Ortak eğitim üssünde iki ülkeden komutan olacak

Terörle mücadele için Irak ile kurulacak ortak komuta merkeziyle ilgili detaylara TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel ulaştı. Ortak operasyon merkezini, Türk ve Iraklı komutanlar yönetecek.

MELİK YİĞİTEL

Türkiye ile Irak arasında terör örgütü PKK'ya karşı oluşturulacak Müşterek Merkezi Operasyonlar Karargahı'nda bir Türk ve bir Iraklı komutan bulunacak. İstihbarat paylaşımı ve askeri planlamaların yapılacağı karargah, terörle mücadelenin birlikte yürütülmesini sağlayacak.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin eşbaşkanlığında önceki gün Ankara'da yapılan toplantıda alınan ve 'tarihi' olarak nitelendirilen kararları TürkMedya Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel diplomatik kaynaklara sordu. Durum tespiti şöyle:

IRAK PKK'YI 'FARK ETTİ'

"Irak son dönemde yaşadığı ekonomik sorunların yanı sıra PKK'nın yayılmacılığının da farkına vardı. Örgüt, Sincar ve Mahmur gibi yerlerden Bağdat'a kadar indi. Siyasi partilere nüfuz etmeye başladı. FETÖ ve DEAŞ benzeri yöntemler kullandı. PKK güneye indikçe, Araplar da Bağdat yönetimi de gerçeği anladı."

ONAY SÜRECİ OLACAK

Bu mutabakatla askeri, güvenlik ve terörle mücadele alanında iki ülke ortak irade göstermiş oldu. Irak'ın da Türkiye gibi terör örgütünden rahatsızlık duyduğu somut biçimde ifade edildi. Bu rahatsızlık, ortak mücadelenin de zeminini oluşturdu.

İki ülkede de anlaşma metninin onay süreci olacak. Mutabakat öncelikle yürürlüğe girecek, Türkiye'de Meclis onayı gerektirebilecek konular varsa bunlar için yasal süreç işletilecek. Diplomatik kaynaklara göre, "Ortak siyasi iradeyle terör örgütü PKK'nın hareket alanı oldukça kısıtlanacak, Mücadelede ilk kez hukuki bir zemin oluşturuldu."

KERKÜK VALİSİ BÜTÜNÜ TEMSİL ETMİYOR

Diplomatik kaynaklara, Kerkük Valisi seçimlerindeki tartışmaları hatırlatarak, Türkiye'nin tavrını sordum. Aldığım cevap şöyle: "Kararın hukuki karşılığı olup olmadığının ayrıca irdelenmesi gerekeceği anlaşılıyor. Her halükarda, Kerkük'teki üst düzey makamların, içinde Türkmenler, KDP ve diğer Arap üyelerin bulunmadığı bir kurguda, oldubitti yoluyla belirlenmesi girişiminin, vilayette toplumsal barışa ve huzura hizmet etmeyeceği açıktır. Bu grubun Kerkük'ün bütününü temsil etmekten çok uzak olduğu ortadadır."