Kayseri'deki terör saldırısının ayrıntıları iddianamede

Kayseri'de, geçen yıl askerleri taşıyan halk otobüsüne patlayıcı yüklü araçla gerçekleştirilen ve 15 askerin şehit düştüğü, 54 askerin yaralandığı terör saldırısının ayrıntıları, hazırlanan iddianameyle ortaya çıktı.

1

Kayseri'de, geçen yıl askerleri taşıyan halk otobüsüne patlayıcı yüklü araçla düzenlenen ve 15 askerin şehit olduğu, 54 askerin yaralandığı terör saldırısıyla ilgili iddianamede, saldırının detaylarına yer verildi

Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 88 sayfalık iddianamede, terör saldırısının nasıl düzenlendiğine ayrıntılı olarak yer verildi.

İddianamede, terör saldırısının talimatını veren firari zanlı durumundaki "Erhan Porsibi" kod adlı İshak Özçaktu hakkında, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/22 sayılı dosyasında "devletin birliği ve bütünlüğünü bozma" suçundan yakalama kararı bulunduğu belirtildi. Şüphelinin terör örgütü PKK/KCK'nın yöneticisi konumunda bulunduğu bildirilen iddianamede, Özçaktu'nun Kayseri dahil Ankara ve İstanbul'da PKK tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırı eylemlerinin talimatını veren kişi olduğu kaydedildi.

İddianamede, saldırının planlayıcısı olduğu belirtilen tutuklu zanlılardan Kenan Çiçek'in, Özçaktu ile 2014 yılından itibaren görüştüğü ve Özçaktu'dan aldığı talimatları yerine getirdiği ifade edildi.

Kenan Çiçek'in, Diyarbakır'ın Lice ilçesi kırsalında Ağustos veya Eylül 2016'da şüpheliler Mehmet Ayaz ve Barış Kaya, örgüt yöneticisi Özçaktu ile buluştuğu aktarılan iddianamede, Özçaktu'nun Kayseri'de bombalı saldırıyı gerçekleştirmek üzere Çiçek'e talimat verdiği, Çiçek'in bunun üzerine olay tarihinden yaklaşık 4-5 ay önce Kayseri'ye gelerek keşif yaptığı ve krokiler hazırladığı bilgisine yer verildi.

Buluşma şifresi "Vişne suyu içer misin?"

Saldırıda kullanılacak aracın güvenlik güçlerine yakalanmadan Kayseri'ye getirilmesi için hazırlık yapıldığı anlatılan iddianamede, Kenan Çiçek'in, firari şüpheli Ferhat Tekiner ile Adana'da buluştukları, bir kişiden aldıkları patlayıcıyı Gökbuket köyü karşısındaki ormanlık alana gömdükleri, daha sonra Lice kırsalında görüştükleri Özçaktu'dan aldıkları talimatla canlı bomba olacak Kasım Yıldırımçakar ile Adana'da bir araya geldikleri bilgisi paylaşıldı.

Terörist Yıldırımçakar ile Çiçek'in Adana'da buluşurken şifreli mesajlaştıklarına dikkati çekilen iddianamede, "Çiçek, firari olan Tekiner ile Diyarbakır'dan Adana'ya geldi. Çiçek, bir kafenin ilerisindeki boş bir alana aracı park etti. Aldığı talimatla aracın kaput kısmını açarak araç arızalıymış gibi bir görüntü verdi. O civarda bulunan Yıldırımçakar, Çiçek'in yanına gitti, şifreli olarak 'Vişne suyu içer misin?' diye sordu, Çiçek de 'Vişne suyu sevmem şeftali suyu severim.' diyerek buluşma şifresini verdi. Yıldırımçakar ile Çiçek bu şekilde buluştu." değerlendirmesine yer verildi.

İnternetten satılık araç ilanlarını incelemişler

İddianamede, terör saldırısında kullanılacak eski model, hafif ve LPG'li araç arandığı, bulunacak araca yol boyunca herhangi bir kontrolde yakalanmaması amacıyla sahte plaka, sigorta poliçesi ve tescil belgesi hazırlanması konusunda Özçaktu tarafından talimat verilmesi üzerine, satış için internet ortamına ilan veren bir kişi adına kayıtlı Kırıkkale plakalı aracın belirlendiği ve bu aracın benzerinin tercih edildiği belirtildi.

İnternetten tespit edilen araca benzerlik gösteren Şanlıurfa'da ikamet eden şüpheli Mehmet Yolcu adına kayıtlı aracın, kontak anahtarının örgüt talimatıyla sahibi tarafından araç içerisinde bırakıldığı, aracın hırsızlık süsü verilerek alındığı ve düzenlenen sahte evrakların buna uygun hale getirildiği ifade edildi.

Bombalı araç tugay nizamiyesi önünden 4 defa geçmiş

İddianamede, patlayıcı yüklenen araca internette belirlenen araç plakasının sahtesinin takıldığı, Yıldırımçakar'a, Mehmet Oluk adına düzenlenmiş ve kendi fotoğrafının bulunduğu sahte nüfus cüzdanı ile Fatih Enes Aydın adına düzenlenmiş sahte sürücü belgesi verildiği, Yıldırımçakar'ın da bunları alarak araçla 16 Aralık 2016'da Adana'dan Kayseri'ye yola çıktığı kaydedildi.

Görgü tanıklarının beyanları ve güvenlik kamerası kayıtlarına göre, aracın, 16 Aralık 2016 gecesi Pınarbaşı istikametinden Kayseri'ye giriş yaptığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, 17 Aralık 2016'da sabaha kadar birçok yerden geçen aracın, saldırının hedefi 1. Komando Tugay Komutanlığı nizamiyesi önünden aynı gün saat 07.43, 07.51, 08.26 ve 08.29 sıralarında geçiş yaptığının belirlendiği bildirildi.

Aracı ve kimliğinin çalındığını beyan ederek olayla ilgisi olmadığını ileri süren Mehmet Oluk'un da daha sonra terör örgütüyle irtibatının ortaya konduğu vurgulandı.

Şüphelinin evinde 1 dolar bulundu

Zanlılardan Fahri Demirbaş hakkında ifade veren D.Ç, Demirbaş'ın kendisine 2 ay önce "Kayseri'de patlama olacak" dediği ve olaydan bir hafta önce kendisiyle iletişimini kestiğini ifade etti.

D.Ç, patlamanın olduğu gün de yanına gelemeyeceğini söyleyen Demirbaş'ın bu olayla ilgisi veya bağlantısı olabileceğini düşündüğünü bildirdi.

Demirbaş'ın evindeki aramada ise B seri numaralı bir ABD doları ele geçirildiği kaydedildi.

Şoförün saldırıdan haberdar olduğu değerlendiriliyor

Şüphelilerden Hamit Eroğlu hakkında ifade veren bir tanık, olaydan bir hafta önce Eroğlu'nun otobüsüne eve gitmek üzere bindiği ve araçta bulunduğu sırada cep telefonuyla yaptığı görüşmede, "Yaralı kabul etmiyorum." şeklinde ifadeler kullandığını öne sürdü.

İddianamede, tanık ve mağdur beyanlarına göre, şoför Eroğlu'nun bombalı saldırından haberinin olduğu, olayın gerçekleştiği otobüs durağında özellikle durmaya çalıştığı, örgüt üyeleriyle irtibatının bulunduğu, eylem günü askerlerin çarşıya sevkinde kendi isteğiyle görev aldığı, ölen teröristin bombalı araçla kendisini yakın mesafeden takip etmesine imkan sağladığı ve olay mahalinde bombalı aracı patlatmasına imkan verdiği değerlendirmesinde de bulunuldu.

Kayseri'de 17 Aralık 2016'da 1. Komando Tugay Komutanlığından çarşı iznine çıkan askerleri taşıyan halk otobüsüne yönelik bombalı saldırıda, 15 asker şehit olmuş, halk otobüsü şoförü Eroğlu ile 54 asker yaralanmıştı.

AA