Namaz vakitleri ve saatleri değişecek mi? Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan ileri saat uygulaması genelgesi, 81 il müftülüğüne gönderildi. Diyanet İşleri Başkanlığınca 81 il müftülüğüne gönderilen genelgeyle, kış saati uygulamasının kaldırılması nedeniyle Diyanet Takvimindeki namaz saatlerine 30 Ekim'den itibaren bir saat eklenerek ezanların okunması talimatını verdi. Resmi Gazete'de 8 Eylül de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 30 Ekim Pazar günü 04.00'ten itibaren saatlerin bir saat ileri alınması uygulaması olan "kış saati" uygulaması kaldırılmıştı. Öte yandan, Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileri, yaz saati uygulamasının devam etmesi dolayısıyla vatandaşların da bu duruma dikkat ederek Diyanet Takvimindeki namaz saatlerine bir saat eklemeleri uyarısında bulundu. Resmi Gazete'de 8 Eylül de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 30 Ekim Pazar günü 04.00'ten itibaren saatlerin bir saat ileri alınması uygulaması olan "kış saati" uygulaması kaldırılmıştı.
İL İL NAMAZ VAKİTLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
YILBAŞINA KADAR TAKVİMLERDEKİ VAKİTLERE 1 SAAT EKLEME
"Alınan kararla Türkiye'de saatler artık ileri veya geri alınmayacak. Namaz saatlerini gösteren takvimlerimiz yılın belirli dönemlerinde ileri veya geri saat uygulamalarına göre belirlenerek hazırlanıyordu. Örneğin bugün için öğle namazı vakti takvimlerde 12.55 olduğu halde, pazar gününden itibaren 11.55'e dönüşecek. Geri saat uygulaması olmayacağı ve biz de saatlerimize müdahale yapmadığımız için aslında namaz saatleri için herhangi bir sorun yok. Takvimdeki öğle ezanı vakti 11.55'i, 12.55 gibi okumak durumundayız. 2017 takvimleri buna göre düzenleneceği için böyle bir şeye ihtiyacımız olmayacak. Yılbaşına kadar başkanlığımızın veya özel sektörün bastırdığı takvimlerde 1'er saat ekleme durumundayız. Ezanlarımız bugün kolumuzdaki saat hangi zamanı gösteriyorsa yine o saatte okunacak ancak, takvimlerde 1 saat geri görünecek "
KIBRIS'TA 2 FARKLI SAAT
Kıbrıs'ta Türk ve Rum kesimlerinde pazar gününden itibaren ilk kez farklı saat dilimlerinin uygulanacağı belirtildi. Yönetimlerin kış ve yaz saati uygulamaları nedeniyle Lefkoşa'nın Rum ve Türk bölümleri arasında da 1 saatlik fark görüleceği kaydedildi.
NAMAZ KILMANIN ÖNEMİ NEDİR
Namaz kılmak, Allahü Teâlâ’nın büyüklüğünü düşünerek, Onun karşısında kendi küçüklüğünü anlamaktır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Hiç kötülük yapamaz. Her gün beş kere, Rabbinin huzurunda olduğunu niyet eden kimsenin kalbi ihlâs ile dolar. Namazda yapılması emrolunan her hareket, kalbe ve bedene faydalar sağlamaktadır. Camilerde cemaat ile Namaz kılmak, Müslümanların kalplerini birbirine bağlar. Aralarında sevgiyi sağlar. Birbirlerinin kardeş olduklarını anlarlar. Büyükler, küçüklere merhametli olur. Küçükler de, büyüklere saygılı olur. Zenginler, fakirlere ve kuvvetliler, zayıflara yardımcı olur. Sağlamlar, hastaları câmi’de göremeyince, evlerinde ararlar. "Din kardeşinin yardımına koşanın, yardımcısı Allahü Teâlâ’dır" hadis-i şerifindeki müjdeye kavuşmak için yarış ederler.
Adem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakit namaz vardı. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Muhammed aleyhisselâma inananlara farz edildi. Namaz kılmak, imanın şartı değildir. Fakat Namazın farz olduğuna inanmak, imanın şartıdır. Namaz, dinin direğidir. Namazını devamlı, doğru ve tam olarak kılan kimse, dinini kurmuş, İslam binasını ayakta durdurmuş olur. Namazı kılmayan, dinini ve İslam binasını yıkmış olur. Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) buyurdu ki; "Dinimizin başı, Namazdır." Başsız insan olmadığı gibi, Namazsız da, din olmaz. Namaz, İslam dininde imandan sonra ilk farz edilen emirdir. Allahü Teâlâ, kullarının yalnız kendisine ibadet etmeleri için Namazı farz etti. Kur’an-ı Kerimde yüzden fazla ayet-i kerimede "Namaz kılınız!" buyurulmaktadır. Hadis-i şerifte, "Allahü Teâlâ, her gün beş vakit Namaz kılmayı farz etti. Kıymet vererek ve şartlarına uyarak, her gün beş vakit Namaz kılanı Cennete sokacağını, Allahü Teâlâ söz verdi" buyuruldu. Namaz, dinimizde yapılması emredilen bütün ibadetlerin en kıymetlisidir. Bir hadis-i şerifte, "Namaz kılmayanın, İslam’dan nasibi yoktur!" buyuruldu. Yine bir hadis-i şerifte, "Mü’min ile kâfiri ayıran fark, Namazdır" buyuruldu. Yani mü’min Namaz kılar, kâfir kılmaz. Münafıklar ise bazen kılar, bazen kılmaz. Münafıklar, Cehennemde çok acı azap görecektir. Resûlullah -sallallahü aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurdu ki: "Namaz kılmayanlar, kıyamet günü, Allahü Teâlâ’yı kızgın olarak bulacaklardır."