Vakıf, dernek ve sivil toplum örgütünden oluşan Milli İrade Platformu 14 Mayıs seçimlerine ilişkin, "Milli İrade Platformu olarak safımız ve tarafımız nettir. Safımız Türkiye'dir, tarafımız Türkiye'dir! Nerede "durmayacağımız" son derece açıktır!" dedi.
Milli İrade Platformu, sosyal medyada yayımladı bildiride şu ifadelere yer verdi:
Türkiye yine çok kritik bir seçime gidiyor.
Gönül isterdi ki siyasi taraflar ülkeye ve millete hizmet için yarışsınlar ve milli irade bir şenlik havasında tecelli etsin. Ancak başta PKK ve FETÖ Terör örgütleri olmak üzere, ülkemize ve aziz milletimize husumet besleyen çevrelerin "inşa" karşısında "imha" ortaklığında buluşarak seçimi bir kez daha kutuplaştırdıklarını görüyoruz.
Hayırda yarışmak yerine, yıkmak, yok etmek, bozmak, devirmek motivasyonuyla hareket eden bir şer cephesi karşısında konumumuz bellidir.
Milli İrade Platformu olarak safımız ve tarafımız nettir. Safımız Türkiye'dir, tarafımız Türkiye'dir!
Nerede "durmayacağımız" son derece açıktır!
PKK ve FETÖ gibi kanlı terör örgütleriyle, Türkiye'nin ilerlemesinden, kalkınmasından, bölgesinde ve dünyada ağırlık kazanmasından rahatsız olanlarla, lider ülke Türkiye idealinden, "Türkiye Yüzyılı" hedefinden korkanlarla, kendi silahlarını kendisi üretebilen bir Türkiye'yi tehdit görenlerle, dünyanın gıptayla izlediği savunma teknolojileri karşısında sevinemeyenlerle, halkı tahkir eden, milletin inancıyla alay eden, mü'minlerin kutsallarına saldıranlarla, LGBT gibi sapkın ideolojileri meşrulaştırarak aileyi, ahlakı, İslâmi toplumsal yapıyı ve gençleri zehirleme çabası içinde olanlarla, iktidar hırsı içinde terör örgütleriyle pazarlık masasına oturanlarla, intikam ve açgözlülük hissiyle bütün kutsallarını, değerlerini, ilkelerini ayaklar altına alanlarla, 3-5 milletvekilliği karşılığında onur ve şereflerini pazara çıkaranlarla asla ve asla aynı safta, aynı tarafta, aynı çizgide olmayacak, aynı yerde durmayacağız.
Milli İrade Platformu olarak safımız da tarafımız da bellidir: Safımız da tarafımız da Türkiye'dir!
Bizler; yüzyıllardır kararlı ve kesintisiz ilerleyen kutlu bir medeniyet yolculuğunun ve bu yolun yolcularının tarafındayız. Son bir asır içinde, bütün baskı ve zulümlere direnen, gerektiğinde canını, gerektiğinde malını feda eden, "Kur'an, Ezan, Bayrak" uğruna her türlü cefaya göğüs geren, isimli ya da isimsiz nice kahramanın izindeyiz.
Bizler; başörtüsü mücadelesini zafere ulaştıran, bu ülkede her inancın, her düşüncenin, her yaşam tarzının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan sarsılmaz iradenin yanındayız.
Bizler; milletin okulları İmam-Hatiplerin katsayı problemini çözen, Kur'an öğretiminin önündeki engelleri kaldıran cesur adamın safındayız.
Bizler; ezanına, minaresine, kıblesine, minberine zincir vurulmuş Ayasofya'nın zincirlerini kıran doğru adamın tarafındayız.
Bizler; diklenmeden dik duran, "Dünya 5'ten büyüktür" diye haykıran, Filistin mücadelesini yüreğinde taşıyan, dünyadaki mazlumların sesi, umudu, nefesi olan bir mücadele adamının hattındayız.
Bizler; Türkiye'yi herkes için daha yaşanabilir, daha müreffeh, daha güvenli bir ülke haline getirmek için hayatını kutlu davaya vakfetmiş, ömrünü mücadele ile milletine adamış bir liderin arkasındayız.
Biz vefadan yanayız; vefadan tarafız.
Yıkmaya odaklanmış, bozmak için ittifak kurmuş muhterisler karşısında gönüller yapmanın safındayız.
Milli İrade Platformu olarak safımız da tarafımız da bellidir. Biz, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, hiç tereddütsüz, büyük Türkiye'nin, güçlü Türkiye'nin, Türkiye Yüzyılı'nın yani cumhurun yanındayız.