O gençleri İsrail vurdu

İşte o manşet: 7 Ekim'de Hamaslılar İsrail'e sızdığında festivalden haberleri yoktu. Tesadüfen alana indiler, gençlere ‘askeri tesis'i sordular. İsrail helikopterleri de Hamaslı diye gençleri vurdu.

İsrail gazeteleri, 7 Ekim'de festival alanında bulunanlara Hamas'ın değil İsrail helikopterlerinin ateş açtığını söyledi. Gazetelere göre; helikopter pilotları, üstlerinden emir almadan kala-balığı taradı.

İsrail gazetesi Haaretz, Gazze'ye yönelik operasyonun çıkış noktası sayılan 7 Ekim'deki olaylarda festival alanında bulunanların İsrail helikopterleri tarafından tarandığını ve çok sayıda sivilin açılan o ateşte öldüğünü yazdı. Gazetede Joshua Breiner imzasıyla yayınlanan ve polis soruşturmasına dayandırılan habere göre, Reim'da düzenlenen Nova festivalinden haberi olmayan Hamas, durumu, havadan sızma girişimi sırasında öğrendi. Bir Hamas üyesinin vücut kamerasından alınan görüntülerde, farklı bir bölgede olan Hamaslının yol tarifi istediği duyuluyor.

PİLOTLAR İZİN ALMADI

Bir polis kaynağına göre de, Ramat David üssünden olay yerine gelen İsrail savaş helikopterlerinin açtığı ateşte, parti yapan çok sayıda sivil hayatını kaybetti.

Yedioth Ahronot gazetesi de, bölgeye giden Apaçi helikopterlerinin pilotlarının Hamaslıları ayırt etmekte zorlandığını, bazı pilotların üstlerinden emir beklemeden, kalabalığa ateş açtığını yazmıştı. İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'de partiye saldırdığını ve 364 kişinin hayatını kaybettiğini açıklamıştı.

İLK ÖNCE ABD'Lİ İSTİHBARATÇI AÇIKLAMIŞTI

Amerikan istihbarat subayı Scott Ritter, İsrail'in festival alanındaki katliamını ortaya çıkaran ilk isim olmuştu. ABD Deniz Piyadeleri eski istihbarat subayı Ritter, yaklaşık 10 gün önce yaptığı açıklamada 7 Ekim'de yaşananlara ilişkin şu çarpıcı ifadeleri kullanmıştı:

"Hamas duvarı aştığında kimin askeri personel olduğunu, silahların nerede olduğunu biliyordu. İyi istihbaratı vardı. Amaçları saldırıya karşı çıkacak askerleri etkisiz hale getirmekti. İnsanlar öldü, ama bu İsrail'in dediği gibi sivillerin katledilmesi değildi. Gazze yakınında çölde parti yapan gençlerin arasına Hamas paramotorlarla indi. İsrail'in anlattığı hikâyeye göre hepsini Hamas katletti. Fakat gerçekte; İsrail hava güçleri oradaydı. Helikopterlerle geldiler. Pilotları da itiraf etti: 'Hedefi ayırt etmenin hiçbir imkânı yoktu. Hareket edeni vurduk.' Yani İsrailli sivillerin büyük çoğunluğunu pilotlar öldürdü."

UCM'DE KANIT OLACAK

BM ve uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Filistinli soykırımına karşı çaresiz kalsa da, temsilcilerinin açıklamaları İsrail'in yargılanmasında kanıt niteliğinde.

İsrail'in, 7 Ekim'de El Kassam saldırılarından sonra Gazze'ye başlattığı ağır askeri bombardımanı ve çoğu çocuk ve kadın 13 bini aşan sivili katletmesini "İsrail'in kendini savunma hakkı" olarak gören ABD ve AB'ye rağmen, BM ve diğer uluslararası kurumlar İsrail vahşetini kayda geçiren açıklamalar yaptılar.

KATLİAM, VİCDANSIZLIK, SUÇ

25 EKİM: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres: "Hiçbir şey, sivillerin kasıtlı olarak öldürülmesini, kaçırılmasını ya da Hamas'ın sivil hedeflere roket fırlatmasını haklı gösteremez. Ancak Hamas'ın saldırılarının durup dururken gerçekleşmediğini de kabul etmeliyiz. Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz bırakılıyor. Topraklarının adım adım yerleşim yerleri tarafından ele geçirilmesine ve şiddete tanık oluyor. Siyasi çözüme olan inançları yok olmaya başladı."

8 KASIM: BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths: "Sağlık tesislerinin savaş eylemleriyle elektriksiz, yiyeceksiz ve susuz bırakılması ve kaçmaya çalışan hasta ve sivillerin vurulmasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz."

31 EKİM: BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder: "Öldürülen çocuk sayısının düzinelerce, ardından yüzlerce ve en sonunda da binlerce olmasıyla ilgili derin endişemiz sadece iki hafta içinde gerçeğe dönüştü. Rakamlar dehşet verici. Gazze binlerce çocuğun mezarı oldu ve içinde yaşayan herkes için cehennem haline geldi."

18 KASIM: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus: "Gazze'de yaşananlar, BM ve insanlık için bir kriz. Dehşeti tarif edecek kelime yok. Konuşmak yeterli değil, harekete geçilmesi gerek. Eğer BM üyesi devletler olarak bu kanı durdurmayacak ya da durduramayacaksanız, o zaman sormamız gerekir: BM ne için var?"

3 KASIM: Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ): "Gazze'de Kudüs, Endonezya ve Şifa hastaneleri yakınlarına yapılan saldırılar kabul edilemez. Hastanelerin hedef alınması, yakıt ve su gibi temel yardımların ulaştırılmasının kısıtlanması, uluslararası hukukun ihlalidir."

11 KASIM: Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Başkanı Francesco Rocca: "Yeter, uluslararası toplum, Gazze'deki durumu nasıl kabullenebilir? Kudüs Hastanesinde kuvözdeki bebekler ve yoğun bakımdaki hastalar risk altında."

8 Kasım: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk: "İsrail'in, Filistinli sivilleri toplu olarak cezalandırması, onları hukuka aykırı olarak zorla tahliyesi gibi savaş suçu anlamına geliyor."