Memleketi yılanlar mı bastı? İşte heryerde görülmelerinin sebebi...

Kocaeli'nin Çayırova ilçesinde park halindeki halk otobüsüne giren yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve zehirli bir tür olduğu belirlenen yılan, itfaiye ekipleri tarafından yakalanarak doğaya salındı. Uzmanlar ise bu dönemde sıkça rastladığımız yılanların, yiyecek aradıkları için görüldüklerini söylüyor.

Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte yılanlar da kış uykusundan uyanmaya başlıyor.

Bu dönemde yılanlara evlerde, bahçelerde hatta araba içlerinde bile sıkça rastlanıyor.

Peki yılan popülasyonu arttı mı?

SEVİLEN HAVA ŞARTLARI

Yılanların bu aylarda sıkça görülmesinde herhangi bir anormallik olup olmadığına ilişkin kafalarda soru işaretleri mevcut.

Uzmanlara göre, yılan popülasyonu artmadı.

Halk otobüsünde yılan paniği! Yolcular tahliye edildi

Kış uykusundan uyanan her hayvan gibi yılanlar da aslında yiyecek peşinde.

Beslenmesi biten yılanların dinlenme vakti ise 09.00 ile 12.00 saatleri arası.

Gözlemlenen vakitte saklanacak yer arama ihtimalleri bu yüzden oldukça yüksek diyebiliriz.

Söz konusu saatlere dikkat etmekte fayda var.

İklimsel değişiklikler ve özellikle 2020 yılı içerisinde yaşanan hava durumları yılanların ortaya çıkışını adeta teşvik ediyor.

Uzmanlar, yağmur sonrası gelen güneş ile birlikte yalnızca nem değil; yılanlar da ortaya çıkıyor, diyor.

KORONA VİRÜSÜ YILANLARI DA ETKİLEDİ

Ortaya konan veriler, korona virüsü salgını nedeniyle insanların, yılanların yaşam alanından uzaklaştığını gösteriyor.

Dolayısıyla yılanlar da kendilerine serbest dolaşım alanı bulmuş oluyorlar.

Gündüz dolaşan yılanların yüzde 85’i zehirsiz; zehirli yılanların görüldüğü zaman dilimi ise genellikle gece vakitleri.

Zehirsiz yılanların, savunma mekanizması olmadığı için daha hızlı kaçtığı da gözlemlenen davranışlar arasında yer alıyor.

ÖLDÜRMEYİN

Uzman gözlemleri, eve giren yılanlar için panik yapılmaması yönünde tavsiye veriyor.

Nasıl panik yapılmasın, derseniz; bu yılanların yüzde 90’ı zehirsiz.

Üstelik tıpkı bizim onlardan korktuğumuz gibi, yılan ırkı da insanlardan korkuyor.

Vatandaşlar hemen öldürmeye çalışıyor, ancak öldürmeye gerek yok, diyen uzmanlar, yılanı bir çubuk yardımıyla doğaya salmanın iki taraf için de sağlıklı bir iletişim olacağını düşünüyor.

Zira her canlının olduğu gibi, yılanların da bu düzende bir yeri var.

Yılan popülasyonunun azaldığı yerde kemirgenler artış gösteriyor.

Bu artışla tarım ürünlerinin telef olmasını istemeyiz değil mi?

HOPA ENGEREĞİ

Ülkemizde yılanların sıkça görüldüğü yerlerden biri ise Artvin.

Uzmanlara göre; burada görülen Hopa Engereği, bu bölgedeki en tehlikeli yılan türü.

Hopa Engereği’nin boyu ise 70 santimetreye kadar çıkabiliyor.

Özellikle Arhavi, Hopa, Kemalpaşa, Borçka ilçelerinin çaylık alanlarında bu türle karşılaşmak oldukça mümkün.

NASIL KORUNACAĞIZ?

Uzmanlar, yılanla mücadele konusunu iki başlık altında inceliyor: önlemler ve yılanı uzaklaştırıcı tedbirler.

Öncelikle çay toplayan kişilerin kalın kıyafetler tercih etmesi oldukça mühim.

Yaşanılan ev yeşillik bir alan içerisindeyse kedi ve tavuk gibi hayvanların yetiştirilmesi bu mücadeleye katkıda bulunacaktır.

Çalılıkların düzenli olarak budanması da olası bir saklanma durumunu azaltacaktır.

YILANIN SÜT KOKUSUNA ZAAFI

Uzmanların açıklamalarına göre, yılanlar özellikle süt kokusuna karşı oldukça duyarlı.

Bu yüzden süt kokusunu mümkün olduğunca uzak tutmak gerekiyor.

Sütün aksine, kükürt tozu ile ardıç katranı ise yılanı uzak tutmak için birebir.

Bu hayvanları uzak tutan bir diğer şey ise nohut; evinizin yakınına nohut ekerseniz doğal bir yılankovar elde etmiş oluyorsunuz.

Yılanlar nohut kokusundan nefret ediyorlar.

YILAN ISIRIĞINA KARŞI NE YAPILMALI?

Uzmanlar, özellikle zehirli yılanların zehri insanlara zarar verebilir ama öldürücü düzeyde ısırdığı zaman hemen ölecek algısı yanlıştır, diyor.

Herhangi bir yılan ısırığı ile karşılaşıldığında yapılacak tek bir şey var;

Isırılan noktanın bir karış yukarısında olacak şekilde ip veya bezle sıkıca bağlanarak en yakın sağlık birimine ulaşılmalı.

Alerji durumlarında ise tehlikeli sonuçlar oluşabilir.

Bu yüzden bu gibi durumlarda ev yapımı çözümlerden ziyade, sağlık birimlerine yapılan başvuru gerçekten de ‘sağlıklı’ olacaktır.

Unutulmamalıdır ki yılanlar, sosyal medyada paylaştığımız renkli videolarımıza konu olabilecek kadar evcil hayvanlar değiller.