Aksam.com.tr
Dr. Eray Güçlüer, Coşkun Başbuğ ve Mete Yarar Aksam.com.tr'ye özel değerlendirmelerde bulundu.
Irak'ın kuzeyindeki terör örgütlerine yönelik 23 Nisan akşamında başlatılan "Pençe Şimşek" ve "Pençe Yıldırım" operasyonlarına ilişkin konuşan Dr. Eray Güçlüer, "Türkiye Sincar ve Kandil konusunda kararlı bir duruş sergiliyor. Yapılan operasyonlarda terör örgütü aparatlarını Türkiye'ye karşı kullanmaya çalışan başta ABD olmak üzere küresel güçlere veriliyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin sınıra hava destekli kara harekatı başlattığını ifade eden Güçlüer, şunları kaydetti:
"Geceden beri F16-F4'lerin bölgede önceden belirlediği hedeflerin vurulduğunu söylemek mümkün. Önceden belirlenen hedefler insansız hava araçları ve keşif araçlarıyla nokta nokta belirlendi. Ve yine bölgede atış destek unsurları ve karadan taarruz helikopterlerinin bölgeye yönelik faaliyetlerde bulunduğunu ekleyebiliriz. Metina bölgesi hem de çevresinde bulunan Avaşin Basyan ve Zap bölgelerinde PKK'nın varlığının sözde askeri kamplarının bulunduğu biliniyor. Bölgedeki PKK varlığına karşın sona erdirmek adına harekat başlattığının altını çizelim."
"İstihbarat unsurları sürekli terör örgütü unsurlarını takip halindeydi. Hangi bölgelerde faaliyet halindeydiler dakika dakika takip ediliyordu. Sahadan aldığımız bilgilere göre Avaşin ve Metina bölgelerine bir temizlik, PKK'nın faaliyetlerini engellemek için operasyonu yapıldığını aldık. Türkiye terör örgütü PKK'yı kullanmaya çalışan başta ABD olmak üzere küresel güçlere veriliyor. Yıllarca dizayn edilmeye çalışıldı. Hala ABD'nin Suriye'de PKK ve PYD'ye çok ciddi desteği olduğunu biliyoruz."
"YAZ DÖNEMİNDE IRAK'IN KUZEYİNDE YAPILACAK OPERASYONLARIN BAŞLANGICI OLARAK OKUNMALI"
Coşkun Başbuğ ise, Metina'ya başlayan operasyonun yaz döneminde Irak'ın kuzeyinde yapılacak olan operasyonların başlangıcı olarak okunması gerektiğini belirtti.
Başbuğ açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Malum yaz tertiplenmesi, bahar tertiplenmesi gibi dönemlerden geçen terör faaliyetleri bu kapsamda dikkatle takip ediliyordu. Özellikle Metina bölgesinde son dönemlerde terör örgütünün Türkiye'ye yönelik yaz döneminde bir takım eylemler yapmak üzere hazırlık içerisinde olduğuna yönelik alınan bilgiler vardı. Hem bu bilgilerin ışığında hem de Irak'ın kuzeyinde sonu Kandil ve Sincar'da bitecek olan operasyonların da bir etap ve aşaması olarak Metina'ya büyük bir operasyon planlandı ve düzenlendi."
"Müşterek harekat jetlerin, helikopterlerin, SİHA'ların havadan; komandoların ve topçuların karadan yaptığı atışlarla bölgeyi abluka altına aldığı bir süreç yaşanıyor. Bu süreç içerisinde Mehmetçik Metina'da önceden belirlemiş olduğu hedefleri etkisiz hale getirdikten sonra bölgede kalacaktır ve buradaki tertiplenmeden sonra yeni bölgelere hareket düzenleyecektir."
Mehmetçiğin, orada daha evvel olduğu gibi operasyon yapıp dönmeyeceğini ve bölgede varlığını sürdürmeye devam edeceğini ifade eden Başbuğ, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu zaten Kandil'e ve Sincar'a yapılacak operasyon için şart. Dolayısıyla önemli bir süreç, önemli bir aşama. Bu aşamayı da biz büyük bir başarıyla ve çok kısa bir sürede aşmış olduk. Gece harekatı en zor harekat. Dağlık bölgeye yapılacak harekat en zor harekat. Üstelik bu başka bir ülkenin coğrafyasında gerçekleşiyor. Bu üç başlık dünyadaki silahlı kuvvetlerin en çok korktuğu başlıklardır. Buna rağmen büyük bir özveri ve cesaretle bölgeye harekat düzenleyen ve bunu bir orkestra ahenginde böylesine zorlu, müşterek bir harekatı adeta bir resitale döndüren silahlı kuvvetler var."
"TÜRKİYE IRAK VE SURİYE'DE, BU MÜCADELEYİ O COĞRAFYALARDA SONLANDIRMAYA KARARLI"
Talihsiz bir olayın yaşanmadığı söyleyen Başbuğ, şu ifadeleri kullandı:
"Hiçbir sivilin burnu kanamadı. Sadece terör odaklı ve nokta atışlarla ve hiçbir mermiyi de boşa atmadan, hiçbir füzeyi zayi etmeden saatler içerisinde bir harekat gerçekleşti. Ciddi miktarda terörist etkisiz hale getirildi. Bu terör örgütünün hiç alışık olmadığı bir süreç. Bunlar genelde Mehmetçik'i buralara kısa süreli operasyon düzenleyen ve düzenlese de burada kalmayan, FETÖ'nün ihanetiyle 'dostlar alışverişte görsün' mantığıyla hareket eden bir yapı olarak görmeye alışmışlardı. Fakat artık o yok. Giren, etkisiz hale getiren ve girdiği yerde de kalan bir silahlık kuvvetler var. Şu an örgütte yaşanan panik bu. Eminim şu an iyice artık Kandil'in kapısını çalma aşamasına gelen Mehmetçik'in bundan sonraki harekatı nereye yapacağını tartışıyordur, bunun paniği içerisindedir. Ama korkunun ecele faydası yok. Türkiye Irak ve Suriye'de, bu mücadeleyi o coğrafyalarda sonlandırmaya kararlı. Özellikle Irak merkezi yönetimine IKBY'ye büyük işler düşmesine rağmen şu ana kadar istediğimiz sonucu maalesef alamadık. Ama bu her şeyin sonu değil, kendi göbeğimizi kendimiz kesecek, bu operasyonları ekonomik anlamda da yürütecek ve bu sahada da varlık gösterecek cesaretimiz, kişiliğimiz ve yeterliliğimiz vardır."
"BU SENE TAMAMEN IRAK'TAKİ OPERASYONLARI KONUŞACAĞIZ"
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mete Yarar ise, operasyonun gidişatına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Dün akşam başlayan ve Pençe harekatlarının devamı diyebileceğimiz bir harekatı görüyoruz. Zaten arada kalan bir bölüm vardı. Metina'nın son kısmı, Avaşin, Basyan, Zap ve Hakurk'a doğru ilerleyen bir kuşak kalmıştı. O kuşak temizlendiği andan itibaren de Türkiye sınırı tamamen PKK terör örgütünden Irak'ın kuzeyinde 40 kilometrelik bir şerit halinde güvenli bölge oluşturulmuş olacak. Artık kalıcı üslerle bölgeye gidildiği için güvenli bölge diyorum. Geçmişte temizlik yapıp geri geliyorduk. Şimdi Irak topraklarında üsler kurarak ilerliyoruz. Bu operasyonlar Mart 2018 yılında başlamıştı. Hakurk bölgesinden başlayan operasyonlar her sene bir bölge temizlenerek ilerledi. Bu temizlik yapıldığı andan itibaren Gara'yı, Gara'dan sonra da Kandil bölgesini görebiliriz. Bu sene tamamen Irak'taki operasyonları konuşacağız."
"Bunun iki tane sebebi var. Artık terör örgütünün hem Suriye'de hem de Irak'ta zarar vermeyecek bir noktaya getirilmesi gerekiyor. Ayrıca silahlı gücünün ve mühimmat depolarının bulunduğu Irak'tan çekilen terör örgütü PKK'nın Suriye'deki düz alanlarda ayakta kalamayacağını söyleyebilirim. Terör örgütü bir taraftan kaçakçılıktan bir taraftan uyuşturucudan bir taraftan da insan kaçakçılığından nemalanıyor. Bunların büyük bir kısmını da Irak ve İran topraklarından geçişlerle yapıyor. Suriye'de bunu zaten çok öncesinden kaybetmişti. Böyle terör örgütlerini yok etmek istiyorsanız kaçakçılara güvenli alan verdikleri noktaları da yok etmek zorundasınız."