KKTC lideri Akıncı: Rumlar; Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye'yi denklem dışı tutmaya çalışıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rumların, Kıbrıslı Türkleri ve Türkiye'yi Ada'daki denklemin dışında tutmaya çalıştığını söyledi. Akıncı, ''Ben bu Ada'nın tek sahibiyim, tek hâkimiyim. Türkiye'yi de AB sopasıyla yeri geldikçe döverim. Kıbrıslı Türkleri de bu Ada'nın bir azınlığı olarak görürüm, gün gele onların payını da bir şekilde bir yerde ayırırım. Bu şekilde davranışlarla Kıbrıs'ın geleceğine hizmet edilemez'' dedi.

1

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rumların bu davranışlarının Kıbrıs'ın bölgede bir çıbanbaşı, bir sorun kaynağı olarak görülmesine hizmet ettiğini söyledi. Akıncı, "Bu anlayışı kökten değiştirmek, bu zihniyeti dönüştürmek lazım. Bunun için elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile de bir yemekte görüşeceklerini belirten Akıncı, "Ancak, niyetlerin anlaşılması bakımından bir araya gelinmesi, yeni bir müzakere süreci anlamı taşımaz, yeni bir müzakere süreci de bundan önceki gibi olmaz" dedi. Cumhurbaşkanı Akıncı, "Bir daha ucu açık, sonuçsuz, takvimsiz, Kıbrıslı Türkleri aynı şekilde sürüncemede bırakacak, yıllarca sürecek yeni müzakere sürecinin parçası olmayacağız" ifadelerini kullandı.

Başbakan Tufan Erhürman ile görüşmesi sonrasında açıklamalar yapan Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının bir durum değerlendirmesi yapmasına ve şu ana kadar gelinen süreci serinkanlı bir değerlendirmeye tabi tutmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.

'RUMLARDA IŞIK GÖRMEDİK'

Şu ana kadar Güney Kıbrıs Yönetimi’nden net bir ışık göremediklerini, ancak 'Ben Kıbrıslı Türk Lider'le görüşmeyi arzu ediyorum' diyen bir Rum lider olduğunu anlatan Akıncı, Birleşmiş Milletler yetkililerinin de bunun için aracılık etmeye başladıklarını açıkladı. KKTC Lideri Akıncı şunları söyledi:

"Gerçekte nasıl görüyor bu Rum Lider geleceği? Bir seçim oldu, bitti, yeniden göreve devam ediyor. Bu Ada'nın geleceğini nereye sürüklemek istiyor, bu denizlerde yaşananlar onun için yeterince uyarıcı oldu mu olmadı mı, Crans-Montana'da yaşanan süreç, makul olmayan tavırların bizi bir yere götüremediğini, bütün bunları düşünme fırsatı buldu mu veya bu fırsatı değerlendirdi mi; ben duymak isterim. Onun da benden duymak isteyecekleri olacaktır elbet. O nedenle çok uzak olmayacak bir tarihte bu buluşmanın olacağını söyleyebilirim."

(DHA)