İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan: Suç oranları yüzde 17.5 düştü

İstanbul Aydın Üniversitesi Ulusal Güvenlik ve Strateji Uygulama ve Araştırma Merkezi (USAM) tarafından düzenlenen ''Metropol Güvenliği'' paneline katılan İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan, ''Reaktif polislikten proaktif polisliğe geçişimizle birlikte geçen yıla göre kentteki suç oranlarında yüzde 17,5 düşüş sağlandı'' dedi.

Devrim Tosunoğlu

Mustafa Çalışkan üniversite öğrencilerine yaptığı 1.5 saatlik sunumda çarpıcı rakamlar ve meslek anıları paylaştı. Mustafa Çalışkan özetle şunları söyledi:

İSTANBUL 130 ÜLKEDEN KALABALIK

“İstanbul 15,5 milyon sabit nüfusuyla dünya metropol kent sıralamasında 15’nci sırada yer alıyor. Bu nüfusuyla 15 AB, 130 da dünya ülkesinden kalabalık. Ayrıca kentte 600 bini kayıtlı Suriyeli olmak üzere 1,5 milyon yabancı yaşıyor.” 

İSTANBUL’DAKİ SUÇUN YÜZDE 5.4’ÜNÜ YABANCILAR İŞLİYOR

“İstanbul’da ağırlıklı olarak yaralama, yankesicilik, hırsızlık, gasp gibi konularda yabancıların yer aldığını görüyoruz. İstanbul’da işlenen suçların yüzde 5.4’ünü yabancılar işliyor. Mesela 300 cinayetin yüzde 15’ini yani 44 tanesini yabancılar işlemiş, yankesicilik olaylarının yüzde 30’unu yabancılar işlemiş. Bunu sadece Suriyeliler üzerinden değerlendirmeyin. Suriyeliler arasında suç işleme oranı daha düşük. Mesela hırsızlık, gasp, soygun işlerini Gürcistan’dan gelip burada yapan insanlar var.”

İSTANBUL’DA HER GÜN 20 KİŞİ UYUŞTURUCUDAN TUTUKLANIYOR

“Uyuşturucuyla mücadeleyi aralıksız sürdürüyoruz. Geçen yıl her gün İstanbul’da 15 kişi uyuşturucudan tutuklandı. Bu yıl her gün ortalama 20 kişi uyuşturucudan cezaevine giriyor. 2017’de 15 bin Türkiye geneli tutuklama var, İstanbul’da bu sayı 5 bin. 50 binin üzerinde uyuşturucu içen satan insan cezaevinde. Devlet kararlılığıyla bir uyuşturucunun üzerine gidiyoruz ve gideceğiz.”  

FORUM İSTANBUL FELAKET OLURDU

“Amerikalılar ya da başka ülkelerin polisleri bana doğrudan sordular. Reina saldırganını sağ olarak nasıl yakaladınız diye. İstanbul polisinin cesareti, inisiyatif kullanmasıyla. Önlediğimiz o kadar çok olay var ki. Forum İstanbul Alışveriş Merkezi’ne yönelik DEAŞ saldırısıyla ilgili, bir gün önce iki farklı ilçemizde iki evde yangın çıktı. Bizim ekiplerimiz gidiyor, yangının normal bir yangın olmadığını belirliyorlar. Terör ve istihbarat birimlerimiz gidiyor. Yanan şeylerin dışında, orayı havaya uçurmak için doğalgazı açmışlar ki orası havaya uçsun, delil kalmasın. Orada yapılan incelemelerden orada bir hücre yapılanması olduğu ortaya çıkıyor. O gece arkadaşlarımız sabaha kadar o kadar yoğun çalıştılar ki. Bir plaka ve o plakaya bağlı bir takım bilgilerden sonra 8-10 yere pusu attık bunlar nereye eylem yapabilirler diye. Bayrampaşa Forum İstanbul’un önünde bunlarla bizim arkadaşlarımız karşılaştı. Hatta birini ayağından vurarak aldı arkadaşlarımız. İki bayan, iki erkek. Bugüne kadar normal bir polisiye olay. Ancak biz olayın içyüzünü öğrendiğimizde benim tüylerim diken diken oldu. Bir aracın içinde, aracın içine soktukları 4 tane, motora bıraktıkları 2 tane hariç 60 tane uzaktan kumandayla patlatılacak el yapımı patlayıcı hazırlamışlar. Her birinde Sultanahmet’teki patlama kadar etkisi olacak 66 toplam patlayıcı. Eğer bu engellenmeseydi Türkiye’de gündem bile değişirdi. Polisin duyarlılığı, dikkati, emek vermesi ve Allah’ın yardımıyla bu önlendi.” 

BİR PLAKADAN BULUNDU

“İslam ülkeleri liderlerinin toplantısı olduğu gün Sayın Cumhurbaşkanımız ve liderler İstanbul’da. Bir plaka var sadece. Patlayıcı yüklü araç deniyor. Bahçelievler’de buldu arkadaşlarımız. Bana telefon ettiler. Aracın tekerini patlatıp bekliyorlardı. Sonra yeniden aradılar. Bir kişinin geldiğini haber verdiler. Takip mi edelim, alalım mı diye sordular. Önce takip edelim dedim ama sonra tecrübe devreye giriyor. Derhal alın diye söyledim. İyi ki almışız. Eğer o kişi aracın içine girseydi, sadece bir düğmeye basması herkesi havaya uçuracak kadar, Vodafone Arena’daki patlamadan daha etkili patlayıcılar hazır. Gelen kişi de 4-5 sene dağda yaşamış, hayatından vazgeçmiş, yakaladığımız halde ‘bırakın yine aynısını yaparım’ diyor.” 

EN FAZLA HAZ DUYDUĞUM OPERASYON ADNAN OKTAR SUZ ÖRGÜTÜNE YÖNELİK OLDU

“Adnan Oktar diye bir suç örgütünden kısaca bahsedeceğim. Manen mutlu olduğum bir operasyon. Yaptığınız operasyonlardan mesleki haz duyuyorsunuz. En fazla haz duyduğum operasyonlardan birisi de Adnan Oktar suç örgütüne yaptığımız operasyonla ilgiliydi. Ben eminim ki binlerce aile, sesini duyuramayan, gücü yetmediği için çocuklarına ulaşamayan binlerce aile bize dua etti ve ediyor.”