Libya Parlamentosu Başkan Yardımcısı Şuveyhidi, Arap Birliğinin 'meşruiyet' vurgusundan memnun

Libya Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı Celal eş-Şuveyhidi, Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki'nin ''Libya'nın meşru temsilcisinin Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) olduğunu'' teyit etmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Zeki, dün Mısır'da bir televizyona kanalına yaptığı açıklamada, Libya'da yasal meşruiyetin UMH'ye ait olduğunu ve Türkiye'nin de bu hükümetle anlaşması nedeniyle Libya'daki varlığının meşru sayıldığını ifade etmişti.

Libya'nın başkenti Trablus'taki parlamentonun Başkan Yardımcısı Celal eş-Şuveyhidi, Zeki'nin Arap Birliği ve Türkiye'nin Libya'daki rolüne ilişkin açıklamalarını AA muhabirine değerlendirdi.

Zeki'nin UMH'nin meşruiyetine vurgu yapan ifadelerine ilişkin, "Biz bu açıklamaları memnuniyetle karşılıyoruz." diyen Şuveyhidi, UMH'ye bağlı Libya ordusunun, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milisler karşısında elde ettiği kazanımların bunda etkili olduğunu belirtti.

"Bu açıklamalar UMH ve müttefiki Türkiye'nin elde ettiği zaferlerin ardından geldi"

Şuveyhidi, "Elbette bu açıklamalar, UMH ve onun, -sayın Hüsam Zeki'nin de teyit ettiği gibi- meşru müttefiki olan Türkiye Cumhuriyeti'nin elde ettiği zaferlerin ardından geldi. Bu zaferler üzerine Birliğin Genel Sekreter Yardımcısı, uluslararası tanınırlığı olan iki meşru hükümet arasındaki anlaşmayı, meşruiyetini tanımış oldu." dedi.

Libya hükümeti ile Türkiye arasındaki güvenlik ve askeri iş birliğine ilişkin mutabakat muhtırasının dünyanın gözü önünde imzalandığını vurgulayan Şuveyhidi, "UMH güçlerinin ve UMH'nin stratejik müttefiki Türkiye'nin elde ettiği son zaferler hem uluslararası alanda hem de Arap Birliği gibi kurumlar nezdinde alınan pek çok rolü değiştirdi. Böylelikle sayın Hüsam Zeki'den böyle bir açıklama gelmiş oldu." ifadelerini kullandı.

Libyalı siyasetçi, Hafter’in Nisan 2019'da başkente yönelik başlattığı ve bir yıldan uzun süren saldırıları ile Arap Birliği'nin tutumuna dair soruyu şöyle cevapladı:

"Arap Birliği, başta Arap ülkeleriyle ilgili olmak üzere tüm meselelerde, çıkarları olan bazı üye ülkelerin iradesi altında hareket ediyor. Irak işgalinin Arap Birliğinde nasıl onaylandığını hatırlıyoruz. Birlikteki bazı devletler bu işgali, oy birliği ile karar alınmasını gerektiren iç tüzüğe aykırı biçimde ve pek çok üye devletin itirazlarına rağmen onaylamıştı ve Irak işgal edilmişti."

Arap Birliğinin başta Hafter'in saldırılarını izlemekle yetindiğini söyleyen Şuveyhidi, "Zira bu saldırılara ortak olan ve darbeci güçlerin başkenti ele geçireceğini hesap eden, Birlikte hakimiyet kurmuş bazı devletler, UMH lehine alınacak tüm kararları da engellediler. Elde edilen bu zaferlerin ardından şimdi, darbeyi destekleyen bu devletler sessiz durumda." dedi.

"Kahire Bildirgesi, darbeci Hafter'i kurtarma girişimidir"

Şuveyhidi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Hafter ve siyasi müttefiki Akile Salih'in Libya'da ateşkes öngören "Kahire Bildirgesi" isimli duyurusunu da şöyle değerlendirdi:

"Biz ateşkese veya barışa karşı değiliz. Ancak Kahire Bildirgesini, darbeci Halife Hafter'i kurtarma girişimi olarak görüyoruz. Mısır yönetimine, bu adamdan desteğini çekmesini, uluslararası tanınırlığı olan ve sayın Hüsam Zeki'nin de meşru olduğunu teyit ettiği UMH ile teması ilerletmesini tavsiye ediyoruz. Bu yüzden Mısır yönetimi, Halife Hafter'in kabul görmeyeceğini ve hiçbir müzakere masasında yer alamayacağını bilmelidir."

"Libya'ya müdahale eden Türkiye değil, darbecilerin yayılmasını sağlayanlardır"

Celal eş-Şuveyhidi, Türkiye'nin "Libya'nın iç işlerine müdahale ettiği" yönündeki iddialara ilişkin ise, "Öncelikle ben Türkiye hakkında 'müdahale' kelimesine karşı çıkıyorum. Çünkü Türkiye devleti bu krize zorla müdahil olmadı." diye konuştu.

Libya Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı Şuveyhidi, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin Libya'daki rolü, iki meşru hükümet arasında imzalanan 'Mutabakat Muhtırası' anlaşması ile olmuştur. Bir Türk müdahalesi yoktur. Ancak öte yandan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan gibi devletlerin ve Wagner şirketi yoluyla Rusya'nın, meşru hükümetin bilgisi olmadan müdahale ettiğini ve darbecilerin yayılıp yönetimi ele geçirmesini sağlamaya çalıştıklarını görüyoruz. Esas müdahaleler bunlardır."

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı'nın açıklamaları

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, dün Mısır'ın yerel bir televizyon kanalına bağlanarak Libya'daki gelişmeleri değerlendirmişti.

Libya'da "siyasi bir sürece girilmesi gerektiğini" savunan Zeki, "UMH'nin, Libya'nın meşru hükümeti olduğunu" belirtmişti.

Televizyon sunucusunun, Türkiye'nin Libya'daki varlığını "işgal" olarak çarpıtması üzerineyse Zeki, "Türk güçleri, meşru hükümet ile vardığı anlaşma sonucunda Libya topraklarına girmiştir." karşılığını vermişti.

Libya'da neler oluyor? Bölgede son durum ne?