Nükleer enerji kullanan ülkeler hangileri? Nükleer santral nedir, zararlı mı?

Mersin’de Akkuyu nükleer santralinin temeli bugün atılacak. Nükleer santral nedir, zararlı mı? Nükleer enerji kullanan ülkeler hangileri? 2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşma çerçevesince start alan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi'nin yaklaşık 20 milyar dolara mal olması bekleniyor. Her biri bin 200 megavat gücünde 4 reaktörden oluşan santralin üretime başlamasıyla Türkiye'nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılaması hedefleniyor. Dünyada birçok ülkede nükleer santraller faaliyet gösteriyor. Nükleer santrali çalıştırmak için, ana madde olarak uranyum kullanılır. Uranyumun parçalanmasından sonra ortaya yüksek miktarlarda enerji çıkmaktadır. Uranyum, bu şekilde fisyon (atomun iki veya daha fazla çekirdeğe bölünmesi) tepkimesine girer. Fisyon tepkimesi ile oluşan yüksek miktardaki enerji, su buharını üst düzey sıcaklıklara kadar ısıtır. Nükleer santraller, yakıt enerjisi yoğun olan bir kaynaktır. Karbondioksiti (CO2) havaya karıştırmaz. Sera etkisi oluşturmaması, en önemli faydalarından biridir. Bu sistemde kullanılmış olan yakıtlar tekrardan dönüştürülerek, yakıt olarak baştan kullanılabilmektedir. Modern nükleer santraller, çok kaliteli bir güvenlik sistemi ile yapılandırılmışlardır. Nükleer reaksiyon tamamlanana kadar çevreye zarar vermemesi için önlem olarak kontrol edilir. Bu santrallerin olması ile enerji ithaline olan bağımlılık azalmaktadır.

Nükleer santral nedir, zararlı mı? Dünyada bugün birçok ülkede faaliyet gösteren nükleer enerji hakkındaki bilgiler merak ediliyor. Nükleer enerji kullanan ülkeler hangileri? Türkiye'nin ilk nükleer santrali olacak Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin temeli, bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin tarafından atılacak. Akkuyu Nükleer Santrali’nin temel atma töreninin gerçekleşmesinin ardından, nükleer enerji kullanan ülkeler hangileri sorusuna yanıt aranıyor. Nükleer santrali çalıştırmak için, ana madde olarak uranyum kullanılır. Uranyumun parçalanmasından sonra ortaya yüksek miktarlarda enerji çıkmaktadır. Uranyum, bu şekilde fisyon (atomun iki veya daha fazla çekirdeğe bölünmesi) tepkimesine girer. Fisyon tepkimesi ile oluşan yüksek miktardaki enerji, su buharını üst düzey sıcaklıklara kadar ısıtır. Uranyum maddesinin, elde edilip geliştirilmesi büyük miktarda radyoaktif kirliliğe sebep olmaktadır. Düzgün çalışmayan bir nükleer santral, 1986 yılında gerçekleşen Çernobil faciası gibi büyük çaplı felaketlere neden olabilmektedir. Bu nedenle, güvenlik önlemleri üst düzeyde alınmalıdır. Bu santrallerde ortaya çıkan radyoaktif atıkların, doğaya karışması halinde insan vücuduna etkisi çok büyük olmaktadır. Radyoaktif atıkların güvenle saklanabileceği bir formül dünya üzerinde halen bulunmadığından, ne kadar güvenlik önlemi alınırsa alınsın uzun vadede insan sağlığı ve çevre sağlığı için büyük tehlike arz etmektedir.

AKKUYU NELER GETİRECEK - TIKLA ÖĞREN 

NÜKLEER SANTRAL NEDİR?

Nükleer santral, nükleer reaktörün yakıt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak elektrik enerjisi üretmesidir. Fosil yakıtlı santraller, kömür, petrol gibi yakıt kullanırken, nükleer santraller, uranyumu parçalayarak enerji üretmektedirler. Bu santrallerin diğerlerinden farklı madde kullanması, güvenlik önlemlerinin daha da fazla alınması gerekliliğini ortaya çıkartmaktadır. Nükleer santraller, çalışma sistemindeki birincil çeşitliliklere göre farklı şekillerde isimlendirilmektedirler. Kaynar sulu, basınçlı ağır sulu ve basınçlı su reaktörü olarak adlar verilmektedir.

Nükleer santrali çalıştırmak için, ana madde olarak uranyum kullanılır. Uranyumun parçalanmasından sonra ortaya yüksek miktarlarda enerji çıkmaktadır. Uranyum, bu şekilde fisyon (atomun iki veya daha fazla çekirdeğe bölünmesi) tepkimesine girer. Fisyon tepkimesi ile oluşan yüksek miktardaki enerji, su buharını üst düzey sıcaklıklara kadar ısıtır. Oluşan buhar, elektrik jeneratörü türbinlerine iletilir. İletilen buhar da türbin şaftını çevirerek elektrik üretimini sağlar.

Nükleer santraller, yakıt enerjisi yoğun olan bir kaynaktır. Karbondioksiti (CO2) havaya karıştırmaz. Sera etkisi oluşturmaması, en önemli faydalarından biridir. Bu sistemde kullanılmış olan yakıtlar tekrardan dönüştürülerek, yakıt olarak baştan kullanılabilmektedir. Modern nükleer santraller, çok kaliteli bir güvenlik sistemi ile yapılandırılmışlardır. Nükleer reaksiyon tamamlanana kadar çevreye zarar vermemesi için önlem olarak kontrol edilir. Bu santrallerin olması ile enerji ithaline olan bağımlılık azalmaktadır.

Uranyum maddesinin, elde edilip geliştirilmesi büyük miktarda radyoaktif kirliliğesebep olmaktadır. Düzgün çalışmayan bir nükleer santral, 1986 yılında gerçekleşen Çernobil faciası gibi büyük çaplı felaketlere neden olabilmektedir. Bu nedenle, güvenlik önlemleri üst düzeyde alınmalıdır. Bu santrallerde ortaya çıkan radyoaktif atıkların, doğaya karışması halinde insan vücuduna etkisi çok büyük olmaktadır. Radyoaktif atıkların güvenle saklanabileceği bir formül dünya üzerinde halen bulunmadığından, ne kadar güvenlik önlemi alınırsa alınsın uzun vadede insan sağlığı ve çevre sağlığı için büyük tehlike arz etmektedir.

DÜNYADA NÜKLEER ENERJİ

31 ülkede toplam 444 nükleer reaktör işletmede bulunmaktadır. Aralarında daha önce nükleer güç santrali bulunmayan Birleşik Arap Emirliği’nin de bulunduğu 16 ülkede ise hali hazırda toplam 64 santralin inşası devam etmektedir. 2023 yılına kadar 164 yeni nükleer reaktör yapılması planlanmıştır.

99 santralle dünyanın en fazla nükleer santraline sahip bulunan ABD, elektrik üretiminin % 20’sini nükleer enerjiden elde etmektedir. 58 nükleer reaktörün üretimde olduğu Fransa ise % 77’sini, 35 nükleer reaktörün üretime devam ettiği 8 reaktörün ise inşa halinde bulunduğu Rusya elektrik üretiminin % 19’unu,  3 reaktörün inşaat aşamasında 25 reaktörün ise işletmede olduğu Güney Kore % 30’unu nükleer santrallerden elde etmektedir. 33 nükleer reaktöre sahip Çin ise ileri ki yıllarda gerçekleşecek elektrik enerji talebini karşılamak için 22 nükleer reaktörün inşasına başlamıştır.

Petrol ve doğalgaz zengini ülkelerde bile nükleer güç santrali bulunmaktadır. Örneğin, ABD, Kanada, İngiltere, Rusya ve Meksika gibi petrol zengini ülkeler, İran ve Rusya gibi doğalgaz zengini ülkeler elektrik enerjisi üretim portföyüne nükleer enerjiyi de dâhil etmişlerdir.

Ayrıca, petrol rezervi bakımından dünya 5 incisi, doğalgaz rezervi bakımından da dünya 9 uncusu olan Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Kore ile 4 ünitelik santralin kurulumu için anlaşma imzalamıştır. Şuanda ilk ünitenin inşası devam etmektedir.

Fukuşima sonrasında Almanya ömrü dolan 9 santralini kapatmış olup 8 santral faaliyetini halen işletme halindedir. Ancak, bu politik karar sonucunda Almanya elektrik ihtiyacını karşılamak için Fransa ve Çek Cumhuriyeti’nden elektrik ithal etmektedir.

Japonya, Fukuşima kazası nedeniyle kapattığı nükleer santrallerden dolayı ortaya çıkan elektrik açığını karşılamak için yıllık 40 milyar dolara yakın ilave enerji kaynakları ithal etmek zorunda kalmıştır. Nihayetinde, Japonya 17 nükleer güç santralini yeniden açma sürecini başlatmıştır.