Medya kuruluşlarının yöneticileri, Anadolu Ajansı'nın (AA) seçim sonuçlarına ilişkin yayınını değerlendirdi.
NTV Sunucusu Oğuz Haksever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçim gecesi Anadolu Ajansı'nın yayınlarında bir kesinti ya da aksaklık yaşanmadığını anlattı.
Seçimden önce ve seçim gecesi veriler açıklanmadan Türkiye'de seçim tasnif sisteminin güvenli olduğuna ilişkin haberler yaptıklarını dile getiren Haksever, "Bütün meselenin sandık başlarında müşahitlerin tam kadro bulunmasına bağlı olduğunu defalarca açıkladık. Bu zaten gerçekleşti. Bu da güzel bir sınavdı. Bütün partiler, hemen hemen hepsi tam kadro olmasa da sandık başlarında bulundular. Kendi muhabir arkadaşlarımızın saha saptamasıyla da bunu gözledik." diye konuştu.
Haksever, ilk sonuçların 18.45'te yayınlanmaya başladığını aktararak, açıklanan ilk verilerin seçimin nihai sonucunu yansıtan veriler olmadığını vurguladı.
Birkaç saat içinde hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde seçim sonuçlarının gelmeye başladığını söyleyen Haksever, şöyle devam etti:
"AA, bu veri-alıp verme sınavından başarıyla çıktı. Hali hazırda, şu sıralarda bile, bugün 26 Haziran, kimsenin itiraz etmediği bir sonuç silsilesi bizlere geliyor. Nitekim bütün partiler de belirli bir saatten sonra bu sonuçların doğru verildiğini, doğrudan söyleyerek veya dolaylı olarak ortaya koydular. Bu şüphelerin başlangıçta dile getirilmesi hatta Yüksek Seçim Kurulu üzerinden böylesine birtakım spekülasyonların yapılmasının doğru olmadığı da ortaya çıktı."
Haksever, Türkiye'nin kendi seçim sistemine güvenmesi gerektiğini ifade ederek, "1960'lardan beri bu işi yapıyoruz. Seçim sistemi değişiyor ama tasnif sisteminin güvenilirliği konusunda ne kadar çok şey söylenirse söylensin, güven hala devam ediyor. Kendimizle övünmemiz lazım. Hem kamu haber ajansının çabasıyla, başarısıyla hem kendimizle, en başta kendimizle, hem Yüksek Seçim Kurulu'nun duyarlılığıyla övünmemiz lazım. Çok ciddi bir demokrasi sınavından neredeyse tam puan alarak çıktık, 1-2 aksaklık olsa da. Dünyada bu işi en iyi yapan sayılı ülkelerden biriyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Bir şüphe ortamının oluşturulduğunu ama bütün bunların doğru çıkmadığının anlaşıldığını belirten Haksever, şunları kaydetti:
"Biz başından beri bu konuda kuşku taşımıyorduk çünkü sürekli AA ile öncesinden görüşmeler yapılıyordu. Kısa bir süre önce deneme yayınlarında bir küçük kaza oldu ama yayıncılar olarak biz onu biliyorduk, ne olduğunu, o yüzden çok fazla telaşlanmadık. Ama mesleki denetimin, mesleki etik kurallarının süzgeç olarak işlemediği yerlerde yani sosyal medyada çok fazla fikir uçup duruyor. Sevsinler, sevmesinler ne olursa olsun, gazeteciliğin bir denetim kuralı var. Bu bildiğimiz konvansiyonel, geleneksel haber merkezlerinde hala işliyor. Şu veya bu şekilde eleştiriler olsa da yine de işliyor. Spekülasyonlar konusunda biz bir şüpheye kapılmadık."
"Suçlamada bulunan CHP'lilerin özür dilemesi lazım"
Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak da seçim sonuçlarının manipülasyon sonucunda değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığını, bu konuda birçok CHP'li yetkilinin önce bu minvalde açıklama yaptığını söyledi.
Anadolu Ajansı'na yönelik suçlamalarda bulunan CHP'lilerin çıkıp özür dilemesi gerektiğini hatırlatan Albayrak, Anadolu Ajansı'nın, işini yaptığından ötürü ithamlarla karşılaşmasının haksızlık olduğunu kaydetti.
Seçim öncesinde herkesin sandık başına gitmesi için çağrı yapan CHP'lilerin, oy çalma ve manipülasyon yapılmasını imkansız kılacak bir sistem kurduklarına ilişkin açıklamalarını anımsatan Albayrak, "Özgür Özel, zaman zaman bundan bahsetti. 'Bizim muazzam bir sistemimiz var. Kimse merak etmesin. Oyların çalınması mümkün değil.' CHP'nin avukatlarından birisi de çıktığı televizyon programında benzer şeyler söyledi. İkincisi sistemin teknik detaylarını iyi biliyorum. Dışarıdan sandıklara müdahale mümkün değildir. Çünkü her partinin sandık başında müşahitleri var. Orada söz birliği edilerek neticeler Yüksek Seçim Kurulu'nun ilgili birimlerine aktarılıyor." diye konuştu.
Devlet kurumlarına ağır suçlamalarda bulunan CHP'lileri, AA ve YSK'den özür dilemeye davet eden Albayrak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunlar sıradan insanlar değil. Yetkili ve sorumlu makamlarda bulunuyorlar. Bir gün önce zerre kadar sorumluluk duymadan ithamda bulunuyorlar. Şu andan o suçlamada bulunanlar müfteri durumundalar. Ayrıca o gece kimin manipülasyon yaptığını gördük. Bu manipülasyon ve oy çalma meselesi, bizim her seçim öncesi karşılaştığımız bayat bir filmdir. Artık kimse bunu yemiyor. Madem manipülasyon var, neden CHP'liler bunun üzerine gitmiyor? Manipülasyon iddialarıyla bir yere varamayacaklarını anlayınca hepsi sustu. Her seçimde bunu yapıyorlar. Buna bir son vermeleri gerekiyor. Anadolu Ajansı, işini yaptı. O suçlamalarda bulunanlar CHP'lilerin kesinlikle kamuoyu önüne çıkıp ilgili kurumlardan özür dilemeleri gerekiyor."
"Siyasilerin özür dilemesi gerekir"
Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu, Anadolu Ajansı'nın ilçe seçim kurulları, il seçim kurulları, YSK ve siyasi partilerin genel merkezindeki muhabirleri aracılığıyla seçim sonuçlarını takip etmesi ve çok kısa sürede abonelerine ulaştırmasının adeta Amerika'yı yeniden keşfetme gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Anadolu Ajansı'na ithamda bulunan siyasilerin özür dilemesi gerektiğini belirten Karahasanoğlu, ajansın manipülasyon yaptığına yönelik iddialarla ilgili olarak şunları söyledi:
"Manipülasyon dediğiniz şey, uzun süreli olması gerekir ki yapana bir faydası olsun. Manipülasyon olduğuna inanmıyorum ama var diyenlere sorayım: Farz edelim kasıtlı olarak İzmir sonuçları girilmedi, İstanbul ve iktidarın daha güçlü olduğu diğer iller daha önce girildi. Peki bu ne kadar sürdü? En geç 1,5- 2 saat sonra muhalefet partilerinin güçlü olduğu iller de girilmiş ise buradaki kavga niye? İtiraz niye? Kaldı ki, sadece Türkiye geneli diye bir sonuç verilmiyor. Hangi ilin sonucu olduğu açıkça belirtilmiş. Rakamlarda oynama yok. Bunun neyine itiraz ediliyor anlamak mümkün değil. Muharrem İnce'nin dediği gibi itiraz edenlere hatırlatayım, aradaki fark birkaç yüz bin değil beyler, 10 milyon! Burada kim, ne manipülasyonundan bahsediyor?"
"Devletin ajansı bu seçimde bütün ön yargıları kırdı"
FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk de kamuoyunda özellikle bir kesimde AA'nın sonuçları maniple edeceğine dair biraz da devletin ajansı olması münasebetiyle bir ön yargı oluştuğunu, medya mensupları ile siyasilerde de böyle bir kuşkunun var olduğunu ifade etti.
Siyasi partilerin daha sonra aradaki data girişi eşitlenmeye başlayınca AA'nın rakamları ile kendi rakamları arasında bir tutarsızlık görmediğini ifade eden Şentürk, şunları kaydetti:
"Ben, AA'nın bu seçimde bu iddialara en iyi yanıtı verdiğini düşünüyorum. Bir kere bu anlamda rüşdünü ispatlamış oldu. Kayda değer bir itiraz gelmedi. Şartlanmışlığın, ön yargının etkisiyle 'maniple ediliyor' eleştirileri geldi. Hatta bize bile 'Neden AA'nın sonuçlarını veriyorsunuz?' diye söylemler geldi. Ama biz sağ duyulu yayıncılık gereği, ona göre davrandık. Bu konuda ön yargılı olmanın yanlış olduğunu düşünüyordum. Sonuçta devletin ajansı bu seçimde bütün ön yargıları ve kuşkuları kırdı, seçimin sonuçlarını sağlıklı biçimde duyurdu. Hem biz aboneler olarak rahat ettik hem de AA iyi bir güvenilirlik kazandı, başarı elde etti."
"Dünyanın her yerinde seçimlerde rakamlar değişebiliyor"
CNN Türk Genel Müdürü Bora Bayraktar da AA'dan aldıkları seçim verileri doğrultusunda sorunsuz bir yayın yaptıklarını belirterek, yayın dolayısıyla Anadolu Ajansı'na teşekkür etti.
Bayraktar, herhangi bir manipülasyon olduğuna inanmadığını ifade ederek, "Dünyanın her yerinde seçimlerde rakamlar değişebiliyor. Abartıldığı gibi bir durum olduğunu düşünmüyorum. Verilerin erken verilmesinden çok memnun oluyoruz. Daha da erken verilmesini tercih ederiz. Çünkü herkesin gözü bu sonuçlarda oluyor. İlk andan itibaren herkes ne olduğunu görmek istiyor. Sonuçların ne kadar erken verilirse o kadar iyi olduğu kanaatindeyim. Önceki yıllara göre daha erken, bu iyi oldu." şeklinde konuştu.
"AA'nın verileri toplayıp dağıtma başarısını müşahede ettik"
Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kapan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçim hükümleri çerçevesinde belli yayın kısıtlamalarıyla, uyulması gereken kurallar olduğunu aktardı.
Bu çerçevede de Anadolu Ajansı'nın da veriye esas olan ıslak imzalı tutanakların akış hızına göre kendisini ayarladığını vurgulayan Kapan, "Bu çerçevede de görevini yerine getirdi. Normal şartlar altında belli zaman dilimi içerisinde Anadolu Ajansı'nın verileri toplayıp abonelerine dağıtma başarısını gösterdiğini biz müşahede ettik." diye konuştu.
İsmail Kapan, hemen hemen her seçim döneminde az ya da çok bazı söylemlerin gündeme geldiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Çok uzun zamandır seçim sonuçlarını takip eden bir gazeteciyim. TRT için de çok eski yıllarda böyle şeyler olmuştu ve hatta binasının önüne gidip 'Niye bizim iktidara geldiğimizi ilan etmiyorsun?' diye gösteriyer yapılmıştı. Dolayısıyla ilk defa olmuyor böyle şeyler. Seçimde kazanamayan tarafların durumu hazmetmesi biraz zor oluyor, yani yenilgiyi kabul edemiyorlar. Yenilgiye bir kılıf, bahane arıyorlar, bunun için de belki birilerini suçlamaları gerekiyor. Ne olacak? Burada bu bazen Anadolu Ajansı olur, bazen başka bir ajans olur, bazen bir partinin sözcüsü olabilir. Ancak psikolojik olarak kazanamayan tarafın hem başarısızlığına kılıf araması hem de bir şekilde durumu kamufle edip zaman kazanması... Neticede bu itirazları yapanlar kendileri de görüyor ve kabul ediyorlar ki sonuca tesir edecek menfi bir durum yok. O zaman bu gürültü niye koparılıyor? Dediğim gibi bu tamamen psikolojik bir durum."
Kapan, vatandaş ve gazeteci olarak siyasi üslubun her zaman nezaket içerisinde kalması gerektiğini savunduğunu dile getirdi.
Bir şahsa veya kuruma bir haksızlık ve hakarette bulunulması durumunda o hatadan dönülmesi gerektiğini aktaran Kapan, "Zaten o hatadan dönülmesi insanlık icabıdır. Yani etik kurallar bunu gerektirir. İlla da birinin buna davet etmesine gerek yok, kendiliğinden bunun yerine getirilmesi gerekir." şeklinde konuştu.
"AA sonuçları hızlı ulaştırdığı için suçlanamaz"
Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İdris Saruhan da Yeni Şafak Gazetesi ile birlikte Türkiye ve dünyadaki tüm medya kuruluşlarının seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı'ndan izlediğini belirterek, "YSK, sandıklar kapandıktan sonra birkaç saat içinde oyları güvenilir bir şekilde tasnif ediyor ve kayıt altına alıyor. AA da aynı tempoda bunu kamuoyuna duyuruyor. Bu sistemi tıkır tıkır işletenleri tebrik etmek gerekiyor. Fakat ne yazık ki bazı siyasi partiler, halktan bekledikleri oranda destek alamamanın acısını, YSK ve Anadolu Ajansı'ndan çıkarmayı seviyor." ifadelerini kullandı.
AA'nın işini en doğru şekilde yaptığını vurgulayan Saruhan, şunları kaydetti:
"AA'nın verdiği sonuçlarda şimdiye kadar bir hata olmadığı görülmesine ve aslında bir ajansın sonuçları değiştirmesinin mümkün olmadığı bilinmesine rağmen, her seçim gecesi aynı filmin sahneye konulmasını anlamıyorum. Bir ajans, sonuçları hızlıca kamuoyuna duyurduğu için suçlanamaz. Meydanlarda başlayıp seçim gecesi devam eden hakaretler ve hedef göstermeler maalesef AA muhabirlerine yönelik şiddetle sonuçlanıyor. Birçok muhabirin çalışmasının engellendiğini ve darp edildiğini duyuyoruz. Hedef gösterme bir politika haline gelirse daha vahim olaylar da yaşanabilir, bu nedenle siyasetçilerin sorumlu davranması gerekiyor."
"Bu sonuçlardan sonra özür dilenmesi lazım"
A Haber Genel Müdürü Abdulhalik Çimen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AA'ya teşekkür ettiğini belirterek, verilerin kendilerine çok hızlı ve ayrıntılı gönderildiğini aktardı.
AA'dan aldıkları bilgileri de anında izleyiciye ulaştırdıklarına işaret eden Çimen, "Son yıllardaki en hızlı seçim sonuçlarını aldık ve bu sonuçlar hiçbir şüpheye, sıkıntıya mahal vermeden ulaştırıldı. Teknik bir arıza olmadı. Altyapısıyla, editöryal bakışıyla güzel bir yayın oldu. Anadolu Ajansı'na bundan dolayı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Abdulhalik Çimen, manipülasyon iddialarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak, şunları kaydetti:
"Bu seçim döneminde özellikle muhalefet liderleri devletimizin önemli kurumlarına, anlam veremediğim şekilde yaklaştı, itibarsızlaştırdı. Anadolu Ajansı da bunların başında geliyor. Türkiye'nin 100 yıllık kazanımı olan bir kurumu siyasi propaganda malzemesi yapmak, siyasetin önüne atmak, kitlelerin önüne atmak hiç yakışmadı doğrusu. Bir ülkemiz var, bir değerli, büyük devlet ajansımız var. Buralardan gelen kazanımlarımızı, sonuçlarımızı kabul etmemiz lazım. Seçim sonucu ne olursa olsun bu kurumlar kalıcı.
Sadece bu iktidarın değil, bütün iktidarlar döneminde Anadolu Ajansı vardı, o verileri, bilgileri veriyordu. Nasıl Erzurum'da bir kaza haberini verdiğinde doğru kabul ediyorsak, Erzurum'dan ya da Trabzon'dan, Diyarbakır'dan gelen seçim sonucunu da aynı orantıda, aynı doğrulukta kabul etmemiz lazım. AA'nın anlamsız, hiçbir bilimsel veriye dayanmayan yaklaşımlarla itibarsızlaştırmaya çalışıldığını düşünüyorum. Bence özür dilenmesi lazım bu sonuçlardan sonra. Örnek CHP'nin almış olduğu sonuç, Millet İttifakı'nın aldığı sonuç, o rakamlar bugün Anadolu Ajansı'nın vermiş olduğu rakamlar. Başka bir ajansımızın böyle bir altyapısı yok. Böyle bir sonucu verecek güçte değil. Dolayısıyla Anadolu Ajansı'nın tartışma konusu olması iyi olmadı."
"Seçim sonuçlarının yayınlanması kolay bir iş değil"
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar da seçim sonuçlarını yayınlamanın kolay olmadığını, masraflı olmasının yanı sıra iyi bir altyapı gerektirdiğini ifade etti.
Seçim sonuçlarını yayımlayan birkaç kaynak olabilse, tartışmanın yaşanmayacağını belirten Munyar, "AA, tek ve devletin ajansı olduğu için her daim tartışma olur üzerinde. Bunu çok doğal karşılamak lazım. En sonunda inandırıcı bir sonuç ortaya çıktığı hepimizin gözleri önüne seriliyor. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce çıktı 'Herhangi bir sıkıntı yok. Biz, oylara sahip çıkalım çağrısı yaptık. İlk anda belki moralleri bozarlar, manipülasyon yaparlar diye düşünerek hareket ettik.' dedi. Farkı kabul etti. Dolayısıyla işin üzerindeki gölge kalktı bu açıklamalarla beraber." diye konuştu.
Manipülasyon iddialarına ilişkin değerlendirmede bulunan Munyar, "Küçük iller ve ilçeler var. İlk gelen sonuçlar iktidar partisinin de diğer partilerin de lehine olabilir. İlk gelen sonuçların yanıltıcı olabileceği her zaman bilinen bir gerçek. Dolayısıyla bunun üzerinden tartışma yapmanın çok doğru olduğunu düşünmüyorum." dedi.
"Manipülasyon yapıldı diyenlerin hepsinin Anadolu Ajansı'ndan özür dilemeli"
24 TV Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçim günü Anadolu Ajansı'nın (AA) sonuçları ilk andan itibaren doğru olarak yayımladığını vurguladı.
Bu konuda muhalefetten gelen manipülasyon iddialarını değerlendiren Yiğitel, "Manipülasyon yapıldı diyenlerin hepsinin Anadolu Ajansı'ndan özür dilemesi gerekiyor. Çünkü verdiği sonuçların doğru olduğu sonradan ortaya çıktı. Kaldı ki kendileri de 'Partideki verilerle, Ajans'ın verilerini karşılaştırdık hiçbir fark yok.' dedi. Anadolu Ajansı olmasaydı o gün bilgiler nereden verilecekti? Kimin bu kadar örgütlü bir ağı var ki, hangi medya kuruluşunun veya hangi partinin?" diye konuştu.
AA'nın, genel sonuçların yanı sıra herhangi bir ilin ilçesinde kimin ne kadar oy aldığının görülebilmesine de imkan sağladığına işaret eden Yiğitel, bunun Avrupa'da bile örneğinin az olduğunu dile getirdi.
ABD'deki seçimlerden de örnek veren Yiğitel, şöyle devam etti:
"Oradaki ajanslar birkaç eyaleti yanlış verdi, hatalar bile çıktı ortaya, yine bu kadar hedef gösterilmedi. Herhangi bir adayın veya eyalet valisinin çıkıp, herhangi bir ajansı hedef gösterdiğine şahit oldunuz mu? Burada doğru sonuçlara rağmen sırf işine gelmiyor diye hedef göstermek... Yani keşke sadece eleştiri olsa, eleştiri değil hedef göstermek. Hatta bazı adaylar, '100 metre ileride Anadolu Ajansı var, görüyorsunuz' diyor. Orada toplanan 200 bin kişi Anadolu Ajansı'na yürüse bunun hesabını kim verecek? Onun için siyasiler sorumluluk sahibi olmak zorunda."
Yiğitel, AA'nın seçim yayını başarısına da dikkati çekerek, "Biz size minnet borçluyuz, bir kere Anadolu Ajansı sayesinde az adamla çok iş yaptık. Verileri anında ekrana yansıtıp onun üzerine konuştuk." dedi.
"İnce'yi AA'dan özür dilemeye davet ediyorum"
Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet ise Türkiye'de sandıkta başarıyı elde edemeyen ve umudu olmayan bir kesim olduğuna dikkati çekerek, bu kesimin iktidar dışı arayışları olduğunu ve "Seçimlere hile karıştı" iddialarıyla seçim sonuçlarını gölgelemeye çalıştığını vurguladı.
Bu kesimlerin hedefinde bu seçimde AA'nın olduğuna işaret eden Acet, AA'nın verileriyle Yüksek Seçim Kurulunun verilerinin örtüştüğünü ve dolayısıyla manipülasyon iddialarının çürütüldüğünü söyledi.
Bu noktada suçlamalarda bulunanların çıkıp AA'dan özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Acet, şöyle devam etti:
"Özellikle ana muhalefet partisinin cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce'nin böyle bir sorumluluğu var. Kampanya döneminde topluma, seçmene hep bir dürüst siyasetçi imajı vermeye çalıştı. Dürüst siyasetçi, söylediği söz başka türlü gelişmişse ya da iddiası çürütülmüşse çıkıp bundan dolayı özür dilemesi gerekir. Ben Sayın Muharrem İnce'yi bu anlamda manipülasyon suçlamasıyla gerilim ürettiği ve Anadolu Ajansı'nı hedef gösterdiği için devletin bu kurumundan özür dilemeye davet ediyorum."
Acet, seçim akşamı AA'nın kısa sürede verdiği verilerle 9 saat süren bir yayın gerçekleştirdiklerini belirterek, "Türkiye'nin dört bir yanından 20 bine yakın sandıktan sonuçları çok hızlı bir şekilde toplayıp abonelerine geçtiği için Anadolu Ajansı'na hem teşekkür ediyorum hem de tebrik ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Son derece de güvenilir bir şekilde Anadolu Ajansı'ndan hizmet aldık"
Turkuvaz Medya Grubu ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı, Turkuvaz Medya olarak seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı'ndan takip ettiklerini, son derece profesyonelce ve güvenilir bir hizmet aldıklarını söyledi.
Seçimlerin bir yarış olduğunun altını çizen Bursalı, şöyle konuştu:
"Siyasi partiler, seçim sürecinde yapacaklarını seçmene anlatırlar ve seçmenden bunun üzerine oy isterler. Demokrasi budur, seçim de bu yüzden yapılır. Seçmen sizi nasıl konumlandırırsa ona göre muhalefet ya da iktidar olursunuz. Burada yayıncı kuruluş olarak Anadolu Ajansı'nın hem seçim meydanlarında, daha sonra da seçim gecesinde konu edilmiş olmasını, bir gazeteci, bir televizyoncu olarak hepimize gelmiş bir eleştiri olarak kabul ediyorum. Bu eleştirileri kabul etmemiz mümkün değil."
Anadolu Ajansı'nın her zaman güvenilirliğiyle bilinen bir kurum olduğuna vurgu yapan Bursalı, "Eleştirilir ama 'manipülasyon' bambaşka bir şeydir. Bu iftiraya girer. Hele ki bir siyasetçi ağzından siyaset malzemesi yapıldıysa bu son derece yanlıştır ve kabul edilemez bir durumdur." değerlendirmesinde bulundu.
"AA burada bir özrü hak ediyor"
TRT Haber Kanal Koordinatörü Yahya Bostan da, AA'nın dört dörtlük bir çalışmayla, seçim gecesi zor bir süreçten yüzünün akıyla çıktığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Verileri hızlı bir şekilde toplayarak aboneleriyle paylaştı. Kamuoyunun seçim sonuçlarını kısa sürede öğrenmesini sağladı. Yani şeffaflık konusunda önemli bir rol oynadı. Bu anlamda AA'yı kutlamak gerekiyor. Bu süreçte kamuoyunun kafasını karıştırmak isteyenlerin hedef aldığı kurumlardan biri de ne yazık ki AA oldu. Sandıktan çıkan sonucu beğenmeyenler, Ajansın verilerinin yanlış olduğunu ileri sürerek manipülasyon yapmaya çalıştı ancak seçim gecesi sonuçlar netleştiğinde ortaya çıkan tablo, bu verileri doğruladı. Sandık sonuçlarını beğenmeyenlerin gerçeklerle yüzleşmek yerine köklü kurumların itibarını hedef almalarını yakışıksız ve tehlikeli buluyorum. AA burada bir özrü hak ediyor."
"Anadolu Ajansı bir algı operasyonuna maruz kaldı"
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Metin Yüksel ise AA'ya abone olduklarını ve seçim gecesi AA'nın verilerinden faydalandıklarını söyledi.
Yüksel, "Veri akışında herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Anadolu Ajansı, bir algı operasyonuna maruz kaldı. CHP'lilerin bu aceleciliği ve kendi tabanlarını yanıltma, onları isterik bir hale getirme... Başarıya susamış, zafer bekleyen bir kitleyi yanlış manipüle ederek, çok yanlış, tehlikeli bir oyun oynadılar." diye konuştu.
Yüksel, benzer algıların geçmiş seçimde de yapıldığını hatırlatarak, AA'nın da rakipleriyle aynı işi yaptığını söyledi.
Herkesin veri tabanının, elinin uzandığı muhabir ağının farklı olduğunu dile getiren Yüksel, şöyle devam etti:
"Çok daha örgütlü olan bir ajans, çok daha hızlı veri alıp, daha farklı bir sonuç bize sunabilir, ilk saatler itibarıyla. Biraz daha dar kadro çalışan bir ajans, daha dar, daha spesifik bir sonuç bize sunabilir. Bütün dünyada bu böyledir. Bunu o kadar çok yaşadık ki biz bunları yaşamaktan sıkıldık. Daha önce de ciddi ciddi politikacılar, toplumu, medyayı ve kendi tabanlarını yanlış manipüle ettiler."
"Türkiye'de seçimi yapan AA değil"
Yüksel, Türkiye'de seçimi AA'nın yapmadığını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Çok büyük bir kitleyi ve okumuş, kendini aydın zanneden, kendini toplumun daha üst tabakasında gördüğünü zanneden bir kitle, seçimi sanki Anadolu Ajansı yapıyormuş gibi bir hisse kapıldı o akşam. Bunu geçmişte de yapmışlardı ama bu sefer çok başarılı yaptılar. Seçimi yapan Anadolu Ajansı değil ki. Seçimi yapan devlet, seçimi yapan devletin kurumu Yüksek Seçim Kurulu. Yüksek Seçim Kurulu, kimlerden oluşuyor, devletin hakimlerinden, yargıçlarından ve partilerinden oluşuyor. Kaç siyasi parti varsa katılım oranına göre buralarda temsil ediliyor. Her sandıkta her partiden insan var, müşahitler var. Seçimi düzenleyen Anadolu Ajansı değil ki seçimin faturasını Anadolu Ajansı'na kesiyorsunuz.
Bu yalanı CHP tabanına ve maalesef yine CHP'nin politika yapan, rol lider tipleri bu yalanı her seçim yeniliyor. Anadolu Ajansı veri verir, geç verir, erken verir. Anadolu Ajansı sandıkta ne varsa onu veriyor, bana. Başka bir şey veremiyor, yani uzaydan bir sandık gelmiyor ki. Anadolu Ajansı bir aracı kurum. Sandıklardan veriler geliyor. Zaten o verileri Anadolu Ajansı'nın şehirlere, ilçelere, kırsala, yayılmış elemanları kendileri bir rakam vermiyorlar ki. Islak imzalı bütün partilerin, sandık kurulu üyelerinin imzasıyla onaylanmış, resmi YSK'ya teslim edilen mazbatalardaki rakamları veriyor. Türkiye'de en iyi yapılan şey seçim. Türkiye'de her şey tartışılır, Türkiye'de seçim sonuçları tartışılmaz. "
İnce'nin TRT muhabirini toplantıdan çıkarması
Yüksel, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçim sonuçlarını değerlendireceği basın toplantısından TRT muhabirini çıkardığını hatırlatarak, şunları anlattı:
"Bunu başka bir siyasi parti yapsa yer yerinden oynardı, fakat bu sözde basın özgürlüğünü savunanlardan ses çıkmıyor. Keşke, ben isterdim ki orada bulunan basın mensubu arkadaşlarımız Muharrem İnce'ye çok güzel bir cevap verseydi, arkadaşlarımız o salondan çıkarıldığı zaman keşke hep beraber o salonu terk etselerdi. 'Toplumun her kesimini kucaklayacağım' deyip yalan söyleyen sonra bunun tam zıddını yapan bir siyasi figüre gerekli cevabı vermiş olurlardı. Keşke bunu yapsalardı ama yapamadılar."
Yüksel, seçim öncesi ve seçim sonrası yapılan açıklamalara hukuksal anlamda bir yaptırım olmadığını vurgulayarak, önümüzdeki seçimlerde benzer olayların yine yaşanabileceğini söyledi.
"Başlangıçta bu tür tartışmalar ve değerlendirmeler oldu"
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı da AA'nın yayınını bir başka yerle kıyaslama şansı olmadığını ama verilerin, son açıklanan resmi verilerle ve siyasi partilerin verileriyle uyuştuğunu, bu nedenle ortada çok konuşulacak bir şeyin olmadığını söyledi.
Belovacıklı, manipülasyon iddialarına ilişkin ise "Başlangıçta bu tür tartışmalar ve değerlendirmeler oldu. Ama daha seçim gecesi çok da geç olmadan yarışa katılan diğer adayların sonuçları kabul etmesiyle bu iddialar da geçersiz hale geldi." dedi.
Verilerin erken yayınlanmasının kısmen önemli kısmense önemli olmadığını ifade eden Belovacıklı, "Gazeteler zamanı olduğu için sonuçların son halini beklemek ve en sağıklı olanı almak gibi bir şansı var ama televizyon kuruluşları ve internet siteleri için güvenilirlik konusunda bir problem yaşanabiliyor zaman zaman. Çünkü verilerin niteliğine bağlı yaşanacak tartışma, o yayın kuruluşunun aynı zamanda kendi pozisyonunu da itibarını da etkileyecek bir durum." değerlendirmesinde bulundu.
Siyasilerin ön yargılı davrandığına inanmadığını belirten Belovacıklı, "Siyasiler ön yargılı olsa, tartışma uzar gider ve bugün hala aynı konu tartışılıyor olurdu. Oysa o tartışma daha seçim gecesi bitti." dedi.
"Muhalefetin 'Ne oluyor, arada fark mı var?' demesiyle geçici spekülatif bir durum oldu"
Habertürk TV Genel Müdürü Veyis Ateş de siyasiler, kamuoyu ve sosyal medyadaki eleştirilere ilişkin, şu değerlendirmede bulundu:
"AA'nın bu seçimde sonuçları verirken, seçim yasağının kalkmasını beklemesi, ardından ilk verileri hızlı bir şekilde açıklaması, Muharrem İnce'ye olan beklentinin yüksek olması, bu beklentiye karşılık muhalefetin 'Ne oluyor, arada fark mı var?' demesiyle geçici spekülatif bir durum oldu. Ama ilerleyen saatlerde sonuçlar ortaya çıkınca, olumsuz bir durum kalmadı. Bence AA gayet başarılı bir süreç atlattı. Manipülasyon bence mümkün bir şey değil."
Bu seçim itibarıyla verilerin zamanlamasının iyi olduğunu belirten Ateş, "Eskiden seçimlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da sandıklar 16.00'da kapatıldığı için erkene alıştık, bundan dolayı bir beklenti içine girdik ama bir sıkıntı olduğu kanaatinde değilim." diye konuştu
AA