HABER MERKEZİ
Eskişehir'de devam eden orman yangını söndürme çalışmalarında alevlerin arasında kalan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü şehit oldu. 6 yaralı taburcu olurken tedavisi sürürken bir işçinin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi. Orman işçilerinin naaşları, kimlik tespiti ve DNA incelemesi için Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'na getirildi.
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınını söndürme çalışmalarından acı haber geldi. Alevlerin arasında kalan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü şehit oldu. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 24 kişinin aniden yön değiştiren yangının içerisinde kaldığını belirtti.
Sercan Utmi, Hilmi Şahin, Eyip Dereli, Tolunay Kocaman, Enes Kızılyel, Muharrem Can, İlker Onarıcı, Tekin Enes Sarıyıldız, Bayram Eren Arslan ve Alperen Özcan'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.
Orman şehitlerinin naaşları, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi'ndeki işlemlerin ardından, Afyonkarahisar Belediyesi'ne ait cenaze araçlarıyla Ankara'ya getirildi. Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı önünde bekleyen çok sayıda şehit yakını ve AKUT görevlileri, gözyaşlarına boğuldu.
Şehitlerin cenazeleri, kimlik tespiti ve DNA incelemesinin ardından ailelerine teslim edilecek.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, orman yangınıyla ilgili Eskişehir ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Sağlık Bakanlığı, yaralılara ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada 7 yaralıdan 6'sının taburcu olduğu, bir yaralının ise sağlık durumunun ağır olup tedavisinin yoğun bakımda sürdüğü belirtildi.
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkıp Afyonkarahisar'a sıçrayan orman yangınında şehit olan 24 yaşındaki AKUT gönüllüsü Bayram Eren Arslan'ın babası ve amcası, şehidin Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde de vatandaşların yardımına koştuğunu söyledi.
Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkan orman yangınında hayatını kaybeden orman şehitlerinin naaşları, kimlik tespiti ve DNA incelemesi için Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığına getirildi.
Adli Tıp Kurumu önünde bekleyen şehit AKUT gönüllüsü Arslan'ın babası Gürsel Arslan, oğlunun fedakarlıklarını gözleri dolarak anlattı.
Baba Arslan, "AKUT gönüllüsü değildi, AKUT sevdalısıydı, AKUT aşığıydı. Keçi kayboluyor, insan kayboluyor gidiyordu. En son Adıyaman depremine gitti. Bir ay sonra geldi, elleri tırnakları mosmordu. Oğlum 'biraz dinlen' dedim. İki gün üç gün durdu, tekrar gitti. Durmuyordu yani, evde durmuyordu." dedi.
Acil durumlarda kendilerine haber vermeden hızlıca olay yerine gittiğini belirten Gürsel Arslan, "Tabii, bize haber yok. Basar saniyesinde gider, çünkü bize haber verirse dakika kaybediyor. Bastı gitti. Ulaşmaya çalıştık, ulaşamadık." diye konuştu.
Oğluyla en son pazar akşamı görüştüğünü ifade eden Arslan, yardımsever bir oğlu olduğu için gururlu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Gerçekten ciddi anlamda gurur veriyor bana. Dün akşam kızımla konuştum. 'Baba niye ağlıyorsun, abim cennete gitti.' dedi. 'Bak kuşları kurtardı, ağaçları kurtardı, Adıyaman'daki depreme gitti, niye ağlıyorsun ki?' dedi. Yani 16 yaşındaki kızım benden metanetli ama biz duramıyoruz işte."
Şehidin amcası Aydın Arslan ise yeğeninin doğa, hayvan ve insan sevgisiyle dolu olduğunu belirterek, "24 yaşında, 2000 doğumlu, gönüllüydü. Depremde gitti, Marmaris'e gitti. İnsan sever, doğa sever, hayvanseverdi." ifadelerini kullandı.