Kanser hücresi bulaştırılarak öldürülen Araştırmacı Yazar Aytunç Altındal’ın en yakınındaki isimlerden birisinin FETÖ’cü olduğu ortaya çıktı. Aytunç Altındal’ın ölümünün üzerindeki sır perdesi FETÖ soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan 30 yıllık Jandarma İstihbaratçı İ.Ç’nin itiraflarıyla aralanıyor.
ANİDEN KANSER OLDU
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü darbe soruşturması kapsamında konuşan istihbaratçı İ.Ç, ifadesinde Altındal’ın yardımcısı B.Ş olduğunu ve İstanbul’da görevliyken FETÖ ile irtibatlarını onun üzerinden sağladığını söyledi. Vefatından kısa bir süre önce yaptırdığı sağlık taramasından sapasağlam olmasına rağmen bir ay sonra birden bire tüm vücudunu kanser hücrelerinin sardığını anlatan Altındal ise, Fransa’da yaptırdığı tetkiklerde doktorların kendisine kanser enjekte edildiği bilgisi verdiğini söylemişti. İ.Ç’nin verdiği bilgilerden sonra polis Altındal’ın ölümüyle ilgisi üzerinde durulan B.Ş’nin peşine düştü.Ünlü Araştırmacı-yazar Aytunç Altındal’ın vefatı, FETÖ iddianamesine de şüpheli ölüm olarak geçmişti. İzmir’de FETÖ’ye finansal destek sağlanmasına yönelik hazırlanan iddianamede, örgüt aleyhine kitap yazan Necip Hablemitoğlu, Haydar Meriç ve Aytunç Altındal gibi gazeteci yazarların şüpheli ölümlerine de yer verilmiş ve FETÖ işaret edilmişti.Üç yıl önce hayatını kaybeden Aytunç Altındal, iki kez istihbarat örgütleri tarafından öldürülmek istendiğini dile getirmişti. Altındal, Kasım 2013’te vefat ettikten sonra evindeki birçok gizli belgenin de kaybolduğu ortaya çıkmıştı. FETÖ itirafçısı İ.Ç, 2005 yılında İstanbul Balmumcu Jandarma Bölge Komutanlığında görevdeyken İstihbarat Şube Müdürlüğünde aşırı sağ faaliyetler değerlendirme analiz astsubaylığı yaptığını bunu için Aytuç Altındal’ın yanına giderek tanıştıklarını söyledi.
YARDIMCISI FETÖ’CÜ
Dönemin Jandarma Bölge Komutanı Halil Helvacı’dan Hristiyanlık mezhepleri ile ilgili aldıkları bir görev için iki astsubayla birlikte Aytunç Altındal’ın yanına gittiklerini söyleyen İ.Ç, “İstanbul’da bu Altındal’ın yanına gittik bize Hristiyanlıkla ilgili kitap verdi. Yardımcısı olarak bildiğim B.Ş isimli kişiyle tanıştım. Sonrasında ben bu ofise tek gidip gelmeye başladım. Tek gittiğim dönemde Altındal’ın asistanı olan B.Ş bana ‘gel bir pastanede çay içelim’ dedi. Gülen cemaatinden olduğunu söyledi. B.Ş bana ‘Askerin hizmete bakışı nasıl, hükümete bakışı nasıl’ şeklinde sorular sordu ve ‘ara ara buluşalım konuşalım’ dedi. Bu şekilde ilk etapta pastanelerde buluşuyorduk, sonrasında evine davet etti. Hocaefendinin günlük değerlendirmelerine dair kısa videolar izliyorduk. Bana eski bir telefon verdi ‘bu telefonu sadece sen kullan ve benimle irtibatında kullan kimse bilmesin’ dedi. Bu telefonla bana mesajlar atıyordu” dedi. İtirafçı İ.Ç; Aytunç Altındal’ın asistanlığını yapan B.Ş’nin, Ergenekon soruşturması sürecinde de üst düzey komutanlarla ilgili bilgiler istediğini söyledi.
BANA KANSER BULAŞTIRILDI
Aytunç Altundal amansız hastalığa yakalandıktan sonra, vefatından kısa bir süre önce verdiği bir röportajda suikaste uğradığını belirterek, “Biyopsiler yapılmıştı. Tertemiz çıkmıştı. İki ay öncesine kadar. Sonra birden bire bir ay içinde bütün vücudum saran bir kanser olayıyla karşılaştık. Buradaki doktorlarda çok şaşırdılar. Yabancı doktorlar Fransa’da Nükleer Tıp diye bilinen bir merkeze gittik. O nükleer tıp merkezi dedi ki burada bir gariplik var. Vücudunuza verilmiş olan bir kanser ilacı olabilir dendi. Kanser olmadığınız halde size kanser ilacı verilerek kanserli hasta yapıyorlar” demişti. Kasım 2013’te vefat eden Altındal’ın evi hem vefatından önce hem de vefatından sonra iki kez soyulmuş ve evindeki bir takım önemli belgeler çalınmıştı. Altındal evinin Fetullahçılar tarafından soyulduğunu da açıklamıştı.
KIZI: 15 GÜNDE BİTTİ
Kızı Yonca Bayrak, “Babamın ölümü ile ilgili büyük kuşkularımız var. Aniden akciğer kanseri teşhisi konuldu. Hastalık 15 gün içinde 4. evreye geçti. Zehirlenme şüphesi ile ölümünün araştırılması için suç duyurusunda bulunacağız” diye konuşmuştu.STAR