Kaynak'tan FETÖ'nün çocuk işkencesi çıktı

Kaynak Holding soruşturmasında ailelerin kendilerine emanet ettiği çocuklara hainlerin, yurtlarda yaptığı işkence ve zulümün belgeleri ortaya çıktı.

Levent Albayrak

Kaynak Holding'e yönelik yapılan operasyonlarda el konulan bilgisayarlarda 2014 yılında FETÖ üyesi şirket yöneticilerine “Çocuklarınızın bizim yerimizde olmasını ister miydiniz” başlıklı mailler bulundu.  FETÖ yıllarca dini maske olarak kullanarak tabanı manevi değerler üzerinden adeta sömürmüştü. Ele geçirilen dijital verilerde mailde, Rusya OMSK eyaletine okumak için giden H.İ.K, şehir imamının kendilerine psikolojik işkence yaptığını, oyuncak tabancalarla üzerlerinde atış talimi yaptığını anlattı. 

ISLAK HALININ ÜZERİNDE OTURDU 

Kendilerine yapılan zulümleri tek tek anlatan H.İ.K “Aramızdaki en mülayim en sessiz olan F. yanlışlıkla bir sürahi suyu halının üzerine döktü. Bir bez alarak halıyı silmeye başladı. Ben diğer odaya gidip geri geldiğimde F. salonun tam ortasında su dökülen yerin üzerine oturmuş öylece bekliyordu. Ne yaptığını sorduğumda ise “Halıyı kurutmak için üzerine oturdum. Talha görürse beni öldürür. Benim bu halıyı kurutmam lazım” dedi. Bazı çocukları ise yanına çağırıp arkadaşına "sen bir öküzsün" dedirterek Rus öğrencilerin karşısında aşağılıyordu. 

RUS KIZLARLA PİZZA YERDİ, BİZ AÇ GEZERDİK

Öğrencilik yıllarının kabus olarak hala hatırladığını belirten H.İ.K mailinin sonunda ise, “T. denilen bu alçak adam, ağzı laf yapan inanılmaz bir siyasetçidir. Türkiye’den gelen esnaf İAŞE paralarını Rus Üniversitesi'nde Türkçe ders verdiği kızlarla en ünlü pizza salonlarında yerdi, biz de yarı aç yarı tok gezerdik. Bizim yerimizde sizin çocuklarınızın olmasını ister miydiniz” ifadelerini kullandı.

BİLYELİ TABANCA İLE ATEŞ ETTİ

Uğradıkları psikolojik şiddetlerin yanı sıra fiziksel şiddet de gördüğünü belirten H.İ.K “ T. kendisine sarı sert bilyeler atabilen bir oyuncak tabanca almıştı. Akşamları T. yi yanına çağırıyormuş, geç şu duvarın oraya diyerek çocuğun yüzüne gözüne hedef tahtası olarak ateş etmeye başlıyormuş. T. ise “olur böyle şeyler o bizim abimiz ” diyerek sessiz kalıyormuş. Bana bunları aynı evde kalan E. anlattı.”