O ilimizde tehlike çanları: ''Sudan ucuz'' terimi tarihe karışacak

Bodrum'da 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde 1 aylık suyun tükendiğini belirten uzmanlar, ''sudan ucuz' teriminin burada tarihe karışacağını ifade etti. Uzmanlar, içme suyunda ciddi sorunlarla karşılaşılacağını söyledi. İşte haberin detayları...

Bodrum'a tatilci akını, ilçenin su ihtiyacını karşılayan iki baraja olumsuz yansıdı. Uzmanlar, "Termik santrale su vermemiz durumunda tarımsal alanlarda su sıkıntısı yaşıyoruz, tarımsal alanlara su verdiğimiz durumda Bodrum'un içme suyunda ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz" dedi.

"YARIMADA GENELİNDE PATLAKLAR DEVAM EDİYOR

Mumcular Barajı'ndaki su yetersizliği nedeniyle bölgedeki tarım alanlarında barajdan sulama yapılmadığını söyleyen MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, "Kurban Bayramı boyunca Bodrum'un nüfusu 250 binden 1 milyonun üzerine çıktı. Bu ise su tüketiminin 4 katı artması demektir. Yarımada genelinde patlaklar ve su kesintileri devam ettiği için bayram boyunca toplam 1 aylık suyumuz tükendi" ifadelerini kullandı.

'İÇME SUYUNDA CİDDİ SORUNLARLA KARŞILAŞIYORUZ'

Doç. Dr. Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bodrum'a Geyik ve Mumcular barajlarından su temin ediliyor. Bulunduğumuz Mumcular Barajı'nda halihazırda su bulunmamakta, Geyik Barajı'nda ise yüzde 45'ler civarında bir su söz konusudur. Ortaya sunulan çözüm önerilerini ekstrem çözüm önerileri olarak değerlendiriyorum. Gerek Bodrum'un içme suyu ihtiyacının tamamının denizden arıtılması, gerekse Dalaman'dan su getirilmesi veya Köyceğiz'e yakın Namnam Çayı'ndan su getirilmesi gibi projelerin maliyetleri çok yüksek ve ekstrem projelerdir. Şu anda esas sorunumuz patlakların önüne geçilmesi, kayıp kaçakların önlenmesidir. Bununla ilgili turizm sezonun sonuna kadar herhangi bir işlem yapılmayacağı yetkililerce ifade ediliyor. Dolayısıyla bu sıkıntının bir süre daha devam edeceği görülüyor. Ayrıca su tahsislerinde ciddi sorunlarımız var. Termik santrale su vermemiz durumunda tarımsal alanlarda su sıkıntısı yaşıyoruz, tarımsal alanlara su verdiğimiz durumda Bodrum'un içme suyunda ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Tahsis oranları su sorununu nerede yaşayacağımızın asıl bir göstergesi oluyor."

'İÇME SUYU İLETİM HATTI DÜZENLİ VE SÜREKLİ İŞLETİLEMİYOR'

Yaşanan patlaklarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Özçelik, "Bodrum'daki en büyük sorun su patlaklarının ve kayıp kaçakların önüne geçilmesi, şebekenin düzenli ve sürekli işletilmesini şu anda sağlayamıyoruz. Bununla ilgili harekete geçmiş değiliz. Rezervuarlardaki sular da kısıtlı ama kısıtlı suyu bile şehre düzenli olarak temin edemiyoruz. Bir an önce bu altyapının iyileştirilmesi daha sonra da su temini alternatiflerinin bir araya getirilmesi ve beraberinde su tahsislerinde ciddi bir iyileştirme gerçekleştirilmesi gerekiyor. Devlet Su İşleri'ne, termik santrale ve su kanalizasyon idaresine büyük görevler düşüyor. Yüzeysel sular büyük oranda rastgele karaktere sahip sulardır. Suyun gelmesini garanti edemiyoruz, dolayısıyla DSİ bir kuruma tahsis ettiği zaman başka bir kullanım amacında bir sıkıntı meydana gelebiliyor. Tahsislerin belli bir sistematiğe oturtulması gerekiyor" dedi.

'DOĞAL GAZDAN 10 KAT PAHALI'

Suyun pahalı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Özçelik, "Sudan ucuz' terimi Bodrum'da tarihe karışacak gibi görünüyor. Su fiyatları önceden doğal gaza ve elektriğe göre oldukça ucuzdu. Baktığımızda doğal gazın metreküpü 7 lirayken Muğla genelinde ekstrem kullanımlarda suyun metreküpü 70 liraya kadar çıkıyor. Bu ise 1 metreküp doğal gazdan 10 kat pahalı bir su anlamına geliyor. Katlanılamaz bir sonuca doğru gidiyoruz. Bazı vatandaşlarımız içme ve kullanma sularını damacanalar veya tankerle karşılama yoluna gidiyor. Tankerle gelen suyun metreküpü 250 liraya, damacanayla su temin etmemiz durumunda ise metreküpü 4-5 bin liraya çıkıyor" diye konuştu.