Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Barış Pınarı Harekatı'nın, masum sivillere, tarihi, kültürel, dini yapılara ve çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanarak icra edildiğini bildirdi.
MSB'den yapılan açıklamada, Barış Pınarı Harekatı'nın, Birleşmiş Milletler'in (BM) ilgili mevzuatı ve uluslararası hukuktan kaynaklanan "meşru müdafaa hakkı" çerçevesinde, sadece teröristlerin hedef alınarak icra edildiği hatırlatıldı.
Harekat süresince hedef seçimi ve kullanımında önceki harekatlarda olduğu gibi uluslararası hukuka uygun hareket edildiği, terörist hedeflerin hassas sistemler ve yöntemlerle belirlendiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Barış Pınarı Harekatı, köklü tarihimizin ve kültürümüzün önemli bir parçası olan mesleki, manevi ve etik değerlerimiz çerçevesinde, hiçbir masum sivile, tarihi, kültürel, dini yapılara ve çevreye zarar vermeyecek şekilde planlanmış ve icra edilmiştir. Türkiye, bölgede güvenli bölge ve istikrarı tesis etme kapsamında keşif-gözetleme, mayın/EYP temizliği ve hayatın normale döndürülmesi faaliyetlerine devam etmektedir.
PKK/YPG'li teröristlerce ise masum siviller hedef alınarak bombalı saldırılar düzenlenmekte, Suriyeli kardeşlerimiz vahşice katledilmektedir. Güvenli Bölge tesisi faaliyetleri ile yerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin güvenli ve gönüllü şekilde evlerine ve topraklarına dönüşü için çaba sarf ederken, PKK/YPG'li teröristlerce yapılan sızma ve saldırı girişimlerine 'meşru müdafaa' kapsamında gerekli karşılık verilmektedir."
"DEAŞ'IN HALA VAR OLMASINDAKİ EN BÜYÜK ETKEN İŞ BİRLİĞİ YAPTIKLARI PKK/YPG TERÖR ÖRGÜTÜDÜR"
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Fırat'ın doğusundaki karmaşıklığın sebebinin ve DEAŞ terör örgütünün hala küçük bir grup olarak var olmasındaki en büyük etkenin iş birliği yaptıkları PKK/YPG terör örgütü ve bu terör örgütüne verilen destek olduğunu bildirdi.
MSB'den yapılan açıklamada, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı'nda sahada DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele ederek 3 binden fazla teröristi etkisiz hale getiren tek NATO ve koalisyon ülkesi olduğu hatırlatıldı.
Türkiye'nin ABD ile 17 Ekim'de yapılan mutabakat çerçevesinde DEAŞ'la ilgili sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen, Tel Abyad Hapishanesindeki DEAŞ'lıların, PKK/YPG'li teröristlerce tüm dünyanın gözü önünde salıverildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye ülkesi içerisinde ve sınırlarında, Suriye'de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekat bölgelerinde DEAŞ'lı teröristlere karşı gerekli tüm önlemleri almakta ve operasyon icra etmekte, müttefikleri ve koalisyon ülkeleri ile koordinasyon ve bilgi paylaşımı gerçekleştirmektedir.
Fırat'ın Doğusundaki karmaşıklığın sebebi ve DEAŞ terör örgütünün hala küçük bir grup olarak var olmasındaki en büyük etken iş birliği yaptıkları PKK/YPG terör örgütü ve bu terör örgütüne verilen destektir.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat ortamının karmaşık yapısının üstesinden gelen, başta DEAŞ ve PKK/YPG terör örgütleri ile bizzat mücadele eden Türkiye, Güvenli bölge tesisinde de tecrübesi, gücü, insani yaklaşımları ve somut projeleriyle tüm sorunların üstesinden gelecektir.
Terör örgütleri DEAŞ ve PKK/YPG aynı amaca hizmet etmekte, NATO üyesi olan ülkemize saldırarak aslında NATO'ya zarar vermeyi hedeflemektedirler. Bu nedenle bu iki örgütün de Suriye ve Irak'tan sonra en fazla saldırı gerçekleştirdiği ülkenin Türkiye olması bu karanlık örgütlerin amacını açıkça ortaya koymaktadır."
AA