ŞEYHMUS ÇAKAN
Davanın dünkü duruşmasında eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Adli Tıp Raporu'ndaki bir ayrıntıya dikkat çekti. Rapora göre, Narin'in cesedinin bazı kısımları karada kaldı. Eren, "Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal lavralar taşır?" diye sordu. İtirafçı Nevzat Bahtiyar'ın jandarma eşliğinde yer gösterme ve keşif yaptığı görüntüler izletildi. Bahtiyar, kendi görüntülerini ayakta izledi. Görüntülerin izlenmesinin ardından; Nevzat Bahtiyar'a 'Narin kızımızın naaşı tamamen suda mıydı?' sorusu yöneltildi. Bahtiyar, "Cesedin tamamı suyun içinde değildi, az bir kısmı dışardaydı" dedi. 'Dışarda kalan kısmı toprağın üstünde miydi?' sorusuna Bahtiyar, "Hayır suyun üstündeydi" dedi. Bahtiyar, "Cesedi başka bir yere gömdün mü?" sorusuna ise, "Kesinilikle hayır" cevabını verdi. duruşmada mahkeme başkanı ile Bahtiyar arasında ise şu diyalog yaşandı:
BİREY OLARAK SORUYORUM
MAHKEME BAŞKANI: Nevzat Bahtiyar, dön etrafına bak. Bu kadar insan burada, kaç gündür buradayız. Duygu sömürüsü yapmıyorum. Bir birey olarak soruyorum. (Bu sırada mahkeme başkanı üzerindeki cübbeyi çıkarttı.) Senin geçen celse verdiğin beyanlar doğru mu? İftira mı? Bak yeni kamera kayıtları çıkabilir.
NEVZAT BAHTİYAR: Hatırlamıyorum.
MAHKEME BAŞKANI: Hatırlamıyorum değil, sakladığın bir şey var mı?
NEVZAT BAHTİYAR: Yok.
BABA ŞÜPHELİLERE SARILDI: 'BAŞINIZI DİK TUTUN'
Narin'in babası Arif Güran, eşi, oğlu ve kardeşi Salim Güran'ın yanına gitti. Eşi Yüksel'e sarılan ve ağlayan Arif Güran, daha sonra oğlu Enes ile kardeşine sarılıp, "Ağlamayın, başınızı dik tutun" dedi. Öte yandan Enes Güran'ın 'negatif' gelen uyuşturucu raporu dosyaya kondu.
ANNE GÜRAN: KIZIMI UNUTTUM, NAMUSUMUN DERDİNDEYİM
Mahkeme başkanının söz verdiği anne Yüksel Güran; "Hem kızımı vahşete verdim, hem namusumla suçladılar, hem mezarına gidemedim. Ben, kayınlarım, elitlerimin sesini, işkencelerini asla unutmayacağım. Eğer katil bizsek bizi asın. Ben kızımı unutmuşum, namusumun derdindeyim. Salim benim abimdir. Ben kızımın katili olsam, niye başörtüsünü göstereyim" dedi. Öte yandan tanık Muhammed Kaya, "Muhammed Yağmur ile Enes Güran bakkalın orada biraz oturduktan arabayla gitti. Enes'in yüzünde morluk yoktu. Herhangi bir tedirginlik yoktu" dedi. Diğer tanık elektrikçi Hasan Özdel de, "Elektrik işi için gittim Selim Atasoy ve R.A. vardı. 15 dakika oturduk. Salim'le trafoya bakmaya gittik. Salim Güran'da herhangi bir tedirginlik fark etmedim" diye ifade verdi.'GİDİN YALAN KONUŞUN' DİYE BASINA SÖYLEDİM
Adli Tıp Kurumu'nun önünde 'Gidin yalan konuşun' diye bağırdığı görüntüler ortaya çıkan Oya Yorulmaz da tanık olarak dinlendi.
MAHKEME BAŞKANI: Orada ne söylediniz?
OYA YORULMAZ: Gidin yalan haber yapın dedim.
MAHKEME BAŞKANI: Kime?
OYA YORULMAZ: Basına.
MAHKEME BAŞKANI: Tekrarlıyorum, 'gidin yalan konuşun' diye bağırdın mı?
OYA YORULMAZ: Evet, çünkü yalan haber yapıyorlardı.
KADIN SAVCI: Ben kendim izledim, sana yumruk atıyorlar.
OYA YORULMAZ: Basına söyledim.
'SENİN YÜZÜNDEN BAŞIMIZ BELAYA GİRDİ'
Baro avukatı Erdem Kaya, Salim Güran'ın yanında işçi olarak çalışan R.A.'nın kilit tanıklardan olduğunu ancak dinlenmediğini ifade etti. Kaya, "Bizce Narin'in cansız bedeninin saklandığı anda R.A. ve Mehmet Selim Atasoy birlikte gözcülük yapıyor. Tutanakta yer alan ses kayıtlarında R.A., yaşadığı sinir patlaması neticesinde, ağlamaklı olarak muhtar Salim Güran'a sinkaflı küfrediyor. 'Senin yüzünden başımız belaya girdi" diyor. Salim öğleden sonra yanıma geldiğinde üzerinde tarlada çalıştığı kıyafeti yoktu, kıyafeti temizdi, her iki ayak bileğine kadar suyun içine girmişti. 18.38'de Salim, R.A.'yı arıyor. 'Sınırın orada, taşın yanında' diyor, yoldan gidip gelen bir arabadan bahsediyor. Bu yer, Narin'in cansız bedeninin saklandığı yer de olabilir. Bunu R.A.'nın Salim Güran'a iletmesi, Narin'in gömüldüğü yeri bildiklerini ortaya koyuyor" dedi. Avukatların ardından söz alan Salim Güran ise, "Çoğu senaryo, bu çocuğu diyor evde öldürdüler, baz kaydırdılar, öyle şey mi olur? 8 yaşında melek ya. Suçsuzum, beraatimi istiyorum" şeklinde kendini savundu.