Örgütün silahları ABD’nin üslerinde saklanıyordu 

SDG’nin Türkiye’ye sığınan sözcüsü Silo, PKK-ABD ilişkisine dair çok önemli bilgiler verdi: TSK’nın Karaçok’a yönelik harekatı sonrası YPG’ye ait silahlar Amerikan üslerine kaçırıldı.

TALAL SİLO’DAN ÖNEMLİ İTİRAFLAR

Suriye’de bir süre PYD/PKK’nın paravan kuruluşu SDG’nin sözcülüğünü yaptıktan sonra bölgeden kaçan Talal Silo itiraflarında, örgütün “Akdeniz’e çıkış projesi”ne dikkati çekti. Silo, ABD’li bir istihbarat yöneticisinin kendilerine, ‘kalıcı’ olabilmek için karadan Akdeniz’e ulaşmak gerektiği telkininde bulunduğunu açıklayarak şunları söyledi:

AMAÇLARI AKDENİZ’E ÇIKMAK

PYD/PKK, Suriye’nin dörtte birinden fazlasını işgal ediyor. Örgütün yayılma stratejisi, ülkenin doğusunda Irak sınırında başlayan hakimiyet alanını Türkiye sınırı hattından batıya doğru ilerletmek şeklinde gelişmişti. Gelecekte, dış dünyayla doğrudan bağlantı kurma ve destek alma imkanına kavuşabilmesi, örgütün karadan Akdeniz’e çıkacağı bir koridor açabilmesine bağlı.

DEAŞ’LA MÜCADELE YALANI

Türkiye’nin örgütün hedeflerine ilişkin uyarıları karşısında, ABD yönetimi gelişmelerin DEAŞ’a karşı mücadeleden ibaret olduğunu savunuyor.  Suriye’den ayrılmadan önce PYD/PKK’nın silahlı kanadı olarak bilinen YPG elebaşlarıyla yakın ilişkiler geliştiren Silo, ABD’nin “Akdeniz’e çıkış projesi”ne bakışı, örgütün silah depolarını Türkiye’ye karşı nasıl koruduğu, Afrin’deki durum ve petrol ticareti gibi önemli konularda açıklamalarda bulundu. 

DEYRİZOR İCİN SÖZ VERMİSLER

ABD’li bir istihbarat yöneticisi bize dedi ki “Eğer siz Deyrizor’a yönelirseniz, ABD de SDG ve Suriye Demokratik Meclisi’ne, denize doğru bir nokta sağlama konusunda gereken desteği verir.” Bunun için söz verildi. Ancak şu anda Deyrizor’u alma operasyonu başarısız oldu. Şahin Cilo ve SDG’ye Akdeniz’e çıkış için söz verildi.  Ben de oradaydım. Bu (Deyrizor) operasyon başarıyla sonuçlansaydı, zafer kazansaydık ABD belki SDG için denize doğru bir koridor açmaya çalışacaktı. Amerikalı istihbarat yöneticisi “Böyle bir oluşumun denize bir erişimi olmazsa, bir geleceğinin olması mümkün değil” dedi. Kürdistan ve Erbil konusunu örnek gösterdi.

Örgütün silahlarını Coniler korumuş

YPG’nin ağır silah ve mühimmatları Hemin’e teslim ediliyordu. Türkiye, Amerikalıların koruduğu bu depoları hedef almadı. Birçok silah ve mühimmat Türkiye hedef almasın diye ABD’lilerin olduğu (üslere) yerlere bırakılıyordu. 

Paralar Avrupa’ya aktarılıyor 

YPG ve PKK, 2012’de Rumeylan’daki petrol kuyularını ele geçirdikten sonra işletmeye başladı. Önceleri bu petrolleri, DEAŞ bölgeleri üzerinden ihraç ediyorlardı. PKK kadrolarının parasal işlerinin sorumlusu Ali Şeyr. Şeyr, 2012’den beri petrolü dışarıya satıyor. Paralar da Lübnan bankaları üzerinden Avrupa’ya aktarılıyordu.

Afrin'e güvence yok

McGurk ile ilk görüşmemizde Afrin’i sordum. ABD olarak Afrin’e destek vermeyeceklerini söyledi. “Afrin’dekiler başka bir destekçi istiyorsa arasın bulsun” dedi. “Ben de belki Rus tarafı olur” dedim. O da “Bizim için bir mani” yok dedi. Sonra beni Esed’in amca oğlu Hüseyin Esed aradı. Hımeymin Üssü’nde bulunan Rus tarafıyla SDG arasında bir hat kurmamı istedi. Durumu Şahin Cilo’ ya açtım. Bu hattın ABD’yi rahatsız edeceğini söyledi.   

ABD Şahin Cilo’ya görev verdi 

9 Eylül’de DEAŞ’a karşı SDG adıyla operasyonu başlattık. Hedef Suriye’nin el-Cezire bölgesini almaktı. ABD başında yardım etmeye çalıştı ama başarısız oldu. ABD, rejimin hızla o bölgelere ulaştığını görünce SDG’yi harekete geçirdi. (YPG’li) Şahin Cilo’dan bu işi yapmasını istedi. Çoğu kimsenin bilmediği bir şey var. Alınan birçok nokta Ruslara bırakıldı.