İşte 15 Temmuz'un tarihi ses kaydı!

Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz hain darbe girişimi üzerinden 3 yıl geçti. Darbe girişimi sırasında dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan’dan aldıkları talimatla hızla adliyeye gelen savcılar Hikmet Pak ve Can Tuncay’ın ilk talimatı, darbeye teşebbüs edenlerin görüldüğü yerde derhal yakalanmasıydı. Talimat Emniyet’in telsiz görüşmelerine de yansıdı. İşte o kayıt...

Telsiz konuşmalarında bir polis, savcı Pak’ın talimatını diğer polislere şöyle anlattı:

“Şu anda Hikmet Pak cumhuriyet savcısı talimatını okuyorum. Tüm ekiplerimiz dinlesin. Darbeye teşebbüs eden tüm şahısların görüldükleri yerlerde derhal yakalanarak cumhuriyet başsavcılığına mevcutlu olarak karar verilmiştir. Bunla alakalı tüm birimlerimiz bu şekilde bilgilendirilmesi uygun olur. Talimatı size fakslıyoruz, tümüyle fakslıyoruz bilginiz olsun merkez.” (OdaTV)

BAŞSAVCI İRFAN FİDAN ANLATTI

Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, 15 Temmuz alçak darbe girişimine kadar gelinen süreci, FETÖ’yü ve darbe girişimi sırasında yaşananları Hürriyet’e anlattı.

Haberin bir bölümü şöyle: 
2016’nın Mart ayıydı. Fethullahçı Terör Örgütü’nün internet sitesi herkul.org’da bir yazı yayımlandı, başlığı; “Cennet kılıçların gölgesi altındadır”dı... Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili İrfan Fidan, resmi bir tutanakla bu yazıyı kayıt altına aldı...
Bununla da kalmadı; “Bu örgütün silahlı kalkışma talebidir” iddiasında bulundu ve mahkeme kararıyla bu internet sitesini kapattırdı...
Kapatılma gerekçesine dayanak şuydu: Yazı, örgütün silahlı kanadının kalkışma talebidir...’
Bu yazının örgütün kalkışma talebi ve darbenin şifrelerinden biri olduğu 15 Temmuz2016 gecesi anlaşılacaktı.

15 TEMMUZ’A NASIL GELİNDİ?

Tarih 22 Temmuz 2014...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, örgüt mensuplarına, yasadışı telefon dinlemelerine yönelik yürütülen soruşturmalarda mahkeme, ‘casusluk’ kararı vermişti.
Tarih 14 Aralık’ı gösterdiğinde Tahşiye soruşturmasından da ‘terör örgütü’ kararı çıkmıştı. Bu çabalar bile 15 Temmuz’u önleyememişti.
Hürriyet’e konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’a göre bunun en önemli nedenlerinden biri, mücadelenin topyekûn bir strateji içinde değil, yargı ve güvenlik bürokrasisindeki birkaç kişinin kişisel çabası ile yürütülüyor olmasıydı.

WHATSAPP’TAN GELEN MESAJ

İrfan Fidan o dönem İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili’ydi. Bayramı da fırsat bilerek ailesiyle tatile çıkmıştı. 15 Temmuz günü, eşinin memleketi Bartın’daydı.
Saat 20.15... WhatsApp grubunda bulunan bir savcıdan mesaj geldi...
Başsavcı vekili irkildi...
Mesajda şu yazıyordu: ‘İstanbul’da bir hareketlenme var. Köprüyü askerler sarmış’

İLK GÖZALTI TALİMATI

Derhal telefona sarıldı.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ı aradı. Çalışkan, olayı doğruladı. Darbeciler İstanbul sokaklarını sarmıştı! Fidan ile Çalışkan telefonda helalleşti.
Telefonu kapatmadan önce Fidan, ‘Mustafa müdürüm, kanunsuzluğu, hainliği yapanlara karşı gözaltı talimatı veriyorum. Karar biraz sonra elinizde olur. Ben de dönüş yolundayım’ dedi.
İkinci telefon görüşmesini kısa süre önce yanından ayrıldığı savcı Hasan Yılmaz ile yaptı: Yol üzerinde müsait bir yere geç. Darbe girişimi oluyor. İstanbul’a dönüyoruz...

TARİHE GEÇEN TALİMATLAR

Saat 21.30... Dönüşe geçmişlerdi.
Fidan bir taraftan da Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarıyla konuşuyor, görevlerinin başına geçmelerini söylüyordu. Çağlayan Adliyesi’ne ilk ulaşan isimlerden biri savcı Hikmet Pak oldu. Başsavcı vekili, Pak’ı cuntacıların gözaltına alınmasına yönelik talimat yazısı yazması için görevlendirdi:
O yazıda ‘Darbeye teşebbüs eden tüm şahısların görüldükleri yerlerde derhal yakalanarak Cumhuriyet Başsavcılığımız’da mevcutlu olarak hazır edilmelerine karar verilmiştir’ deniliyordu.

BEKİR BOZDAĞ: BUGÜN VATANA SAHİP ÇIKMA GÜNÜDÜR

Dönüş yolunda başsavcı vekilinin telefonu çaldı. Arayan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dı. Bozdağ, ‘Bugün demokrasiye ve vatana sahip çıkma günüdür sayın Başsavcım. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Güvenli yollardan İstanbul’a dönün. Kendinize dikkat edin’ dedi.
DARBENİN KIRILMA ANI

Sabah ışımadan adliyeye gelen Fidan ve Yılmaz mesai arkadaşlarının yanındaydı. Görevi başındaki tüm savcılar İstanbul’daki darbe girişimiyle ilgili gözaltı süreçlerini yönetiyor, polisle entegrasyonu sağlıyor, talimatlar veriyordu. Sabahın ilk saatleri...
Boğaziçi Köprüsü’ndeki askerlerin teslim olmasıyla birlikte darbe girişiminin da artık sonuna geldiklerini düşündüler. Fidan’a göre, köprü darbeciler için sembolik bir anlam taşıyordu. Tüm dünyanın da gözü oradaydı. Köprüde darbeci askerlerin teslim alınmasıyla birlikte tüm dünyaya ‘Kontrol Türkiye Cumhuriyeti’nde’ mesajı da verilmiş oldu. FETÖ’cülerin iradesinin bitirildiği an da bana göre oydu...”

İKİ SAVCI İLE İLGİLİ DİKKAT ÇEKEN ANEKDOT

Haberde, Dönemin başsavcı vekili İrfan Fidan’ın darbecilerle ilgili gözaltı talimatı çıkarmalarını istediği savcılar Hikmet Pak ile Can Tuncay’la da ilgili bir anekdot yer aldı. Buna göre, Başsavcı Fidan iki savcının kısa bir süre içinde adliyeye ulaşmasına ve talimatları yerine getirmelerine şaşırmıştı. Öyle ya, sokaklar darbeci doluydu, İstanbul’da ulaşım aksıyordu ve savcıların evleri Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne çok da yakın değildi.
Savcı Fidan, “Nasıl o kadar çabuk adliyeye geldiniz?” diye sordu. Haberde Hikmet Pak ve Can Tuncay’ın bu soruya gülerek yanıt verdikleri, iki savcının mesai saatinden sonra adliye yakınlarındaki meyhaneye gittiği, darbe girişimi başlayınca İrfan Fidan ile telefonlaşmalarından kısa süre adliyede oldukları belirtildi. 

HER DÜNYA GÖRÜŞÜNDEN İNSAN DİRENDİ

O gün yaşanan bu anektoda çok önem verdiğini belirten İrfan Fidan, “Bu darbe girişimi sadece belli dünya görüşünden insanlar tarafından engellenmedi. Onun için bu anıyı aktarmak istedim. O gün bu ülkenin kaderi için her dünya görüşünden bürokrat, yargı mensubu, polis ve vatandaş direndi, görevlerini eksiksiz yaptı. Bunlardan ikisi de mesai arkadaşlarım Can Tuncay, Hikmet Pak ve onlar gibi onlarcasıydı” dedi.