Aksam.com.tr
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne karşı açıktan giriştiği ilk operasyon" olarak tanımlanan ve MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu bazı kamu görevlilerinin ifadeye çağrıldığı 7 Şubat 2012'deki 'MİT kumpası'nın üzerinden 9 yıl geçti.
Aksam.com.tr'den Ezgi Aşık'a konuşan Terör ve Güvenlik Politikaları Uzmanı Coşkun Başbuğ, Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer, "7 Şubat MİT kumpasına" ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
SAYIN ERDOĞAN'IN ÖNGÖRÜSÜ HAİN KUMPASI BOZDU
Terör ve Güvenlik Politikaları Uzmanı Coşkun Başbuğ: "7 Şubat MİT krizi FETÖ'nün ilk darbe girişimi olarak algılanmalı. Eğer Hakan Fidan kurulan bu kumpasa ifade vermeye gitseydi, düzmece yargılama ve yalan ifadelerle devletin tasfiye edilme süreci başlatışmış olacaktı. Bu kumpas Sayın Erdoğan'ın öngörüsüyle bozuldu.
Sayın Erdoğan'ın MİT müsteşarı Hakan Fidan'a ifade vermeye gitme talimatı Türkiye Cumhuriyeti'ne kurulan kumpası bozdu. Fidan eğer ifade vermeye gitseydi devletin tasfiye süreci başlatılacaktı. ABD ihanet örgütün üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin tamamına hakim olacak, devlete ihanet eden herkesi kadrolara yerleştirecekti. Böylelikle bölünen Türkiye bir daha ayağa kalkamayacaktı. Fakat bu tuzağı kuranlar bu tuzağın altında kaldılar.
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar hala bitmedi. Bu arsız yapı hala oyun kurmanın peşinde. Boğaziçi Üniversite'sindeki olayları, Gezi ve 17 Aralık olaylarıyla birlikte okumak gerekir. Amaç Türkiye'de bir sokak hareketi başlatmaktır."
TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ BU KUMPASA BİR YIL BOYUNCA HAZIRLANDI
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer: "7 Şubat 2012 tarihinde dönemin MİT müsteşarı Hakan Fidan ve dört üst düzey teşkilat çalışanı bir FETÖ savcısı tarafından ifadeye çağrıldı. Aynı saatlerde Sayın Erdoğan ameliyata girecekti. Kumpas için bir hazırlık ve zamanlama yapılmıştı. Terör örgütü FETÖ mensupları devletin PKK ile iş birliği yaptığına ilişkin kumpas çalışmalarını başlatmıştı.
'7 Şubat MİT kumpası' öncesinde bir yıllık bir süreç var. Bu süreç içinde çeşitli kişiler, çeşitli yerden suç duyurularında bulunuyor. Bu sürece bir şekilde MİT ve siyasi kişiler dahil ediliyordu. HDP binalarında yapılan aramalarda iddia edilen hard diskler yine FETÖ mensupları tarafından hazırlanmış.
MİT Başkanı ve MİT çalışanları ifadeye vermeye gitselerdi tutuklanacaklardı ve haklarında sahte olarak düzenlenmiş hard diskler, sahte belgeler ve gizli tanıklarla ortaya devletin PKK ile iş birliği iddiası ortaya atılacaktı. Netice Türkiye Cumhuriyeti'ni zora sokmaktı ama bu kumpasta asıl hedef Sayın Erdoğan'dı.
FETÖ'cülerden ele edilen bilgilere göre Fethullah Gülen bu kumpasın hazırlanmasının talimatını verdi. Terör örgütü FETÖ, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ele geçirmek engel olarak gördüğü Sayın Erdoğan ve dönemin AK Parti kadrolarıyla hesaplaşmaya gitti."
Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz: "7 Şubat kumpas FETÖ'nün kamuoyunda açıkça giriştiği ve siyaseti etkilemeye çalıştığı ilk anti-demokratik hamledir. Kumpastaki asıl hedef bu unsurlar üzerinden onlara talimat veren başbakanı soruşturmaya dahil etmekti. Ve başbakanı bu soruşturma çerçevesinde yüce divana çıkarmaktı.
Bununla da başbakanı olarak AK Parti'yi Erdoğansız bırakmak ve kendi kontrolleri altına alma gayretiydi. Terör örgütü FETÖ ve onları kullanan dış aktörler Türkiye'nin içeride ve dışarıda gerçekleştirdiği egemenlik savaşından çok rahatsızlardı. Bu Türkiye'nin dış politikasına yönelik bir hamledir."
TERÖR ÖRGÜTÜ FETÖ KULLANILMIŞ BİR MAŞADIR
24 TV'nin canlı yayın bağlantısına katılan Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi Emin Pazarcı: "Terör örgütü FETÖ o dönemde devletin kılcal damarlarına kadar sızmıştı. Ve FETÖ'yü o dönem çok geniş çevreler destekliyordu. Eğer '7 Şubat MİT kumpasında' başarılı olsalardı Türkiye bugün ABD'nin uç karakollarından biri olurdu ve ABD'nin istediği gibi yönetilirdi.
Terör örgütü FETÖ kullanılmış bir örgüt ve maşadır. Bakan Soylu'nun da söylediği bu olayların arkasında ABD vardır."