Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) tutuklanan Mehmet Ali Öztürk, bakliyat ürünleri üzerine çalışan bir iş insanıdır. 1968 doğumlu Mehmet Ali Öztürk, Mersin'de ticaret yapmaktadır. Aynı zamanda bir sivil toplum görevlisi olan Mehmet Ali Öztürk, kurucusu ve başkanı olduğu bir dernek vasıtasıyla Afrika'da, Irak'ta ve Suriye'de pek çok ihtiyaç sahibine yardım yapmaktadır.
Mehmet Ali Öztürk BAE'ye neden gitti?
Bakliyat işiyle uğraşan Mehmet Ali Öztürk'ün her yıl dünyanın farklı noktalarından gerçekleştirilen pek çok fuara katıldığını anlatan eşi Emine Öztürk, Dubai'deki Gulfood Fuarı'na da düzenli olarak katıldıklarını söyledi.
İhracatçılar Birliği Üyesi olarak ticari vizeyle 18 Şubat 2018'de Dubai'ye giden çift, fuarın üçüncü gününde tutuklandı.
Mehmet Ali Öztürk BAE'de ne ile suçlandı?
Bir yıl boyunca hücrede tutulan ve hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında olumsuz konuşmalar yapması istenen Mehmet Ali Öztürk, söz konusu talepleri reddedince kurgu bir dosya hazırlanarak "Suriye'de teröre destek vermek" ile suçlandı.
Ailenin avukatı, Mehmet Ali Öztürk hakkında mahkemede müebbet hapis kararı çıkana dek ne avukatı ne de Türkiye büyükelçiliği görevlilerinin kendisine ulaşabildiğini söyledi.
Dubai'de neler yaşandı?
Türk iş adamı Mehmet Ali Öztürk, Dubai'de eşiyle birlikte kaldığı otelin lobisindeyken yanlarına yaklaşan sivil giyimli kişilerce başlarına çuval geçirilerek çölde bir yere götürüldüler. Ağır işkence altında sorguya tabi tutulan Mehmet Ali Öztürk'e müebbet hapis cezası verilirken, eşi Emine Öztürk ise Türkiye'ye gönderildi.
Anadolu Ajansı'na konuşan Emine Öztürk, yaşananlarla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Demire bağlamışlar, sırtına demir koymuşlar, rükûya gider bir şekilde 3 gün tutmuşlar. Düşüyormuş, gelip dövüyorlarmış, su döküyorlarmış, soğuk sulara yatırıyorlarmış."
Sivil giyimli kişilerce alıkonuldukları esnada bir Türk arkadaşını gördüğünü ve "Elçiliğe, konsolosluğa haber verin." dediğini belirten Emine Öztürk, korku dolu anları şu sözlerle anlattı:
"Benim de ağzımı kapattılar. Otelin dışına çıktık. Böyle zırhlı araçlar var. Aracın önünde ellerimizi kelepçelediler ve kafamıza torba geçirdiler. Arabaya tıktılar, götürdüler bizi. 'Polisiz' deseler en azından bir nebze rahatlayacağım yani, 'Emniyet görevlilerinin elindeyiz' diye. Onu da söylemiyorlar. Artık benden biraz tedirgin oldular, çünkü çok kötü olmuştum. 'Gözlerimi açın' dedim. Gözlerimi açtılar, bir baktım çöldeyiz. Çölde gidiyoruz. Dedim 'Eyvah, bunlar bizi öldürecek herhalde'. Bekledik, bekledik, bekledik... Sonra orada eşimle beni ayırdılar, ayrı ayrı hücrelere koydular. Eşime 52 gün işkence yapmışlar. Eşim normal cezaevine nakledildikten sonra bunları anlatmaya başladı."
"Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanımızın aleyhine kötü konuşması için, FETÖ'cülerin desteği ve iş birliğiyle de 'Şunu şöyle konuş, bunu böyle konuş' diye video çektirmek istemişler. O konuşmadıkça tabii çok dayaklar yedi, işkencelere tabi tutuldu."