Oğlu dağa kaçırılan Biçer AKŞAM'a konuştu: Oğlumun kokusu gömleğinde kaldı

Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan Ayşegül Biçer, “Onun kokusu gömlekte aynen duruyor. Saatlerce gömleği kokluyorum. Gel oğlum, gel Mustafa'm, bayramda bu gömleği giy” dedi.

GÜRKAN ATA

Diyarbakır’da, 22 ay önce HDP aracılığıyla PKK’ya götürülen oğlu Mustafa Biçer (18) için eylem yapan kanser hastası Ayşegül Biçer AKŞAM’a konuştu. Biçer, “Olaydan sonra günlerce kendime gelemedim, üstüne bir de hastalığım çıktı. Sonra oğlumun gömleğini gördüm, o günden beri hiç yıkamadım. Onun kokusu gömlekte aynen duruyor. Saatlerce gömleği kokluyorum. Gel oğlum, gel Mustafam, bayramda bu gömleği giy” dedi.

KANSERE YAKALANDI

Diyarbakır’da yaşayan ve aynı zamanda kanser tedavisi gören anne Ayşegül Biçer, 3 Eylül 2019’dan beri HDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı binasının önünde evlat nöbeti tutuyor. Oğlu Mustafa’nın 22 ay önce HDP aracılığıyla PKK’lı teröristlere götürüldüğünü söyleyen anne Ayşegül Biçer, “İmam Hatip Lisesi öğrencisi oğlum namazını hiç kaçırmaz, kimseyle kavga bile etmezdi. Bildik bileli bizi hiç üzmedi, herkese yardım ederdi. Zor bir yaşantımız vardı ama küçük ailemizle çok mutluyduk, huzurluyduk, hep şükrederdik. Ama 3 Eylül 2019’da en son HDP İl Binası’na girerken görülmüş. Sonra PKK’ya katıldığı söylendi. HDP-PKK işbirliğiyle dünyamız başımıza yıkıldı. Oğlumu zorladılar, tehdit ettiler, kaçırdılar, dağa çıkardılar. Evladımı oraya kim götürmüşse, geri de onlar getirecek. Ben kanser hastasıyım, ölmeden oğlumu bana verecekler” diye konuştu.

SOFRADA OTURALIM

Oğlunun PKK tarafından kaçırılmadan bir gün önce giydiği gömleği akşam düzenli şekilde odasına koyduğunu ve ertesi gün acı olayın gerçekleştiğini kaydeden Ayşegül Biçer, şunları söyledi: “Olaydan sonra günlerce kendime gelemedim, üstüne bir de hastanede tedavim çıktı. Sonra oğlumun gömleğini gördüm, o günden beri hiç yıkamadım.

Onun kokusu gömlekte aynen duruyor. Saatlerce gömleği kokluyorum. Gel oğlum, gel Mustafam, bayramda bu gömleği giy. Sen kırmızıbiber dolması ve ciğer kebabı seversin, gel bayramda beraber sofraya oturalım.”