedildi. Al'ın daha sonra ise Silopi’deki bir mahallenin terör örgütünün gençlik yapılanması YDG-H sorumlusu olarak görevlendirildiği, AK-47 marka silah taşıdığına da dikkati çekildi.
İddianamenin değerlendirme bölümünde ise şöyle denildi: "Olayın meydana geldiği tarih, olayı doğrular nitelikteki tanık beyanları, olay tarihi itibarıyla ilçe genelinde yapılan operasyonlar ile ilan edilerek devam eden sokağa çıkma yasağı, oluş, sanığın oluşa uygun düşmeyen savunması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, hendeklere bomba tuzaklarının yerleştirilmesinde yer alıp güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girmesi sonucu yaralandığının kabulü gerekeceğinden, şüphelinin gerçekleştirdiği eylemlerin TCK'nın 302. maddesinde belirtilen eylemlerden olduğu, ayrıca 6136 sayılı Yasa 13/1 maddesinde belirtilen eylemden de cezalandırılması gerektiği anlaşılmıştır."