Kılıçdaroğlu, depremde kara propaganda yapacak kadar kendini kaybetti! ‘Oy' yağmacısı

Kılıçdaroğlu, AFAD ve Ulaştırma Bakanlığı yönlendirmesiyle çalışan CHP'li belediyelerin ekiplerini ayrıştırdı. Kendini, ‘reyting yağmacıları' ile bir tuttu, ‘beni de tutuklayın' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, depremle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, yaklaşan seçim öncesi felaketten oy kapma çabasına girdi. CHP'li belediyeler, AFAD, Ulaştırma ve İçişleri bakanlıklarının koordinasyonunda kurtarma ve onarım çalışmalarına yönlendirildiği halde, onları 'tek başlarına çalışıyormuş gibi' göstererek devleti suçladı. Kılıçdaroğlu, enkaz altındakileri arayıp dalga geçtikleri için tutuklanan insanlık dışı yaratıkları da sanki yardım ettikleri veya eksikleri dile getirdikleri için tutuklanmışlar gibi gösterdi ve kendini de onların yerine koyarak "Gelsinler tutuklasınlar" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları, "seçim öncesi deprem dayanışması hükümete yarar düşüncesiyle ağız değiştirdiği" yorumlarını güçlendiriyor.

Kılıçdaroğlu, depremin ilk günü 6 Şubat'ta yaptığı basın açıklamasında, "AFAD ekiplerinin, belediye ekiplerinin, TSK'nın, sivil toplum örgütlerinin çalıştıklarını" belirterek teşekkür etti, "Çok büyük bir deprem" dedi.

'ENGEL OLMAKLA' SUÇLADI

Ertesi gün İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin belediye başkanlarıyla birlikte Adana ve Hatay'a giden Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, tutumunu değiştirerek kurumları ve bürokratları korudu, 'hükümeti' hedef aldı. Kılıçdaroğlu, "Bürokratlar, devletin kurumları çalışmak istiyor ama önlerine engeller konuluyor" dedi.

ERDOĞAN'I HEDEF ALDI

Kılıçdaroğlu, gece yayınladığı bir videoda da, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef aldı ve yabancı ülkelere teşekkür ettiği 'dayanışma kültürü'nü bırakıp, dayanışmayı 'iktidarla hizalanmak' olarak niteledi. Kılıçdaroğlu, "Yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddediyorum. Erdoğan'la, sarayıyla ve rant çeteleriyle hiçbir zeminde buluşmayacağım. Kovid salgını sırasında çıkardığınız bürokratik engelleri bu kez kabul etmeyeceğiz. Gerekli yardımları en çok ihtiyaç duyulan yerlere olabildiğince hızlı taşıyacağız. Bakanlar PR için konvoylarla dolaşıyorlar. Ancak burada felaketin koordinasyonu için gerekli tedbirler alınmamış. Bu felaketlerde kamu kurumlarının, belediyeler ve STK'larla işbirliği önemli. Ama belediyelere karşı siyasi bir tavır var. Birçok STK'da baskı altına alındı. Askerimiz de yeterince sokulmadı. Devlet nasıl yönetilir bilmiyorlar. Bu sürecin bir sorumlusu varsa o da Erdoğan'dır. Onun için de kendisiyle görüşmeyi asla düşünmüyorum. Bu meseleyi asla ve asla siyaset üstü de görmüyorum. Ömrü boyunca halkı yanında göremedi. Varsa yoksa seçim, saray..." dedi.

"CHP'YE AYRIMCILIK" YALANI

Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına bürokratik engel konulduğunu da öne sürerek, "Yapın, dinlemeyin. Bu halka ekmek battaniye bulmak için tutuklanmanız gerekirse tutuklanın" diye konuştu. Daha sonra yaptığı paylaşımlarda sadece CHP'li belediyelerin çalışmalarına yer veren Kılıçdaroğlu, AFAD koordinasyonunda İskenderun Limanı'ndaki yangına müdahale eden, Hatay Havalimanı onarımına katılan ve yardım toplayan CHP'li belediyelerin çalışmalarını, "Gelsinler tutuklasınlar" sloganıyla paylaşarak, "yardım etmeye çalışanların tutuklandığı" algısını oluşturmaya çabaladı.

CHP'Lİ BELEDİYELERLE KOORDİNASYON VAR

13 milyon kişinin yaşadığı 10 şehirde yıkıma yol açan 7.7 ve 7.6 ile yakın tarihin en büyük ikiz depreminde kurtarma ve yaşatma savaşı verilirken, Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalar, bizzat kendi belediye başkanları, sivil toplum örgütleri ve bakanlıklar tarafından yalanlandı.

Depremden zarar gören Adana'da, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve CHP'li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, ortak açıklama yaparak dayanışma örneği sergiledi. Karalar, "Bir koordinasyon içerisinde hep birlikte çalışıyoruz. Herkes elinden geleni yapıyor. Vali beyin ve belediyede benim başkanlığımda bir koordinasyon kurulu var. AFAD, devlet, valilik, bakanlık, belediyelerin tamamı elinden gelen her şeyi yapıyor. Hep bir aradayız" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da, Kılıçdaroğlu'nun, "Hatay Havalimanı'nı onarıyoruz. Gelsinler tutuklasınlar" paylaşımına karşı, "Provokasyon için paylaşım yapan bilgisiz Kılıçdaroğlu'nu kaale almayınız. Hatay Havalimanı'nda ekiplerimiz ilk andan itibaren çalışmalara başlamış, onarıma devam etmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne ait araçlar da moloz toplamak için havalimanına yönlendirilmiştir" şeklinde bilgilendirme yaptı.

LEVENT: HAKKANİYETLİ OLALIM

AHBAP yardım derneği lideri olarak bölgede çalışan sanatçı Haluk Levent, koordinasyonsuz yardım gönderilmesine karşı bir uyarı paylaşarak, AFAD'a yönlendirdi. Levent, "TIR'larla yardım göndermek isteyenler var. Hatay ve Adıyaman'a düzensiz gelen tırlar orta yere malzeme bırakıp gidiyor. Gerçekten çok sıkıntı. Lütfen AFAD ile görüşün. Bizler de dağıtımında yardımcı oluyoruz" dedi.

Levent, bulunduğu bölgede, Milli Savunma Bakanı Akar, Sağlık Bakanı Koca ve İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy'un 'koordinasyonun başında' olduğunu belirterek, "Görüşmeler gerçekleştirdik. Konteyner yerleri konusunda valiliklerimizle yer bakıyoruz. 10 dakikada bir askeri helikopterle askerler geliyor. Ayrıca 40 yakın STK, yüzlerce iş insanının yolladığı araç gereçler de mevcut. Hakkaniyetli olalım. Bu kadar insan emek veriyor burda. Her konuda 'Ahbap yapıyor' demek doğru değil, hiç değil! Lütfen insan emeğini es geçmeyelim" paylaşımı yaptı. Kılıçdaroğlu, son mesajında ise, enkaz altındaki kişileri arayarak dalga geçen, o anları da sosyal medyadan paylaşarak 'reyting yağmacılığı' yapan halk düşmanlarını savunma, kendisini de onlara benzetme konumuna düştü.

Siber güvenlik timleri tarafından tespit edilen bu kişileri 'yardım ettikleri için tutuklanmışlar' gibi sunan Kılıçdaroğlu, "Ya hepimizi tutuklayın ya da geceden beri tutukladığınız gençleri, gazetecileri serbest bırakın" dedi.