Müjdat Gezen son dakika sözleri Halk TV ne dedi, Müjdat Gezen kimdir nereli kaç yaşında? Hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan sanatçı Müjdat Gezen, Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Gezen'in Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis gitti. Müjdat Gezen, ifadesi alınmak üzere Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan Müjdat Gezen, Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Gezen'in Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis geldi. Müjdat Gezen, ifadesi alınmak üzere Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Bunların isminin önünde sanatçı ibaresi olsa da beyinlerinin sulanmış, köhnemiş beyin fukarası kimseler olduğunu belirten Ziya Sözen, bu sözleri sarf edenlerin hayatlarının yarısı sarhoş halde, bilinçleri kapalı geçen insanlar olduğunu kaydetti. Türkiye'de 16 yıldır kültür ve sanat üretilmediğini iddia ederek varını yoğunu iktidar karşıtlığı üzerine kuran Müjdat Gezen, programın henüz başında yaptığı konuşmasında, "İstanbul'un kaymak tabakası şu anda burada." dedi. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı üzerinden prim yapma alışkanlığından bir şey kaybetmediği görülen Gezen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yine terbiyesizlik yaparak, "Recep Tayyip Erdoğan, sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil." diye konuştu. Detaylar ve en son haberler ve son dakika gelişmeleri aksam.com.tr'de
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'in ilk ifadesi ortaya çıktı
Katıldıkları bir televizyon programında sarf ettikleri sözler nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, savcının talimatıyla polis eşliğinde ifade vermek için adliyeye getirildi. Sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında bir televizyon programında yaptıkları konuşmada Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip, darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları iddiasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma kapsamında Metin Akpınar ve Müjdat Gezen avukatlarıyla polis eşliğinde Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na geldi. Akpınar ve Gezen’in Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcısına verdiği ilk ifadede "Sözlerimiz mizah ve eleştiri kapsamındaydı, ifadelerimiz çarpıtıldı" dedi.
SERBEST BIRAKILDILAR
Bir televizyon programındaki açıklamaları nedeniyle mahkemede ifade veren sanatçı Metin Akpınar ve Müjdat Gezen adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
MÜJDAT GEZEN ADLİYEYE GÖTÜRÜLÜYOR
Hakkında başlatılan soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan Müjdat Gezen, Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Gezen'in Kadıköy'deki evine sabah saatlerinde polis geldi. Müjdat Gezen, ifadesi alınmak üzere Anadolu Adalet Sarayı'na götürülüyor. Bunların isminin önünde sanatçı ibaresi olsa da beyinlerinin sulanmış, köhnemiş beyin fukarası kimseler olduğunu belirten Ziya Sözen, bu sözleri sarf edenlerin hayatlarının yarısı sarhoş halde, bilinçleri kapalı geçen insanlar olduğunu kaydetti.
Sözen'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret eden Akpınar ve Gezen'e sert tepki: Beyin fukaraları
Dünya Beşten Büyüktür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Ziya Sözen, son günlerde bir takım sözde sanatçıların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ederek hadlerini ve maksatlarını aştığını söyledi. Sözen, "Zaman zaman ayıldıklarında ne dediklerini bilmiyorlar. Bunlar sanatsal anlamda topluma hiç bir şey vermemişler. Oynadıkları tiyatrolarda, sözde sanat adına yaptıkları faaliyetlerde toplumun değerlerine küfür etmiş, söylemlerinin çoğu argo içerikli olan sanat düşmanları kişilerdir. Bu zavallılar şimdiye kadar bu toplumu ayrıştırmak, toplumun değerlerine hakaret etmek, küfretmek, gençlerimize zehir aşılamak dışında ne yaptılar? Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Bu zavallılara soruyorum; bu güne kadar bu memlekete kaç eser kazandırdınız? Ülkemizi ulusal anlamda hangi eserinizle temsil ettiniz? Cevap kocaman bir hiç. Bu zavallılar dünyayı ve Türkiye’yi kendi eksenleri etrafında dönüyor zannediyorlar. Türkiye sizden ibaret değildir" dedi.
Bu sözleri sarf edenlerin zavallı olduklarını belirten Ziya Sözen, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Metin Akpınar ile Müjdat Gezen'den Başkan Erdoğan'a darbe ve ölüm tehdidi
Uğur Dündar’ın Halk Arenası’na konuk olan Metin Akpınar, iç savaş çağrısıyla başladığı konuşmasını darbe çağrısına kadar götürdü. Yaklaşan seçimlere atıfla "her şeyin sandıkta çözülmediğini" söyleyen Türkiye'nin sevilen komedi sanatçısı Metin Akpınar, iç savaş çağrısıyla başlattığı konuşmasını darbe çağrısıyla sonlandırırken, kendi demokrasi anlayışlarının tesis edilmemesi durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a atıfla "Demokrasiye ulaşamazsak belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilirler." gibi ifadeler kullandı.
Türkiye'de 16 yıldır kültür ve sanat üretilmediğini iddia ederek varını yoğunu iktidar karşıtlığı üzerine kuran Müjdat Gezen, programın henüz başında yaptığı konuşmasında, "İstanbul'un kaymak tabakası şu anda burada." dedi. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığı üzerinden prim yapma alışkanlığından bir şey kaybetmediği görülen Gezen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yine terbiyesizlik yaparak, "Recep Tayyip Erdoğan, sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil." diye konuştu.
"Bunlardan mı korkacağız?"
Müjdat Gezen'in sözlerinin cımbızlanabileceğini belirten Uğur Dündar'a yanıt veren Gezen, devlete meydan okurcasına "Cımbızlasalar ne olur ya? Zaten her gün kapıya bir tane celp geliyor? Ne olacak yani? Bunlardan mı korkacağız?" dedi.
"İç savaşa kadar gideriz"
Uğur Dündar'ın "Ülkedeki kutuplaşmayı aşmazsak sonumuzun hiç iyi olmadığını düşünüyorum." cümlesi üzerine söz alan Metin Akpınar, düşmanlık beslediği AK Parti tabanını "artarak çoğalan bir gergedan virüsü" olarak tanımlayarak, "Ülkemizdeki gergedanlar yalnızca faşizmin ayak sesleri anlatan postallı gergedanlar değil; kökten dincilik gergedanları, etnik/kimlik ayrımcı gergedanlar ve onların bazı kollarıyla müthiş bir gergedan nesli büyüdü." diye konuştu.
Gezi olaylarıyla ve sokak çağrılarıyla ülkeyi kaosa sürüklemekten başka bir arzusu olmayan kesime atıfta bulunmayan Metin Akpınar, Türkiye'deki kargaşanın, bölünmenin ve kutuplaşmanın AK Parti ve AK Parti tabanınca yapıldığını belirterek, "Bunların karşısında ancak insan olarak, insanlığımıza sahip çıkarak saf dışı etmek zorundayız. Başka çaremiz yok. Aksi halde bırakın sokakta hak aramayı, iç savaşa kadar gideriz." ifadelerini kullandı.
"Lideri ayağından asarlar, mahzende zehirlerler"
24 Haziran seçimlerine katılım oranı dünyanın birçok yerinde görülmemiş bir seviye olan yüzde 88'lere çıktığı halde Türkiye'de demokrasi olmadığını iddia eden Akpınar, devletin en üst makamını tehdit edercesine, "Bu kutuplaşma ve karmaşadan kurtulmamızın tek çaresi demokrasidir. O noktaya ulaşabilirsek kavga gürültü olmadan bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak ise belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilirler." gibi hadsiz ifadeler kullandı.
Bütün bunlar için direniş gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Metin Akpınar, "Ben şahsen bu direncin gösterildiği kanaatinde değilim." dedi.
CHP ve ortakları için oy istedi
Yaklaşmakta olan 31 Mart yerel seçimlerine de değinen Akpınar, bu seçimlerin aslında bir "genel seçim" olduğunu söyleyerek CHP'nin İP ve HDP ile kurduğu ittifak için oy istedi.
CHP, İP, terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP ve SP'nin oluşturduğu ittifakın yerel seçimlerde desteklenmesi gerektiğini söyleyen Akpınar, "Millet İttifakı'nın çok ciddi bir şekilde birbirine kenetlenmiş olarak yaşaması gerekiyor. Bizim de bu ittifaka sahip çıkmamız gerekiyor." dedi.
"Her şey sandıkta çözülmez"
"İstanbul'un kaymak tabakasına" sandığa sahip çıkması çağrısında bulunan Akpınar, "Sandık esasında pek demokrat bir şey değildir, her şey sandıkta çözülmez." diye konuştu.
Açık açık darbe çağrısı yaptı
Tarihte yüzünü Rusya'ya dönüp koltukta kalan tek kişinin Mustafa Kemal olduğunu söyleyen Akpınar, "Mustafa Kemal dışında kim Rusya'ya döndüyse iktidardan gitti. Adnan Menderes randevu aldı, ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı şekilde kuzeye döndüğü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına." diyerek açık açık darbe çağrısında bulundu.
MÜJDAT GEZEN KİMDİR?
Çocukluk yılları
29 Ekim 1943 yılında İstanbul Fatih'te doğdu. Sahneye ilk kez 1953 yılında Hırka-i Şerif İlköğretim Okulu'nda ilk piyesinde çıktı. Aynı yıl Doğan Kardeş çocuk dergisinde şiirleri yayımlandı. Yine bu yıllarda İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü'nde mikrofonla tanıştı. 1956-57 yıllarında çeşitli amatör tiyatro topluluklarında rol aldı ve 1960 yılında İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları' nda profesyonel oldu. Aynı yıl Vefa Lisesi'ni bitirdi. 1961 yılında İstanbul Belediyesi Konservatuvarları Tiyatro Bölümü'ne girdi. 1962 yılında ilk filmini çevirdi.
Kariyeri
Gezen, 1963 yılında ilk özel tiyatro çalışmasını yaptı. Münir Özkul ve Muammer Karaca Tiyatroları'na girdi. 1963-64 yıllarında sanat dergilerinde şiirleri çıktı. 1964-1966 yılları arasında askerlik yaptı ve oyun yazma denemelerinde bulundu. 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu'na girdi. 1967 yılında arkadaşlarıyla birlikte Halk Oyuncuları'nı kurdu. 1968 yılında ilk kez kendi özel tiyatrosunu açtı ve aynı sezon İstanbul Tiyatrosu'nda çalıştı. 1970 yılında sahne çalışmaları ve film çalışmalarında ve aynı zamanda TV çalışmalarında bulundu. Aynı yıl Elif adlı kızı dünyaya geldi.
Gazete ve dergilerde yazdı. 1975 yılında ilk kitabı yayımlandı[kaynak belirtilmeli]. 1999 yılı itibariyle 28 yayımlanmış kitabı vardır[kaynak belirtilmeli]. Ayrıca, ilkokul Türkçe kitaplarında yazıları mevcuttur[kaynak belirtilmeli]. 1982 yılında bir yayınevi kurdu[kaynak belirtilmeli]. Yine aynı yıl İstanbul Konservatuvarı ve sonradan İ.Ü. Devlet Konservatuvarı'nda Türk Tiyatrosu öğretmeliği yaptı. Aynı yıl, yazar arkadaşı Kandemir Konduk'la birlikte "Güldürü Üretim Merkezi"'ni kurdu ve büyük gazetelerde mizah sayfası yönetti[kaynak belirtilmeli]. 1991 yılında MSM'yi kurdu.
1992 yılında "MSM Ormanı"'nı kurdu. 1995 yılında Hamlet Efendi adlı oyunu ödül aldı ve Devlet Tiyatroları'nda oynandı. 1996-1998 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde yazdı. 1997 Devlet Tiyatroları'nda oyun yönetti. Aynı yıl Babam adlı oyunu ödül aldı. 1998 yılında ilk kez adını taşıyan tiyatrosunu kurdu. Yüz civarında filmde, elli civarında oyunda, binden fazla radyo ve TV Skecinde rol aldı, bunların bir bölümünü yazdı ve yönetti.
Oyuncu Olduğu Filmler
Zilli Nazife(1967)
Senarist Olduğu Filmler
Televizyon çocuğu(1975)
Köşeyi Dönen Adam(1978)
Gülümseyen Dünya(1984)
Homodi(1987)
Yönetmen Olduğu Filmler
Gülümseyen Dünya(1984)
Kobay(1986)
Bu Muhtar Başka Muhtar(1986)
Homodi(1987)
Yapımcı Olduğu Filmler
Kobay(1986)
Homodi(1987)
Garip Bir Cinayet(1989)
Koca Karılar(1990)