AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, "PKK, FETÖ ve DAEŞörgütlerinin aynı yerden beslenen, aynı amaca hizmet eden birer haçlı örgütü oldukları gün gibi ortaya çıkmıştır." dedi.
Aktay, özel bir tesiste partisinin bölgedeki insan hakları birim başkanları ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle "Türkiye'de Demokratikleşme" toplantısında bir araya geldi.
Aktay, burada yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK'nın siyasetçilere yönelik suikastlerinin ardından dünyaya yaptıkları propagandayı da tükettiklerini bildirdi.
PKK'lı teröristlerin yaptıkları eylemleri Avrupa'da adeta bir kurtuluş, özgürlük mücadelesiymiş gibi pazarlamaya ve satın almaya hazır bir kitlenin varlığına dikkati çeken Aktay, şöyle devam etti:
"Dünyaya şimdiye kadar anlattıkları hikayeleri ters yüz etmelerini gerektirecek o hikayeleri boşa çıkaran yaptıkları propagandaları boşa çıkaran bir eylem biçimidir siyasetçiyi öldürmek. PKK 'Kürtler burada siyaset yapamıyor. Biz ise siyaset yapamadığımız için mecburen teröre şiddete başvuruyoruz diyor.' Türkiye şartlarında hiçbir ikna edici tarafı olmayan bu saçma sapan hikayelerin batıda alıcıları oluyor. Bunlar ne saçmalalarsa saçmalasınlar maalesef batı da bunların alıcısı oluyor. Bu alıcıların olması bunların haklı olmalarına dayanmıyor bilakis batılıların bunlarla ne yazık ki bir iş birliği içinde olduklarını gösteriyor."
Aktay, PKK, FETÖ ve DEAŞ'in aynı yerden beslendiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"PKK, FETÖ ve DEAŞ örgütlerinin aynı yerden beslenen, aynı amaca hizmet eden birer haçlı örgütü oldukları gün gibi ortaya çıkmıştır. Bunların nihai amacı iddia ettikleri amacı gerçekleştirmek değil. Ne FETÖ, İslam'ın altın nesli yetiştirmenin, hizmetin davasını güttü. Bu hizmet İslam'a, Türkiye’ye, millete hizmet hiç değildi. Bunların hizmet dedikleri şey herkes onların amacına hizmet etsindi. Herkes onların o amacına hizmet edecekti. Peki nedir o amaç? Türkiye'nin içine elli yıldır yerleştirilmiş, zor zamanlarda kullanılmak üzere hazır tutulan bir haçlı ordusu, başka bir şey değil. Eskiden haçlı orduları İslam'a sefer düzenleyecekleri zaman bütün Hristiyan milletlerinden Almanından, İngilizinden, Danimarkalısından, Fransızından, İtalyanından bir ordu teşkil ediyorlardı ve Müslüman coğrafyaya bu orduyu gönderiyorlardı. Artık bugün bize dışarıdan ordu göndermiyor, bizim evlatlarımızdan insanları devşirerek, bizim içimizden bize karşı bunları savaştırıyorlar."
"PKK'nın Kürtlere verebileceği hiçbir şey yok"
Terör örgütü PKK'nın Selahattin-i Eyyubi'nin torunlarının misyonuna taban tabana zıt bir fikirle, Kürtlerin haklarını savunacağı iddiasıyla kurulduğunu ifade eden Aktay, PKK'lı teröristlerin saldırıları nedeniyle bölge illerinin geri kaldığını belirtti.
PKK'nın uyguladığı baskılarla Kürtlerin iradesini elinden aldığını vurgulayan Aktay, şu görüşlere yer verdi:
"Bu halkın senden başka belası musibeti yok, bu halkın başındaki en büyük musibet sensin. Sen def olup gidersen gölge etmezsen bu halk senden başka ihsan istemez. Kürt halkı PKK’dan onun başından gidip def olup gitmekten başka bir ihsan istemez. PKK'nın Kürtlere verebileceği hiçbir şey yok. Kürtlere göz yaşından kandan revandan başka vereceği bir şey yok. Bugün ortaya çıkan tabloya baktığımız zaman AK Partili siyasetçilerimize bu tehdidini açıkça cinayetlere dönüştürmüş bulunuyor. Burada siyasetçilerimiz varlıklarıyla, cesaretleriyle, iradeleriyle, kararlılıklarıyla duruşlarını sergilemektedirler. Kürtler PKK'ya teslim olmayacaklar. PKK'nın bu ülkenin değerlerine yabancı ve düşman bir örgüt olduğunu tüm açıklığıyla görmüşlerdir. Bu örgütün ataları, hizmet ettiği efendileri vardı onlar bu halka bir şey yapamadı. onların köleleri uşakları bir şey yapamayacak."
"Biz demografik ameliyata izin vermeyiz"
DAEŞ'in 2014 yılında Musul'u işgal ettiğinde Haydar İbadi'nin bir toplantıda Türkiye'den yardım istediğini hatırlatan Aktay, İbadi'nin Türk ordusunun Irak'ta olmasından rahatsızlık duyduğunu dile getirmesinin manidar olduğunu vurguladı.
Aktay, Türkiye'nin Irak ve Suriye'de insani siyaset izlediğini belirterek, "Etnik mezhebi temizlik peşinde koşmayan tek ülke Türkiye, İbadi'ye ve Bağdat yönetimine rahatsızlık veriyorsa bu rahatsızlığı vermeye devam edeceğiz. Biz demografik ameliyata izin vermeyiz. Çünkü bu tür ameliyatların yükünü faturasını Türkiye ödüyor. Irak'ın ve Suriye'nin bir karış toprağında gözümüz yok. Ama gel gör ki orada herhangi bir örgüt bir yeri ele geçirdiğinde eğer Türkiye'ye mülteci akını olarak yansıyorsa ve Türkiye birinci dereceden etkileniyorsa, dahası oradaki terör örgütleri Türkiye içinde faaliyetlerini sürdürüyorsa Türkiye'nin müdahale etme hakkı fazlasıyla vardır, ki bu bir hak değil zorunluluktur." dedi.
FETÖ'nün kumpasları
FETÖ terör örgütünün, yaptığı medya ve polisiye operasyonlarla 1990 ile 2000'li yılların başlarında bir çok insanı büyük örgütler gibi lanse ettiklerine değinen Aktay, Ergenekon ve Balyoz davalarında uydurulan hikayeler gibi bir takım örgüt isimleri uydurularak ilgili ilgisiz insanların hapislerde çürümeye terk edildiğini bildirdi.
Aktay, FETÖ'nün operasyonlarla bazı hesaplar yaptığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bölgede İslami örgütlülüğü bitirme gibi tamamen bir arayış içerisinde olmuş ve kendisinin dışında herhangi muteber bir İslami örgütlü yapı bırakmamak amacını gütmüştür. Dikkat ederseniz 2000'li yılların başında güneydoğuda hiç bir İslami örgütlülüğe yer kalmamıştı çünkü itibardan tamamen düşmüştü. Geriye terör örgütü PKK ve FETÖ kalmıştı. Bugün şunu haber verebilirim ki AK Parti İnsan Hakları biriminde bu konuda titizlikle yürütülen bir çalışma var. Halen yüzlercesi hapiste bulunan ve belki yirmi yirmi beş yıldır suçsuz yere FETÖ'nün kumpasları sonucunda hapiste tutulmakta olanların davalarının ya yeniden görülmesi yada durumlarının yeniden ele alınmasını gerektirecek hukuki süreci en kısa zamanda başlatacağız."