Milli Eğitim Bakanı Özer, yüz yüze eğitimle ilgili son dakika açıklamasında bulundu. İşte Özer'in açıklamaları:
"Okulları kapatmak çözüm değil. Aynı kararlılıkla yüz yüze eğitim devam edecek.
Önlemleri üst düzeyde uygulayarak süreci yürüteceğiz. En az iki doz aşı olmuş öğretmen oranımız yüzde 90.
Bursa'da iki tane anadolu meskel lisesinde hızlı antijen kiti testleri yapılıyor. Onaylanınca okullarda dağıtacağız. Umuyorum Sağlık Bakanlığı'nın ilgili destekleriyle okullarımızda hızlı antijen testleri kitleri kulanmaya başlayacağız.
Ümit ediyoruz ki hızlı antijen kitinin ihracat kapasitesi de olacak. Yeni gelişmeleri müthiş bir birikimle yönetmeye pozitif katkısı olacak."
Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgli üreçleri yönetirken, 60 yıllık bir deneyimden yaralandık. Eleştirileri haksız buluyorum. Milli Eğitim Şuraları, ülkedeki tüm STK'ların, öğretmenlerin ve eğitimle ilgili herkesin katılımına açık şeffa bir süreçte ilerledi. 3 Şubat'ta yasalaştı. Tüm paydaşların fikirleri alınarak hazırlandı.
Sözleşmeli öğretmen ve kadrolu öğretmen arasında bir ayrım yok. 3+1 kalmak suretiyle sözleşmeli öğretmenlerimize bazı haklar getirdik.
İyileştirme olabilmesi için yapıcı eleştirilerin olması gerekiyor. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda mevcut öğretmenlerin hiçbir hak kaybı olmadı. Hatta, yeni öğretmenler için bir iyileştirme söz konusudur.
Bundan sonraki öğretmen atamalarında öğretmenlerimize okullarına gidecekler ama hemen sorumluluk almayacaklar. 240 saatlik bir oryantasyon eğitimine tabi olacaklar. Öngörülen süreci bir sene içerisinde tamamladıklarında değerlendirme komisyonundan geçecekler. Burada bir mülakat yapılmayacak. Yalnızca bu eğitim tammalanmış mı, evraklar yeter mi diye bakılacak. Mazereti olan adayların süreci iki yıl daha uzatılacak. Değerlindirme konmisyonunun adayı reddetmek için bir insiyatifi ya da kaanat belirtme hakkı olmayacak.
Daha önce sınav kaldırılsın diye bir talep oldu. Biz öğretmenlerimizin becerilerini sürekli gelişktirmek, lisansüstü eğitime teşvik etmek istiyoruz. Bunun için biz uzman öğretmenlikte, 10 yılı tamamlamış öğretmenlerimize en az 180 saatlik bir eğitim öngörüyoruz. Ardından yazılı bir sınav yapılacak. Ancak, öğretmen yüksek lisansını tamamlamışsa, uzman öğretmenlik sınavında, doktorasını tamamlamışsa baş öğretmenlik sınavından muaf tutulacak.
Daha önce tartışmalar oldu. Başöğretmen sadece Mustafa Kemal Atatürk'ün ünvanıdır, diye. Zaten kullanılmıyor. Şu anda bu seviyede 88 öğretmen var.
Dolayısıyla bu öğretmenlerin birbirini rekabet halinde görecekleri bir mekanizma değil. Öğretmenlerimiz kendilerini geliştirdikçe haklarını elde edecekleri bir uygulama.
Kişisel gelişimine yatırım yapan öğretmenlerimiz sistemden dışarı çıkmayacak.
Bu kanıun, tüm öğretmenerimizi kapsıyor. Özel okullardda 10 yılını tamamlşamış öğretmenlerimiz de uzmanlık sınavlarına katılabilir, sertifikasını alabilir. Ancak, özel okuldaki öğretmen kamuya geçerse özlük haklarında yararlanabilir.
Mutlaka atama yapılacaktır. Bu konuyla ilgili bir gelişme olursa, kamuya duyaracağız.
LGS'de bir değişiklik olmayacak.