KKTC'de stratejik tercih... Seçim sonuçları ne söylüyor?

Kıbrıs Türk seçmeni tarihsel olarak yerel seçimlerde stratejik bir tercihte bulunmaktadır. Genel seçimlerde genellikle, Türkiye ile iyi ilişkilere sahip ve Türkiye'den daha fazla kaynak alma potansiyeline sahip sağ partilere yönelirken, yerel seçimlerde muhalefet partilerine yönelmektedir.

Star/AcıkGorus

Bilal Kendirci / Yazar

KKTC seçmeni, Barış Harekâtı'ndan sonra 12. kez yerel seçimler için geçtiğimiz 25 Aralık'ta sandığa gitti. Seçim öncesinde yapılan yerel yönetim reformu ile belediye sayısı 28'den 18'e düşürüldü. Seçimde 208 bin 236 kayıtlı seçmen, 18 belediyenin yanında, 220 belediye meclis üyesi, 240 muhtar ve 960 ihtiyar heyeti üyesi seçimi de yapıldı.

Türkler ve Rumlar arasındaki belediye yönetimleri üzerindeki anlaşmazlık Kıbrıs Sorununun da en önemli gündem maddelerinden biri olmuştur. İngiliz döneminde karma yerleşim yerlerinde Kıbrıs Türk toplumu kendi belediye üyelerini ve muhtarlarını seçmekteydi. 1950'lerde Kıbrıslı Rumların Enosis isteklerinin sıcak çatışmaya dönüşmesi ve Rumların belediye başkanı olduğu yerlerde Türklerin aleyhine kararlar üretmesi, Kıbrıslı Türklerin ayrı belediye kurma taleplerini beraberinde getirmiştir. 1958 yılında Türkler de facto Lefkoşa, Limasol, Larnaka, Baf ve Mağusa'da ayrı belediye kurma kararı almıştır. Bu belediyelerde iki toplumun ayrı belediye kurması federal Kıbrıs Cumhuriyeti'ni kuran 1960 Anayasası'nda yer almıştır. 1958 yılında kurulan Lefkoşa Türk Belediyesi 1960 anayasasının ilgili hükmü gereği devam eden ve uluslararası tanınırlığı olan tek belediyedir.

BELEDİYE SAYISININ AZALTILMASI

Seçim öncesinde 28 olan belediye sayısı 18'e indirilmiştir. Bu değişiklik nedeniyle Haziran 2022'de yapılması gereken yerel seçimler zamanından yapılamamıştır. Meclis önce seçim tarihini 27 Kasım olarak belirlemiş, muhalefetin konuyu Anayasa Mahkemesi'ne intikal ettirmesi üzerine Mahkeme, bu tarihle ilgili düzenlemeyi Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir. Daha sonra Meclis seçim tarihini 25 Aralık olarak belirlemiştir. Konunun Anayasa Mahkemesi'ne intikal etmemesi üzerine seçimler belirlenen tarihte yapılabilmiştir.

PROPAGANDA SÜRECİ

Seçime, hükümetteki partiler UBP-DP ve YDP ittifak yaparak girmiştir. 13 belediyede UBP adayı ile seçime girilirken, Girne, Alsancak-Lapta ve Yeni Boğaziçi belediyelerinde bağımsız adaylar, Tatlısu Belediyesi'nde DP'nin adayı, Çatalköy-Esentepe Belediyesi'nde ise YDP'nin gösterdiği bağımsız aday desteklenmiştir. CTP ise kazanma ihtimalini çok düşük gördüğü İskele ve Tatlısu hariç 16 belediyede aday göstermiştir.

TDP ise sadece Lefkoşa ve Gazimağusa'da aday göstermiştir. Kıbrıs Sosyalist Partisi ise sadece Girne'de aday göstermiştir. Bu seçimde Kıbrıs Sorunu başta olmak üzere genel politika, propaganda sürecinde daha çok öne çıkmıştır. Kapalı Maraş'ın açılması tartışmaları, Gazimağusa Belediyesi'ndeki adaylık belirleme süreçleri seçimde etkili olmuştur. UBP başta olmak üzere iktidar partileri iki devletli politikayı propaganda konusu yaparken anamuhalefet partisi "CTP Kazanacak Kıbrıs Kazanacak" sloganıyla birleşik Kıbrıs politikasına gönderme yapmıştır. Son olarak, seçim öncesi daha önceki seçimlerden farklı olarak birçok belediyede seçimin favori adayının kim olduğu belirsizliği yaşanmıştır. Bu nedenle seçim öncesi çok fazla ve güvenilir anket kamuoyuna yansımamıştır.

SEÇİM SONUÇLARI

18 belediyenin 7'sini CTP, 6'sını UBP, bir belediyeyi TDP, bir belediyeyi DP, üç belediyeyi ise bağımsız adaylar kazanmıştır. Yerel yönetimlerin amiral gemisi ve uluslararası tanınırlığı olan Lefkoşa Türk Belediyesi, en çok adayın yarıştığı seçim olmuştur. TDP iki dönemdir belediye başkanlığı yapan Mehmet Harmancı'yı tekrar aday göstermiştir. UBP ilçe başkanı ve Lefkoşa milletvekili Sadık Gardiyanoğlu'nu, CTP ise CTP kurucularından ve CTP için tarihi kişiliklerden biri olan Naci Talat'ın kızı milletvekili Sıla Usar İncirli'yi aday göstermiştir. Harmancı, karşısına çok güçlü iki aday çıkmasına rağmen oyların yüzde 50'sine yakın oy alarak seçimi kazanmıştır. CTP adayı yüzde 26,4 oy ile ikinci, UBP adayı yüzde 22,5 oy ile üçüncü olmuştur.

Gazimağusa Belediyesi seçimi Türkiye'nin de üzerinde önemle durduğu Kapalı Maraş açılımı ve adaylık sürecinde mevcut belediye başkanı olan İsmail Arter'in ve yine UBP'li Cem Dana'nın önce adaylık açıklayıp sonra adaylıktan çekilmesi nedenleriyle en fazla gözlerin üzerinde olduğu seçim olmuştur. UBP Dr. Erdal Özcenk'i aday gösterirken CTP adayı Süleyman Uluçay olmuştur. Uluçay oyların yüzde 49,5'ini alarak belediye başkanı seçilmiştir. Özcenk ise ittifak desteğine rağmen yüzde 39 oy alabilmiştir. Girne, seçimin en yakın geçtiği ve sonucu merak edilen ilçe oldu. İttifak, iki dönemdir belediye başkanlığını yapan Nidai Güngördü'yü tekrar aday gösterirken, CTP Murat Şenkul'u aday göstermiştir. Daha önce TDP'den milletvekili seçilen ve bakan olan Zeki Çeler ise bağımsız aday olarak çıkmıştır. CTP adayı Şenkul yüzde 34,3 oy alarak seçimi kazanmıştır. Güngördü ve Çeler ise sırasıyla yüzde 32,3 ve yüzde 31,6 oy almıştır.

Diğer ilçelere baktığımızda ise Güzelyurt'ta kolay bir seçim olmasa da, UBP adayı Mahmut Özçınar yedinci defa seçimi kazanarak, ileride kırılması zor bir rekora imza atmıştır. İskele'de beklenildiği üzere UBP adayı Hasan Sadıkoğlu üçüncü defa seçimi kazanmıştır. İskele'de CTP aday bile çıkarmamıştır. Lefke'de ise CTP adayı Aziz Kaya, UBP adayı karşısında seçimi üçünü defa kazanmıştır.

Seçmen sayısı bakımından dördüncü büyük belediye olan Gönyeli-Alayköy Belediyesi seçiminde dört dönemdir belediye başkanlığı yapan CTP adayı Ahmet Benli ile UBP adayı Hüseyin Amcaoğlu yarışmış, seçimi Amcaoğlu büyük bir fark atarak yüzde 62,2 oy ile kazanmıştır. Bu oy aranı ayrıca, KKTC genelinde alınan en yüksek oy olmuştur.

KKTC'de son dönemlerde kadınların siyasette temsiliyetinde bir artış olmakla birlikte, belediye seçimlerinde kadınlar temsil imkanı bulamamaktadır. 1986 yılında ilk kadın belediye başkanı Akıncılar'da (seçmen sayısı en az belediye) seçilmiştir. Bu tarihten yapılan son seçime kadar bir daha kadın belediye başkanı seçilememiştir. Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesini UBP adayı Fatma Çimen Tuğlu kazanarak, KKTC'de seçilen ikinci kadın belediye başkanı olmuştur.

SEÇİMİN KAZANANLARI VE KAYBEDENLERİ

Belediye başkanlığının yanısıra partiler belediye meclis üyeliği için de yarışmıştır. 220 belediye meclis üyesinin 90'ını CTP kazanmıştır. CTP, Tatlısu Belediyesi'nde aday göstermemesine rağmen en çok belediye meclisi üyesi kazanan parti olmuştur. Tüm belediyelerde aday gösteren UBP ise 87 belediye meclisi üyeliği kazanmıştır. Bu iki partiyi 15 üye ile DP ve 13'er üye ile YDP ve TDP takip etmiştir. HP ise sadece iki üye kazanabilmiştir.

Oy oranı dağılımına baktığımızda ise UBP belediye meclisi oylarının yüzde 35,79'unu alarak birinci parti olmuştur. CTP ise yüzde 35,39 oy oranına ulaşmıştır. TDP Lefkoşa'daki başarının etkisiyle yüzde 12,8 oy almıştır. DP ve YDP ise sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 5,75 oy almıştır. Bir önceki seçimde 7 belediye kazanan UBP, bu seçimde 6 belediye kazanmıştır. Belediye sayılarının 28'den 18'e düştüğü dikkate alındığında ortada ciddi bir başarısızlık gözükmemekle birlikte, Girne ve Mağusa'da bir önceki seçimde bağımsız olarak desteklediği adayların yerine CTP'nin kazanması ve Lefkoşa'da aday olarak gösterdiği ilçe başkanının genel seçimde alınan oyların çok altında oy alarak üçüncü olması UBP'yi görece başarısız kılmaktadır. UBP'nin bu seçimde en önemli başarısı Gönyeli-Alayköy Belediyesini kazanması olmuştur. DP ise 2018 seçiminde olduğu gibi Tatlısu Belediyesini korumayı başarmıştır. Dolayısıyla seçimden en memnun ayrılan ittifak partisi olmuştur. YDP ise ittifakın en mutsuz partisi olmuş, Çatalköy-Esenköy belediyesi için gösterdiği aday sadece yüzde 6,6 gibi düşük bir oy almıştır.

Bu çerçeveden tüm ittifakın performansına baktığımızda, ittifakın başarısız olduğu söylenebilir. Özellikle, Gazimağusa'da ittifakın desteklediği UBP adayı yüzde 39 oy ile beklenenden oldukça az oy almıştır. Bununla birlikte, Gazimağusa'daki belediye meclis sonuçlarına baktığımızda ittifakın toplam oy oranı yüzde 49,1'dir. CTP'nin ise yüzde 44,3'tür. Bu sonucun da gösterdiği üzere ittifak partileri aday olarak gösterdikleri Özcenk'e yeterince destek vermemiştir. Kaybedilen diğer belediyelerde de ittifakın aldığı belediye meclisi oyları ile belediye başkanlığı oyları arasında birincisi lehine bir uyumsuzluk bulunmaktadır. Bu durum ittifakın aday belirleme konusunda başarılı olmadığını göstermektedir. İlaveten, bu başarısızlıkta UBP içerisindeki iç çekişmelerin de etkili olduğu değerlendirilmektedir. UBP, KKTC'de en örgütlü ve en güçlü parti olmakla birlikte, Eroğlu sonrası liderlik sorununu çözememiş, bir süredir çok aktörlü çok faktörlü bir yapıdadır. Bu dağınık yapı, genel seçimlerde UBP'nin aldığı toplam oyu çok fazla etkilemeden karma ve tercihli oylar araçlığıyla liste dışı bırakma yöntemiyle adayların iç hesaplaşması olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak, yerel seçimlerde bu çekişme doğrudan partinin adayını desteklememe olarak ortaya çıkmaktadır.

Seçimde görece en başarılı belediyenin CTP olduğu söylenebilir. Öncelikle karşısında bir ittifak bloku olmasına rağmen en fazla belediye ve en fazla belediye meclis üyeliği kazanan parti olmuştur. Kazandığı belediyelerin Girne ve Gazimağusa, yani 3 büyük belediyenin ikisi olduğu düşünüldüğünde bu başarı daha anlamlıdır. Ancak, Gönyeli-Alayköy başta olmak üzere bir önceki seçimde kazandığı 3 belediye başkanının seçimi kaybetmesi bu başarıya gölge düşürmüştür. Dikkat çekici bir sonuç ise, CTP'nin bir önceki seçime göre kaybettiği dört belediyenin de belediye reformu sonucunda birleşen belediyeler olmasıdır.

Seçimin şüphesiz en büyük kazananı bir parti değil aday olmuştur: Mehmet Harmancı. TDP bu yıl yapılan seçimlerde Meclis dışı kalmış ve parti olarak sadece Lefkoşa ve Gazimağusa'da aday göstermiştir. Gazimağusa'daki aday başarılı olamazken, Lefkoşa'da Harmancı UBP ve CTP'nin güçlü adaylarına rağmen seçimi kazanmıştır. Harmancı, Mustafa Akıncı'dan sonra 3 defa üst üste Lefkoşa Belediye başkanı seçilen isim olmuştur.

SONUÇLAR NE SÖYLÜYOR?

Seçim sonuçları öncelikle KKTC siyasetindeki önemli bir gerçeği bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Genel seçimlerde ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde parti faktörü çok önemlidir. Şimdiye kadar bağımsız milletvekili hiç seçilemediği gibi mevcut Cumhurbaşkanı dahil bütün cumhurbaşkanlarının özgeçmişinde parti başkanlığı bulunmaktadır. Buna karşın, yerel yönetimlerde partiler önemli olmakla birlikte adayların kim olduğu ve adaylığının parti tarafından kabul görüp görmediği de oldukça önemlidir. Örneğin, bir önceki seçimde 28 belediyenin 9'unu bağımsız adaylar kazanmıştır. Bu seçimde ittifakların da etkisiyle bu sayı 3'e düşmüş olsa da seçimde üçüncü parti bağımsızlar olmuştur. Adayın etkisinin bir diğer göstergesi meclis üyesi oylarıyla belediye başkanlarının aldığı oy arasındaki farktır. Dolayısıyla, Kıbrıs Sorunu, iki devletlilik, Kapalı Maraş'ın açılması gibi genel siyaseti konu etmek özellikle ittifak partilerine başarı getirmemiştir.

İkinci olarak, Kıbrıs Türk seçmeni tarihsel olarak yerel seçimlerde stratejik bir tercihte bulunmaktadır. Genel seçimlerde genellikle, Türkiye ile iyi ilişkilere sahip ve Türkiye'den daha fazla kaynak alma potansiyeline sahip sağ partilere yönelirken, yerel seçimlerde muhalefet partilerine yönelmektedir. Böylece, muhalefet partilerini oyunda tutarken, Türkiye'ye de dolaylı bir mesaj vermektedir. Bu tercih bazen adayların seçiminde de etkili olmaktadır. Lefkoşa Türk Belediyesine tekrar Harmancı'nın tercih edilmesi de bunun bir örneğidir. Lefkoşa seçmeni, Harmancı'nın seçimi kaybederek önümüzdeki dönem olası toplum liderliğinin önünü kapatmak istememiştir.

Ayrıca, seçim öncesinde belediye sayısının azaltılması ve belediye ölçeklerinin büyütülmesi olumlu gelişme olsa da, gerçek bir belediye reformu için; belediye gelirlerinin artırılması, belediyelerin sadece maaş ödemeyip kanalizasyon başta olmak üzere temel altyapı yapacak mali yapıya sahip olması ve belediye yetki ve görevlerinin gözden geçirilmesine yönelik düzenlemelerin de hızlıca yapılması gerekmektedir. Son olarak, sürpriz sonuçlarına rağmen yerel seçim sonuçları kısa vadede siyasi dengeleri değiştirmese de orta ve uzun vadeli etkilerinin olması kaçınılmazdır.