Perili Köşk'te miras Kavgası

Heybeliada Sanatoryumu'nu yapan yüksek mimar Ali Ekrem Olguner'in 9 yıl önce vefatının ardından geriye mirasçı olarak kalan iki torunu, dedelerine sahte vasiyetname yazdırdıkları iddiasıyla bakıcısı, hizmetçisi, muhasebecisi ve avukatına ‘vasiyetnamenin iptali' davası açtı.

NESLİHAN KESKİN

İstanbul Heybeliada Sanatoryumu'nu yapan yüksek mimar Ali Ekrem Olguner, 2014 yılında demans hastalığı nedeniyle 94 yaşında hayatını kaybetti. Olguner'in vefatının ardından geriye mirasçı olarak Heybeliada'daki Perili Köşk'ün sahibi ve usta müzisyen oğlu Doğan Olguner kaldı. Uzun zamandır rahatsız olan Doğan Olguner de 5 yıl önce hayatını kaybedince ondan geriye mirasçı olarak iki oğlu Ekrem Ozan Olguner ile Ertekin Can Olguner kaldı.

İKİ TORUN DAVA AÇTI

İki kardeş, dedeleri Ali Ekrem Olguner'e sahte vasiyetname yazdırdıkları iddiasıyla bakıcısı, hizmetçisi, muhasebecisi ve avukatına 'vasiyetnamenin iptali' davası açtı. İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ni açılan davaya göre, Beşiktaş 6. Noterliği 'ne 29 Kasım 2013 tarihinde yüksek mimar Ali Erkem Olguner'in el yazısıyla hazırlanmış bir vasiyetname verildi. Bu vasiyetname noterlik tarafından tasdik edildi.

ÇELİŞKİLİ VASİYATNAME

Ali Ekrem Olguner'in vefat etmeden önce hazırlattığı bu vasiyetnamenin hukuka aykırı ve çelişkilerle dolu olduğunu dava dilekçesinde belirten iki kardeşin avukatı F. Binnur Kortun Ertek, "Bu vasiyetname, baştan sona usulsüz olarak düzenlenmiştir ve geçersizdir. Vasiyetnameye dışarıdan müdahale edildiği gibi, yanlış yazılan yazının bir başkası tarafından da düzeltildiği apaçık ortadadır. Yabancı dili dahi kendi ana dili gibi konuşan üniversite mezunu ünlü bir mimar olan Ali Ekrem Olguner'in yazdığı iddia edilen vasiyetnamede böyle bir yazım şeklinin olması, imla kurallarından birhaber olması ve hatta kelimeleri doğru yazmaması düşünülemez. Gerek kelimelerin yazılışı gerekse cümlelerdeki anlam düşüklüğü ve yazı üslubundaki yanlışlıklar, bunun murisin el ürünü olmadığını göstermektedir" dedi.

"BAKICILAR ALİ BEY'İ ABLUKAYA ALMIŞTI"

İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın duruşmasına dinlenen Olguner kardeşlerin tanığı Sami Fazıl Kunkut, "Ali Ekrem Olguner, vefat etmeden önce evde 7-8 tane yabancı uyruklu bakıcı kadın vardı. Olguner, bizi tanımadı. Hatta 'kim bu kadın' diye etrafındakilere sordu. Bu benim zoruma gitti. O tarihte demans rahatsızlığı vardı. Etrafındaki kadınlar sanki benim gitmemi istiyordu. Bu kadınlar sanki Ali Ekrem Olguner'i ablukaya almıştı. Bir şebeke durumu var gibiydi. Bunu hissedince oradan ayrıldım" dedi.

"SAĞLIKLI İRADEYE SAHİP DEĞİLDİ"

Diğer tanık Saadet Aycan Çankaya Pişkin ise, "Ali Ekrem Olguner, daha önce Heybeliada'daki yazlığında kalıyordu. Ziyaretine gittiğimde yanında dekolteli, göğüsleri belli olan ve kısa şort giyen bakıcılar vardı. Sanki Ali Ekrem Olguner'e bariyer oluşturmuşlardı. Biz Ozan Bey'in eşiyle gidip görüşmek istedik, ancak bu kadınlar konuşmamıza izin vermedi. Ali Ekrem beyin bulunduğu ortamı gözlemlediğimde, sağlıklı bir iradeyle bu vasiyetnameyi düzenlediğini zannetmiyorum. Hile sonucu bu vasiyetnamenin düzenlendiğini düşünüyorum" dedi. Mahkeme, diğer tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.