"HDP'NİN BİR ELİ DAĞDA BİR ELİ SANDIKTA"
"HDP aslında kilit parti olmayı hiç istemedi. Terör örgütü ile arasına mesafe koymayı başaramadı. Bir eli dağda bir eli sandıkta siyaset yaptı. Kürt halkı açısından bir kurtarıcı parti olamadı. Seçimlerden önce yüzde 13-14 arasında beklenen oy oranının gerçek olmadığı ortaya çıktı. Bir Türkiye partisi olmadığı anlaşıldı.
"YÜZDE 49,5 REHAVETE SÜRÜKLEMEMELİ"
Bu seçimlerde Cumhur İttifakı meclis çoğunluğunu kazandı. Yüzde 49,5 ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kılpayı ikinci tura kaldı. Bu başarı bizim için rehavet olmamalı. İkinci tur için asla bir endişe duymuyoruz. Bir tarafta bir dünya lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan var, diğer yanda ise bir dediği diğerini tutmayan CHP lideri Kılıçdaroğlu var. Seçmenin ferasetine güveniyoruz. 28 Mayıs'ta yarım kalan işi tamamlayarak önümüze bakacağız.
"SEÇİM SONUÇLARINI MUHALEFET CEPHESİ KABULLENEMİYOR"
AK Parti kaybederse seçim sonuçlarını kabullenmeyecek dediler. Ancak gördük ki seçim sonuçlarını muhalefet cephesi kabullenemiyor. Türk halkının yüzde 67'si AK Parti'ye bir ya da birkaç kez oy vermiş. Bu çok büyük bir potansiyel. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yüzde 49,5'un çok üstünde bir potansiyeli var. Her il ve ilçede AK Parti'nin düşüş ve yükselişini tek tek analiz ediyoruz. Cumhur İttifakı'ndaki oy geçişgenliğini bileşik kaplar çerçevesinde düşünmek lazım. Seçmen oy kulanırken Cumhur İttifakı arasında bir ayrıma gitmemiş ve bu durumda ittifak kazanmıştır.
"SEÇİMDEN SONRA MUHALEFET DAĞILIR"
28 Mayıs seçimlerinden sonra muhalefet cephesinde bir dağılma olacağını düşünüyorum. CHP lideri Kılıçdaroğlu artık o koltukta oturamaz. Dağıtılan 38 milletvekilinin hesabını Kılıçdaroğlu'ndan sorarlar. Aday olmak için 4 partiyi oraya monte etti ama yine de başarılı olamadı. Seçimden sonra aralarındaki birlik dağılır. Seçimden önce de zaten aralarında ortak 3 cümle bile yoktu.
"50+1 SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİRİLEBİLİR"
Parlamenter sistem ve Başbakanlık hayalleri 2028'e kadar bir daha konuşulmamak üzere kapandı. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki 50+1 sistemi önümüzdeki süreçte tartışılabilir ve gözden geçirilebilir. Bakanların mecliste bulunmaması da milletvekilleri arasında bir kopukluk yaratıyor. Ayrıca çok renkli bir meclis tablosu oluştu. Ancak bazı partilerin henüz sosyolojik tabanlarının oluşmadığını görüyoruz.
"SİNAN OĞAN İLE PAZARLIK YAPILMADI"
Cumhur İttifakı hiçbir dönemde pazarlık içerisinde olmadı. Sayın Devlet Bahçeli de çok ilkeli bir çizgi izledi. Sinan Oğan ile pazarlık anlamına gelecek hiçbir görüşme olmadı. İlkeler üzerinde konuşuldu. Sinan Oğan'ın konuşmasındaki terörle mücadele ve istikrar vurgusu önemliydi. Ümit Özdağ ile yaptığımız görüşmede mülteciler meselesi başta olmak üzere bazı fikir ayrılıklarımız oldu.
"TÜRKİYE SIĞINMACILAR KONUSUNDA MUHTEŞEM SINAV VERDİ"
Türkiye'de sığınmacılarla ilgili yanlış rakamlar var. Ülkemizde 12 milyon değil 4 milyonu Suriyeli toplam 5 milyona yakın sığınmacı var. Bunların tamamının gideceğini düşünmek yanlış olur. Bir de konunun ekonomik boyutu var. İş dünyasını da bu konuda dinlemeliyiz. Suriye rejimi ile Suriye halkı arasında bir normalleşme sürecinin başlaması gerekiyor. Bu yüzden geri dönüş konusunda bir takvim veremiyoruz. Türkiye sığınmacılara ev sahipliği konusunda muhteşem bir sınav verdi. Bunu yapabilecek dünyada başka bir ülke yok.
"BİRİNCİ KONUMUZ DEPREMZEDELER"
Depremzedelere yönelik çirkin hakaretlerin deprem bölgesinde oy kullanma oranını arttıracağını düşünüyorum. 30-40 gün deprem bölgesinde kalan milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız ve STK'larımız var. Muazzam bir hizmet yapıldı. Dünyada böyle bir organizasyon örneği olduğunu zannetmiyorum. Bu süreçte propaganda yapmadık, vatandaşın derdine derman olduk. Seçimden sonra da hiç aksama olmadan birinci konumuz deprem bölgesi olacak."