Oyunculuğu bir ek iş veya uğraş olarak görmememiz gerektiğini söyleyen Çakır, Yeşilçam'ın gerçek oyuncularının, hiçbir maddi beklenti olmadan rolleri üstlendiklerini ve zorluklarla mücadele ettiklerini ifade ediyor. Bu durumun Yeşilçam'ı Yeşilçam yapan unsurlardan biri olduğunu belirten Çakır, bu gerçek oyuncuların mirasını devraldığı için onlara minnettarlık duyduğunu ifade ediyor.
Oyuncu Özüm Çakır'ın bu sözleri, oyunculuğun içerisindeki tutku, özveri ve bağlılığın önemine vurgu yapıyor. "Bir rolü canlandırmak sadece kamera karşısına geçmekten ibaret değildir; bu meslek, bir karakterin derinliklerine inmek, onun duygularını anlamak ve izleyiciye gerçekçi bir şekilde aktarmakla ilgilidir. Bu nedenle, iyi bir oyuncu olmanın, sanatın ruhuna dokunmayı gerektirir. Oyuncular, rollerini canlandırırken izleyicilerin iç dünyalarına dokunabilme gücüne sahiptir. Bu nedenle, bir oyuncunun rollerine ve mesleğine tutkulu bir şekilde bağlı olması, onun performansının daha etkileyici olmasını sağlar." Diyen Çakır, oyunculuğu, kendini ifade etme ve insanların duygularını etkileme sanatı olarak tanımlıyor.
Özüm Çakır'ın bu sözleri, oyunculuğun önemini vurgulayarak genç oyunculara ilham veriyor. Oyunculuğun sadece bir iş değil, bir sanat olduğunu hatırlatıyor ve bu mesleğe saygı göstermenin, Yeşilçam'ın mirasına olan minnettarlığın bir ifadesi olduğunu belirtiyor. Çakır, kendi sanat kariyerinde bu değerlere bağlı kalarak kendini geliştirmeye ve izleyicilere unutulmaz performanslar sunmaya devam edeceğinin sözünü veriyor.