MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada orman yangınları, işgalci Ermenistan'ın saldırıları, Kırgızistan'daki karışıklık ve erken seçimle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Hatay'daki orman yangınına değinen Bahçeli, ihanet ateşiyle yanan vicdanların yeşili göremeyeceğini, görse de tanıyamayacağını kaydetti. Orman demenin sadece ağaçlardan, sadece calılardan demek olmadığını hatırlatan MHP lideri Bahçeli, "Orman berekettir, havadır, hayattır, yurttur, yuvadır. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kast eden vatana kast etmiştir." dedi.
Yangının rüzgarın etkisiyle yayıldığını söyleyen Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"Evleri yanan ve riskli bölgelerde oturan 542 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Hatay'da 9'u ormanlık, 6'sı kırsal alanda 15 yangın vakası tespit edilmiştir. Çok şükür yangınlar kontrol altına alınmıştır. Hatay ve Kahramanmaraş'ta insanlarımızı evsiz bırakan, ağaçları yakıp yıkan yangın son zamanların en trajik olayları arasındadır."
Yangınların nasıl çıktığı ile ilgili araştırmaların devam ettiğini kaydeden Bahçeli, sabotaj yapanların cezalandırılmasının kaçınılmaz olacağını anımsattı.
Bölücü terör örgütünün 2019 yılında "Ateşkesin çocukları" örgütününün kurulduğunu duyurduğunu ifade eden Bahçeli, şunları söyledi:
"Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları meçhul olan bu şerefsizlerin yaktıkları kadar yakılmaları, hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır. Aydın müsvettelerinin tepkisini duyan oldu mu? CHP Genel Başkanı'ndan ses çıktı mı? Kılıçdaroğlu şereften ne anlıyor, hayata ve doğaya kast eden teröristlerin başı Demirtaş ile kahvaltı rezervasyonu yapanlar, sorarım size nasılsınız, iyi misiniz?"
"Geçtiğimzi hafta Ağrı Doğubayazıt'ta şehit düşen Jandarma Astsubay Emre Dokumacı'nın annesine, babasına, nişanlısına ne diyecekler?" diyen Bahçeli, "Onların gözlerine hangi cesaretle bakabilecekler. Teröriste terörist diyemeyen bize göre teröristtir. Demokrasi ve ekoloji mücadelesi birbirinden koparılamaz." ifadelerini kullandı.
Türk milletini hedef alan tehditlerin dozajında hiçbir zaman hafifleme olmadığını sözlerine ekleyen Bahçeli, bugünkü maruz kalınan sorunların tarihi kökleri olduğuna dair kuşkusunun olmadığını söyledi. Yurt tutulan toprakların üzerinde tereddüt edenlerin sözünü keseceklerini anımsatan Bahçeli, bugünkü zorlukları ecdadın yaşadıkları zorluklara benzetti.
Akdeniz'deki gergin atmosfere dikkat çeken Bahçeli, "Dağlık Karabağ sorununa odaklanın, Ermenistan emperyalizmin kurduğu devlettir. Büyümek için, büyümek sadece ve sadece kanser hücresinin özelliğidir. Ermenistan kanser hücresidir. Masumları öldüren Ermenistan, işgalci ülke Ermenistan. İki ülke arasındaki ateşkes çağrıları, masa kurma önerileri Dağlık Karabağ davasını kilitlemekten başka manaya gelmemektedir." sözlerini kaydetti.
"Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi. Konu bağımsızlık onurudur." diyen Bahçeli, "Terörist Ermenistan, Dağlık Karabağ'dan çekilmeden silahları indirmek, ateşi dindirmek cinayetlerin meşrulaştırılmasıdır. Dağlık Karabağ Türk'tür. Zoru gören Ermenistan sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir." dedi.
Ermenistan sevdalısı Fransa, ABD ve Rusya'nın arabulucu olarak öne çıktığını söyleyen Bahçeli, kuzunun canavara teslim edildiğini ifade etti. Moskova'daki ateşkes görüşmesine ilişkin masada çözümsüzlük halinin ortaya çıktığını belirten Bahçeli, Dağlık Karabağ'daki 72 saatlik aeşkeste mutabakata varıldığını kaydetti.
Ateşkesi ihlal edenin Ermenistan olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Katille pazarlık kurşun olarak fatura edilmiştir. Azerbaycan'ın ateşkes kararına uyulduğunu açıklaması Ermenistan'ı cesaretlendirmektedir. Dağlık Karabağ masada değil, sahada Ermenistan'ın kafasına vura vura alınmalıdır. Dağlık Karabağ silah zoruyla Azerbaycan'a geçmelidir. Bugün Gence'yi Bakü'yü tehdit eden Ermenistan güçlenerek çıkarsa, gelecek Azerbaycan için çok zor olacaktır. Ermenistan işgal ettiği yerden ön şartsız çekilmelidir. Erivan'ın bir gece bedel ödeyeceği akıllarından çıkarmaması en makul davranıştır."
Kırgızistan'da alevlenen toplumsal istikrarsızlığını manidar ve kaygı verici olduğunu ifade eden MHP lideri Bahçeli, "Sokak eylemleri, seçimlerin iptali bölgesel huzur ve barış arayışlarını zedelemektedir. Orta Asya'da genişleyen kutuplaşma, adaletli seçim taleplerinden öte anlamlar içermektedir. Dağlık Karabağ'ı karanlığa iten, enerji jeopolitiğinde oyun kuranlar Kırgızistan'da devrededir. " dedi.
Paşinyan'ı finanse edenlerle Orta Asya'yı kaosa sokmak isteyenlerin tanıdık ve bilindik olduğunu aktaran Bahçeli, bu süreçte Doğu Türkistan meselesinin tekrar gündeme getirilmesinin tesadüf olmadığını söyledi.
CHP'nin Uygur Türkleri konusunda MHP'ye parmak sallayamayacağını belirten MHP lideri, "CHP kim, Doğu Türkistanı savunmak kim.. Bir de serok Ahmet var ki bize soru sormuş... Be hey serok söylesem anlayamazsın, sussam gönül razı değil; satmak senin işindir, pazarlamak seninle anılır. Sen Doğu Türkistan'ın yerini bilmiyorken, milliyetçi-ülkücü hareketin kalbi burayla çarpıyordu. Aklının ermediği konularda yorum yapma. Zilletin ortakları hiç bilmedikleri Doğu Türkistan meselesini gündeme taşıyorlar. Bunların kulakarına fısıldayan dış mihraklar görev başınadır." dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun erken seçim açıklamasına yanıt veren Bahçeli, erken seçim isteğinin sipariş olduğunu ve hezeyan olduğunu söyledi.
"Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu erken seçime karşı olduğunu söylüyordu" diyen Bahçeli konuşmasını şöyle devam ettirdi:
"Kim aklına girdi, kimin dolduruşuna girdi. Sayın Kılıçdaroğlu, ülkemi ve milletimi canımdan aziz biliyorum. Senden ve zihniyetinden hiç hazzetmiyorum. seçime gidip ne yapacaksın, nereye ulaşacaksın, kimler ne vaadetti."
Kılıçdaroğlu'nun Osman Kavala'ya duyduğu sempatiye tepki gösteren Bahçeli, "Bunun altında Sorosçuların desteğini mi almak var?" dedi.
Kılıçdaroğlu'nun Kapalı Maraş konusunda şaşırmasına da değinen Bahçeli, "Sayın Kılıçdaroğlu sen Kapalı Maraş'a yabancısın, sana bakıp bakıp üzülüyorum. Hep çalışmadığın yerden sorularla karşılaşıyorsun." dedi.
Erken seçimlerle çağrılarına da tepki gösteren Bahçeli, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Sayın Kılıçdaroğlu, söz gümüşse sükut altındır, sus da kazan. Her şeyin vakti var, beklemesini bil. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Seçim derdine düşme. Bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, seçimlerin zamanında yapılmasından, 2023 yılı Haziran ayında yapılmasında kararldır. Erken seçim boşuna nefes israfıdır. 2023'te adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."