AA
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, 13 Aralık 2012'de, Silivri'deki duruşma salonunda bir jandarma üsteğmene yönelik "... O milletvekili dokunamazsın, dokunursan o elini kırarım" sözü nedeniyle yargılandığı davada "kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme" suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
AA'nın haberine göre, Silivri 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanık İnce katılmazken, 3 avukatı salonda hazır bulundu.
Sanık avukatlarından Eren Eylem Dudu, bir önceki celse savcılığın sunduğu mütalaayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, mütalaada hukuki ve usuli aykırılıklar bulunduğunu düşündüklerini söyledi.
Olayın meydana geldiği yerin bir duruşma salonu olduğunu beyan eden Dudu, "Duruşma salonu düzenini sağlayan kişi mahkeme başkanıdır. Mahkeme başkanının da suç tarihi itibariyle terör örgütü üyesi olduğu mahkeme kararı ile kesinleşmiştir. Bir terör örgütü üyesinin verdiği talimatlara uymamanın suç olmayacağı hukukun gereğidir. Müvekkil söz konusu tarihte milletvekilidir. Bu sorumluluk içerisinde mevcut haksızlıklara ses çıkarması, kendisini ve etrafındakileri koruması milletvekilliğinin bir gereğidir. Mağdur jandarma personelinin hangi görevi yerine getirdiği dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Ortada yerine getirilmekte olan bir görev yokken ve görevi yerine getirilmeye engel tehdit koşulları oluşmamışken suçun oluşmadığını düşünüyoruz. Beraat talep ediyoruz." diye konuştu.
Sanık avukatlarından Mustafa Kemal Çiçek, dava konusu olayın Ergenekon davaları sırasında meydana geldiğine işaret ederek, "Müvekkil de söz konusu duruşmalara grup başkan vekili sıfatıyla katılmış ve takip etmiştir. Mahkeme heyetinin terör örgütü üyeliğinden hüküm giymiş olması nedeniyle verilen emir 'hukuksuz emir' niteliğinde olup yerine getirilmemesi gerekir. Bu noktada 'görevi yaptırmamak için direnme' suçunun oluşması mümkün değildir. Aynı zamanda TCK 53. maddenin (seçme ve seçilme ehliyetinden yoksun bırakılma) uygulanma koşulları da oluşmamıştır. Beraat talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Avukat Ayça Özsoy ise dosyada 53. madde uygulanarak müvekkilinin siyasi hayatına zarar verme kastı taşındığını, bu maddenin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, uygulanmasının mümkün olmadığını söyledi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanık İnce'yi, mağdur Osman Mülayim'e karşı "kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme" suçundan 6 ay hapis cezasına mahkum etti.
Mahkeme, cezanın, sanığın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak hapis cezasını 5 aya indirdi.
Sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kararlaştıran mahkeme, İnce'nin 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasını karara bağladı.
Mahkeme, İnce'nin denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği takdirde geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak davanın düşürülmesine karar verileceğini tutanağa geçirdi.
İDDİANAMEDEN
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Silivri İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan suç duyurusu üzerine Muharrem İnce hakkında soruşturma başlatıldığı anlatıldı.
Suç duyurusu dilekçesinde, 13 Aralık 2012'de, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma salonunda yaşanan olaylara yer verildiği, tutanağa göre İnce'nin salondaki tartışma sırasında, salonun güvenliğini sağlamakla görevli mağdur jandarma üsteğmen Osman Mülayim'in müdahale etmesini reddetme çerçevesinde '... O milletvekili dokunamazsın, dokunursan o elini kırarım' deyip, mağduru ittirdiğinin belirtildiği aktarıldı.
İddianamede, İnce'nin suç tarihi ve sonrasında CHP Yalova Milletvekili olması nedeniyle, sahip olduğu dokunulmazlığa istinaden hakkında hazırlanan fezlekenin TBMM'ye gönderildiği, evrakın başsavcılığa iade edilmesinin ardından soruşturmaya başlanıldığı ifade edildi.
İnce'nin soruşturma aşamasında alınan ve iddianameye yansıyan ifadesinde, milletvekili olduğunu, bu görevinden ötürü kamuoyuna mal olan bu dava ile ilgili olarak sorumluluk göstererek beyanda bulunduğunu, söylemlerinin ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını ve mahkeme heyetinin kamu görevlileri olması hasebiyle normalden daha ağır eleştirilere de katlanma yükümlülüklerinin bulunduğunu, bu bakımdan sözlerinin suç teşkil etmediğini savunduğu kaydedildi.
İddianamede, İnce'nin sözlerinin, mağdurun devam eden görevi sırasında zikredilmiş olması ve de bunlara muhatap olan mağdurun kamu görevlisi olmasıyla, bu sözlerin kamu görevinin yerine getirilmesinin önüne geçmek adına zikredilmiş olması hususu birlikte değerlendirildiğinde ifade özgürlüğü ve eleştiri hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilerek, İnce'nin "kamu görevlisine görevini yaptırmamak için direnme" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapsi ve "seçme ve seçilme hakkından yoksun bırakılma"yı da içeren "belirli haklardan yoksun bırakılma" maddesinin uygulanması talep edildi.