Türkiye, Kanada, Meksika, İspanya, Norveç, ABD ve Avustralya gibi dünyanın farklı yerlerinden sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hareket eden Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun önceki üç filosunun aksine bu kez kadınlardan oluşan filoya, iki deneyimli isim eşlik ediyor.
2010 yılındaki özgürlük filosunda İsrail askerlerinin uluslararası sularda seyrederken baskın yaptığı Mavi Marmara'da yer alan ve baskında eşi Çetin Topçuoğlu'nu kaybeden Türk aktivist Çiğdem Topçuoğlu ile Mavi Marmara baskınına tanıklık eden emekli ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanı Ann Wright, İtalya'nın Messina kentinden Gazze'ye yolculuklarından önce konuştu.
Filoya İtalya'dan katılan Topçuoğlu, türlü zorlukları aşarak filoya dahil olduğunu belirterek, "Farklı dinlerden, farklı ırktan insanlar var burada. Aynı Mavi Marmara'daki kitle burada. Bayanlar olarak burada. Tek fark, erkek arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin burada olmayışı. Çok büyük ilgiyle karşıladılar beni burada." dedi.
Mavi Marmara'dan bu yana geçen 6 yıllık süreçte Filistin'deki ve Gazze'deki ablukanın sona ermediğine dikkati çeken Topçuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnanıyorum ki kadınların bu dayanışması olduğu müddetçe bu dava devam edecek. Filistin davası devam edecek. Oradaki acılar halen devam ediyor, gözyaşları devam ediyor. Filistin davası bir erzak davası değildir. Üzerine basa basa söylüyorum bunu. Tamamen insanlık adına yapılan bir davadır. Bu tüm insanların sahiplenmesi gereken bir davadır. Özelde de Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesi için yapılan çalışmalardır."
Messina'dan doğrudan Gazze'ye gidecek filonun, bu 3. etabına katılacak olan Topçuoğlu, İsrail askerlerinin filolarına müdahale etme riskine yönelik soruya, "Gözlerimde korku okuyor musunuz?" şeklinde yanıt verdi.
Topçuoğlu, motivasyonunun kaynağını "Tek kelimeyle Allah" şeklinde ifade etti.
İSRAİL'E "BİZİ DURDURMA" MESAJI
Kadınların oluşturduğu bu filoya katılır katılmaz geçmişe dönük tecrübelerini paylaştığını aktaran Türk aktivist, buradaki eğitimler sırasında yaşadığı bir olayı şöyle anlattı:
"Duygusal anlar yaşadık tabii. Bir arkadaşımızı kelepçelediklerinde dayanamadım, kelepçeleyen de bir erkek arkadaşımız olmasına rağmen onun üzerine atladım. Yapılmaması gereken bir şeydi. Bir o hatam oldu."
Topçuoğlu, ayrıca, "Biz kadınlar olarak şiddet yanlısı değiliz, barışçıl insanlarız. Tabii bize dokunulmazsa her şey güzel gidecek. Eğer İsrail akıllı davranırsa bu noktada bizi bırakması gerekiyor. Bu gemiyi bırakması gerekiyor. 2010'da da Sayın İHH Başkanı Bülent Yıldırım'ın dediğini tekrar ediyor ve 'Aklınız varsa bu kadınlar gemisini bırak İsrail! Gazze'ye geçsin' diyorum." dedi.
Türkiye'yi temsilen Gazze'deki kardeşleri için burada olduğunu dile getiren ve zaman zaman gözleri dolan Topçuoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu gözyaşlarım mutluluk gözyaşları. Hani maneviyat o kadar ağır ki artık tutamıyorum. Elimde değil. Sayın Cumhurbaşkanımız'a sesleniyorum buradan: Ben rüyamda gördüm onu. 'Bu çılgın kadını indirin gemiden.' diyordu. Bismillah diyerek uyandım ama Sayın Cumhurbaşkanımızın kalbinin benimle aynı attığını biliyorum. Ne kadar İsrail ile anlaşırsa anlaşsın, Filistin davasına yürekten inandığını biliyorum. Samimi olduğuna da inanıyorum bu noktada. Ben onun samimiyetiyim diyebilirim gemide. Artık, eylemleri biz yapıyoruz, takdiri ilahi Allah'a ait. Sonra da ülkemdeki insanlara ait." AA